Serzeniş
Hüseyin Barış Özsoy
Bazı şeyleri söylemek zordur. Boğazına düğümlenir sözcükler. Kelimler inzivaya çekilir. Anlatmak isteyen bir yanın çırpınırken, diğer yanın susturur tüm feryatlarını. Kendi içinde kopan isyanı yine içindeki kuvvetler bastırır.Unutmak istediğin duygulara dönüşür bu feryat. Bir şiirin dizeleri gibi ard arda gelir, bir kitabın sayfalarına ilişiverir de saklambaç oynar. Tozlu raflara kaldırılmış kitabın içinde onu anlayacak bir bedene hükmeden kalbin gelip bulmasını bekler.Bazı şeyler asla bulunmayı istemez. İmkansız beklentilerin gölgesine sığınır. İmkansız… çok iç yakan bir kelimedir. İçinde yeşertmeye çalıştığın ümitlerin katildir. Senin ümitlerini öldürür, senin içine gömer ve kalbini ümitler mezarlığına dönüştürür. Engelleyemezsin…Bazı şeyler sana bağışlanmış bir hazinedir. Senden sonrası, yerin yedi kat altında saklı kalır binlerce yıl. Herkesin aradığı, ama kimsenin bulmaya muktedir olamadığı bir hazine. Senin elinde yitip gider farkına varamazsın.Senin istediklerin, senin olmayı bekler. Sen seni bekleyenleri senin yapamadıysan eğer, suçlu kim? Senin içindeki ümit mezarlığına gömülen her isteğin, başkalarının parmak izini taşır. Bu cinayette fail sen değilsin. Sen maktülsün sadece.Bazı şeyleri söylemek zordur… Söylemesini bilmeyenler için. Boğazına düğümlenen sözcükleri çıkartıp orataya döktüğün zaman, herkesin okuduğu ama kimsenin anlamadığı bir şarkının sözlerine dönüşür. Senin kelimelerle olan dansının bir yansımasıdır artık bu serzeniş.İsyanına bağladığın ümitlerin, başkalarının parmak izini taşıyan bir cinayetin mezarlığı olmaktan çıkar hiç kimseye fark ettirmeden. Nasıl anlatırsan anlat fark etmez. Gözyaşların senin serzenişindir hayata. İstemenin en saf yoludur.
Yorumlar