Bakmayın siz merhamet maskesi takmış canavarların algı oyunlarına. Kalbinden insan sevgisini çıkarmış birinin başka bir varlığı yada nesneyi sevdiğini söylemesi riyadan başka bir şey olamaz. Sevgisine öncelik koyan birinin içinde merhamet barınamaz. Hangi varlık olursa olsun masum ve suçlu olarak ayırmayı beceremiyorsa o kalp taşlaşmıştır.

Sosyal medya profil resimlerini yavru köpek resimleri ile doldurup üzerine sevgi cümleleri nakşederek doğruya kör bakan bir zihniyet sağlıklı olamaz. Kötü bir insan masum bir hayvana eziyet edince bunu yapan şizofrene destek vermek ne kadar hastalıksa, bir çocuğu parçalayan köpek için savunma yapmakta o kadar hastalıktır. Başıboş köpeklerin ülkemizde bir sorun haline geldiğini görmemek, kabul etmemek, köpek saldırıları ile ölen ve yaralanan insanlara acımadan “ama o canlar aç” diye bu durumu meşrulaştırmak şizofrenik bir hastalık. Her canlının doğası var ve her canlı bu doğası gereği yaşar. Köpek her ne kadar evcilleştirilebilen bir hayvan olsa da doğasında saldırganlık vardır ve bunun ne zaman ortaya çıkacağını bilmek imkansızdır.

Doğayı paylaştığımız tek hayvan köpeklermiş gibi davranmak içindeki canavarı merhamet maskesiyle gizlemektir. Bakın sosyal medya da yasaya karşı çıkanlara. Ağızlarında hep bir beddua ve nefret vardır. Bu tipler insandan o kadar nefret ederler ki, bu nefretlerini evlerinde besledikleri süs köpekleri ile gizleyip, vahşi köpeklerin sokakta çocukları parçalamasından duydukları zevki kamufle ederler. Hayvanı insanlaştıran bu hastalıklı zihniyet, köpek demez çocuk der, evlat der. Ve bu bakış açısının hastalıklı olduğunu söyleyenleri vicdansız nitelemesi yaparken, onlara öfke, beddua ve hakaret kusarlar. İçlerindeki kirli karakteri ortaya dökenlere karşı başka savunma mekanizmaları yoktur.

Ben o kesim tarafından vicdansız biri olarak yorumlandım hep. Yediğim küfrün haddi hesabı yok. Sürekli bana, aileme ve hatta çocuklarıma beddualar ettiler. Bense en sert tartışmayı yaşadıklarıma bile asla beddua etmedim. Bu insanların içlerindeki canavarı görmeme rağmen sevdiklerine çocuklarına beddua etmedim. Allah’ıma hamdolsun ki bazılarına çok kızmama rağmen bu kadar canavarlaşmadım. Ben hiç bir zaman bütün köpekler toplanıp öldürülsün demedim. Ama o zihniyet benim ölmemi istedi hep. Ama atalarımızın bu konu ile ilgili çok güzel bir lafı var “Köpeğin duası kabul olsa gökten kemik yağardı.”

Ankara Etimesgutun Belediye Başkanı bir açıklama yapmış, sokak köpeklerini eğitip kurumlara bekçi köpeği yapacakmış. Bu uygulamayı yasa çıkmadan önce neden yapmamış? madem böyle bir imkanın vardı da sokakta yaşam mücadelesi veren köpekleri neden daha önce bu şekilde kurtarmadın? Haa bu yasaya tepki olsun diye yapıyorsan şov yapıyorsun. Ya da bu yasa seni doğruya teşvik etti ve yapılması gerekeni yapmak aklına geldi. Bu taraftan bakınca bile yasa yürülüğe girer girmez amacına ulaşmış demektir. Bu yasa sayesinde sokaktaki başıboş köpekler daha iyi şartlarda yaşamaya başlayacak demektir. Bu yasa katliam yasası değil daha iyi yaşatma yasasıdır.

Sonuç olarak, iyileşemeyecek kadar hasta olan, toplum sağlığını tehdit eden hayvanların uyutulacak olması. Bu kararı da veterinerlerin verecek ve uygulayacak olması doğru bir yaklaşımdır. Yıllardır toplatmayız, kısırlaştırtmayız diyerek sokaklarda köpek popülasyonunun çoğalmasına ve toplum sağlığını tehdit edecek boyuta gelmesine sebep olan merhamet maskesi takmış bu insan görünümlü canavarlar, uyutulmak zorunda kalınacak her hayvanın gerçek katilleridir. Tek derdi insanların duygularını sömürerek topladıkları paralarla lüks hayat yaşamak olan rantçı mama lobisi kaybetmiştir. İnsanlık kazanmıştır.