Malum 2017 yılının sonuna yaklaştık. Bir miladi yılı daha geride bırakıyoruz. Ve her yıl olduğu gibi bu yılda içimizde biz noeli değil, yeni yılın gelişini kutluyoruz masalı ile beraber başta avmlerimiz olmak üzere ülkenin her tarafını kar, geyik ve noel baba maskotları ile donatmaya başladık. Etrafımızda noel babanın sakalını görmesek kukuletasını muhakkak görüyoruz. Coşkumuz hat safhada. Bir yıl bitip yenisi başlıyor diye neden bu coşku hiç anlamasam bile yutkunup susuyorum. Biz bahanesiz içmeyen bir toplum olduğumuz için bunada bir kılıf arıyoruz herşeyde olduğu gibi. Sanki yarın ahirette neden içtin diye sorduklarında, kederden deyince haa tamam o zaman silin günahları diyecekler. Neyse velhasılı kelam her kusura bir kulp bulmak gibi bir adetimiz var vesselam.  Hiç merak ettiniz mi biz MÜSLÜMANLARIN kutlamadığı, hristiyanlara özgü bir bayram olan noelde neler yapılır? Nasıl kutlanır diye. Her yıl 24 Aralık günü başlayıp 25 ve 26 Aralık günlerinde de devam edilen ve Hristiyanlar tarafından kutlanılan Noel bayramı görsel olarak çok renkli geçmektedir. Noel bayramının kutlandığı yerlere göre kutlama şekilleri değişse de heyecanı ve büyüsü hep aynıdır. Noel Kutlamaları çok önceden başlar. İnsanlar Noel’den önceki özellikle haftasonlarında Noel partileri verirler. Noel ağaçları süslenir, ışıklı ev, bahçe, cadde süslemeleri yapılır. Hediyeler alınır, tebrik kartları verilir ve Noel arifesinde Noel Baba’nın gelişi simgesel olarak canlandırılır. Birçok ülkede 25 Aralık öğleden sonrası Noel Yemeği hazırlanır ve aile fertleri masa etrafında bir araya gelirler. Noel Yemeği ülkeden ülkeye farklılık göstermekle beraber en yaygın olanı kızarmış hindi ve sosistir. Bazı ülkelerde tatlı olarak yemekten sonra sunulan kekin (Noel pudingi) üzerine brendi dökülerek tutuşturulur. Çocuklar Noel’den uzun zaman önce Noel Baba’ya mektuplar yazarak istedikleri hediyelerin listesini yaparlar. Kent merkezlerinde ve alışveriş merkezlerinde kurulan temsili Noel Baba kulübelerinde, Noel Baba’nın kendisi ya da elfleri kılığına girmiş görevliler Noel’den önce çocukların isteklerini dinler ve mektuplarını Noel Baba’ya iletmek üzere toplarlar. Noel arifesi gecesi evlerde Noel Baba ve geyikleri için yiyecekler bırakılır. ABD’de yaygın uygulama süt ve kurabiye bırakmaktır. Türkiye’de ise likörlü şarap (şeri), meyveli tart ve havuç bırakılır. Noel günü Noel Ağacı’nın altına bırakılmış hediyeler alınıp verilir. Küçük çocuklar için dev çorapların içine hediyeler ve şekerlemeler konur. Çocuklara bu hediyeleri Noel Baba’nın getirdiği söylenir.İşte böyle biz müslüman olduğumuz için noeli kutlamıyoruz. Bizimki sadece yeni yıl geliyor diye içmeye bahane. Bu yüzden biz yılbaşına önceden hazırlık yapmıyoruz, evlerimize çam ağacı alıp süslemiyoruz, sokakları caddeleri noel süsleri ve figürleri ile donatmıyoruz, birbirimize hediyeler almıyoruz, tebrik kartları, mesajları paylaşmıyoruz, yılbaşı gecesi hindi yemek zaten bizde asla olmaz avmlerde falan hindi göremezsiniz, çocuklarımıza çoraplar içinde hediyeler bırakıp bunu sana noel baba getirdi diyen bir Türk Ailesi asla yok. Biz müslümanlığımıza halel getirmeyecek şekilde sadece yeni yılın gelişini kutlayıp bu hristiyan adetlerinden hiç birini uygulamıyoruz. Bizim avmlerde gördüğümüz kırmızı giysili, sakallı, noel baba değil Nail Baba.  Şimdi bu masalı dilden dile yayalım, önce kendimizi sonrada omuzlarımızdaki yoldaşlarımızı kandıralım ki yarın başımız derde girmesin. Yada hristiyan adetleri ile yılbaşı kutlayıp müslüman kalmaya devam edelim. Benden söylemesi NAİL BABA masalını artık çocuklarımız bile yemiyor. Allah’ı nasıl ikna edeceğiz?  Abdullah b. Ömer'den (r.a.)rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kim kendini bir kavme benzetirse, o da onlardandır." ( Ahmed: 2/50-92, 7/142, Ebu Davud Libas: 4031 İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki: Hinduların bayram günlerine, ateşe tapınanların Nevruz günlerine ve Hristiyanların Noel gecelerine ve diğer paskalyalarına hürmet etmek ve o zamanlarda, onların âdetlerini, onlar gibi yapmak şirk olur. Küfre sebep olur. Kâfirlerin bayramlarında, Müslümanların cahilleri, kâfirlerin yaptıklarını yapıyorlar ve bu günleri, Müslüman bayramı zannediyorlar. Kâfirler gibi, birbirlerine hediye gönderiyorlar. Eşyalarını, sofralarını kâfirlerin yaptığı gibi süslüyorlar. O geceleri, başka gecelerden ayırt ediyorlar. Bunlar hep şirktir, kâfirliktir. (Mektubat 3/41, S. Ebediyye) “Gerçek müminler ancak o kimselerdir ki, yanlarında Allah zikredilince kalpleri ürperir, kendilerine O’nun âyetleri okununca bu, onların imanlarını artırır ve yalnız Rablerine güvenip dayanırlar.”(Enfal, 8/2)  Ben üzerime düşen görevi yaptım. Yılbaşı kutlamasının basit bir eğlence içinde kalmadığını, işin kültür emperyalizmini bile geçip itikadi bir hal aldığını anlatmaya çalıştım. Herkes kendinden sorumlu elbette, ama unutmayalım ki hesap günü var. Ödeyemeyeceğimiz hesabın altında kalmayalım.