Bugün algılardan uzak olmak istiyorum. Tamam bizim yaptığımız işin temelinde de algı var. Evet bizlerde algılara kapılıp düşünüyor ve buna göre yazıp çiziyoruz. Ne derseniz deyin Eyvallah.

Bugün işin doğrusunda yada yanlışında değilim. Sadece her zaman kaosa kurban vermeye mahkum bir şehrin basit bir vatandaşı kafasındayım. Biraz öfkeli, biraz cahil, belki biradan da fazla bilemiyorum.

Her türlü zorluğun gölgesinde bir takımı var bu şehrin. Gerçi bu takım şehrin takımı mı değil mi onuda oturtamadık sağlıklı bir zemine. Herkesin haklı olduğu yerde çarşı pazar iyice karışıyor. Bu işin de içinden çıkamayız o yüzden ben dediğim gibi bu şehrin bir vatandaşı olarak düşüneceğim. Bu şehrin merkez ilçesinin adını taşıyan bu takım bu şehrin takımıdır diyeceğim en basit haliyle.

Satılacak, satılıyor, satıldı, satılamaz derken kanuni zeminde adı her ne olursa olsun takım el değiştiriyor. Her aşamada bu takım üzerinden polemikler döndü ve dönmeye devam ediyor. Kimse umurumda değil şahıs olarak, sadece bu şehrin takımına odaklanıyorum.

Herşey söylediler, eleştirdiler ve eleştirmeye devam edecekler. Bu işin doğasında bu var bu durumu yadırgamıyorum. Ama Aydın dışına satılacak, başkalarının olacak diye bile eleştirdiler. Bu takıma sadece burada topyekün sahip çıktılar. İlk kez il dışına verilemesin derken kabullendiler bu şehrin takımı olduğunu.

Hiç bir sıkıntısında el uzatmayanlar, ilk fırsatta tukaka ettiler bu takımı. Etmeye de devam edecekler. Ama her ne olursa olsun bu takım her sezonunda başarılı oldu. Bu sene stadyumsuz play-offlara katılma başarısı gösterdi ve 3. Tura kadar geldi. Her ne kadar 3. Tur ilk maçında kendi sahasında( sanki kendi sahası mı var?) güçlü rakibi Elazığspor’a 3-0 mağlup olsa da hala daha 1 maç daha oynayacak. Futbol enteresan bir oyundur. Futbolda mucize diye birşey yoktur. Olmayacak dediğiniz herşeyin olduğunu görebilirsiniz bu oyunda. İşte bu yüzden bu oyun bu kadar seviliyor zaten. Ama ilk maçı kaybedince bu takımın sahipleri bile pes edip inancını kaybetti. Haftalardır sakladıkları devir meselesi maç biter bitmez açığa çıkıverdi. Herkes terketti bu takımı daha son maçını oynamadan.

Bu takım üzerinde herkesin bir beklentisi var anlaşıldı da bu inançsızlık niye. Bu takıma bu şehirde oıynayabileceği bir stadyum veremedik veremiyoruz. Vermeye de niyetimiz yok zira seçim öncesi sözler havada uçuşan sözlerin tutulması papatya fallarının çıkmasına kaldı.

Bu şehrin nimetlerinden faydalanıp bu şehirden zihnen uzaklaşmış adamların insafına kaldık. 

Bir daha yalvarıyorum Mustafa Abi, şu Jeotermal firmalarına bu şehre olan borçlarını bari burada ödet. Gel her türlü inattan vazgeç şu Adnan Menderes Stadyumunun yıkılan yerine acilen bir butik Stadyum yaptırt. Sonra garajın arkasına kaç bin kişilik stad yaptıracaksan yaptır 10 sene içinde. Ama bu şehrin sporunun burayı bekleyecek vakti yok. Yer hazır, herşey var, şu helvayı yap artık Allah aşkına. Seni belediye başkanı seçmiyorlar diye bu şehrin insanlarını cezalandırmaktan vazgeç. Geleceğe hayal kurdurtacak vadeli ümitler vermekten ve verdirmekten vazgeç ve acil ama çok acil adımlar at artık. Sen önce bu şehre olan borcunu bu konuda bari olsun öde. Biz Aydın halkı olarak her konuda alacaklı olmaktan bıktık artık. Develete verdiğimiz vergilerin karşılığını istiyoruz. Bu şehre çok acil stadyum lazım artık erteleyemezsin. Yıkılan stadyumun yeri en kısa vadede çözüm. İnadı bırak ve icraat ortaya koy artık. İnan ki sıkımız sıyrılmaya başladı.