Bazen yorgun hissediyor insan. Olup biten kötü durumların arasında boğuşup durmaktan, aynı kısır döngü içinde dönmekten, verdiğin savaşın karşılığını alamadığın gibi birde o işin günah keçisi görülmekten yoruluyor. Pes etmekle mücadele etmek arasındaki ince çizgiye kısılıp kalıyorsun. Hangi yolu seçersen seç yine yanlış anlaşılacak, yine aynı kişiler tarafından eleştirileceksin. Eleştirilmekle kalsa sorun yok, bu gayet doğal da, infaz edileceksin. Dedim ya seçimin her ne olursa olsun sonuç bu olacak. Eee ne yapmak lazım? Mesela pes etmeyi seçelim. Bunun tanımı da karışık. Ortadan kaybolup kaçmak ta pes etmek, söylediklerini söylememek, yanlışı görmemek, gördüğüne gözünü kapatmakta. Sonuç olarak bunu seçtikten sonra birde izahata girmek de sonuç vermeyecek. Senden başka kimse yaptığın seçime bir isim bulmaya çalışmayacak. Senin onlar için yaptığın seçim seni boğarken, onların ağzına pay verecek.
Bu camiaya girdiğimden beri, aklımın erdiği ve gerçek hayata yansıdığı kadarıyla iyi şeyleri de paylaştım. Ama bugün kimse onları hatırlamıyor. Sadece doğru olduğu için söylediklerimi, söylememin yanlış olduğu kanaatine vardılar. Bu yüzden aforoz ettiler beni. Hiç kimse söylediği yanlıştı diye eleştiremedi, niye söyledi diye eleştirdi. Bu yaptığımız işin özüne bakılırsa gurur verici bir şey. Ama ben kendimle gurur duymuyorum. Ben kendimi geldiğim noktada, yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot olarak hissediyorum. Bir kaç isim dışında herkesle düşman, herkesle kötü ilişkiler içinde kaldım. O zaman plağı değiştirelim.
Aydın’da spor camiasında bir kaç art niyetli insanın göstermeye çalıştığı gibi eksik ve yanlış giden hiç bir şey yok. Ortada sorun yokken varmış gibi göstermeye çalışan bazı gazetecilerin tek amaçları, görevlerini layıkıyla yapan yetkilileri kötülemek, ve onlar üzerinden pirim yapmaya çalışmaktan başka bir şey değil. Aydın Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’nun takdire şayan gayretleri sayesinde tıkır tıkır işleyen bir düzen var. Aydın’da amatör branşlarda yaklaşık 200 takım var. 17 ili kapsayan bu kurumun çatısı altındaki bu 200 kulüp ASKF’nin üstün gayretleri sayesinde kusursuz bir işleyişle her yıl bir çok branşta faaliyet gösteriyorlar. Tamamen profesyonel bir işleyişle çalışan ASKF, tamamen sektörün içinden yetişmiş ve tek işi spor camiasını daha da kalkındırmak olan, gece ve gündüzünü bu işe ayıran yönetici kadrosu, ve hiç bir siyasi amacı olmayan, tamamen spora adapte olmuş bir başkanla kusursuz bir şekilde idare edilmeye devam ediyor. Kendi işinde Aydın’da olan Futbol İl Temsilcimiz sayesinde her sezon fikstür hazırlanıp tamamen adil hakem atamalarıyla, üzerine hiç bir şaibe olmayan sezonları geçiriyoruz. Sırf bu adil sezonlar için bile kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır. Hiç kimsenin elini taşın altına koymadığı bir ortamda, elini değil gövdesini taşın altına sokup, bize bu kusursuz organizasyonları tertip eden bu insanların üstün başarılarını hazmedemeyip onlara çamur atmaya çalışan hadsiz gazeteciler, kendi iftiraları altında yok olmaya mahkumlar. Bugün 17 ilçeyi dolaşıp, 200 kulüple tek tek görüşseniz mevcut sistemin adaletinden şüphesi olan ve yönetimden şikayetçi olan bir tek kulüp bulamazsınız. Zaten bunun en büyük göstergesi geçtiğimiz haziranda yapılan kongredeki müthiş kalabalık ve mevcut yönetime olan tam destektir. Gelelim tesis sorununa. Yine bir kısım kendini bilmez gazetecilerin ağzına pelesenk ettiği ve dillerinden düşürmedikleri, Aydın’da tesis sıkıntısı var lafı tamamen palavradan ibarettir. Bugün hiç bir takım biz antrenman yapacak saha, salon bulamıyoruz diye şikayetçi değildir. Haftanın istedikleri günü istedikleri saatinde kendilerine kapılarını açacak yüzlerce tesisin bulunduğu Aydınımızda, bunun aksi bir durum yaşanıyormuşçasına yaygara kopartan bir takım kişilere acaba ömürlerinde hiç Aydın’da yaşadılar mı sormak lazım? Bu kentte yaşadığını iddia edip bu kendin dört bir yanına dikilmiş uluslararası kalitedeki tesisleri görmezden gelmek en kibar tabirle aymazlıktır. Ama maalesef yine tesis konusunda Aydın’ı son yıllarda kalkındırmış insanların başarılarını gölgelemek adına yapılan asılsız ve tutarsız iddialar en çok bu şehrin halkına yapılan bir hakarettir. Alın elinize mikrofonu sokakları dolaşın ve görün bakalım bu kentte spor yapacak alan bulamıyorum diyen tek bir kişi var mı? Ege denizinin kıyısındaki bu şehir yanı başında çok rahat ulaşabildiği denize bile ihtiyaç duymadan yine şehrin her köşesine yayılmış olimpik yüzme havuzu tesislerinde yaz sıcağının bunaltıcı havasından kurtulmaktalar. Sonuç olarak bu şehirde yaşayan insanlar eksiksiz ve kusursuz hizmet ağı sayesinde 81 ile nasip olmayan bir yöneticilik anlayışı ile idare edilmektedir. Siz bakmayın öyle stadımız yok diye bağıran yalancılara. Bu şehir bir çok avrupa kulübünü bile kıskandıracak tesislere, bu spor camiasının güzide yöneticileri sayesinde kavuşmuştur. Artık hiç bir şeye ihtiyacı kalmayan bu halk, her gün bu yetkililere dua etmektedir. Bize düşen en son göre hepsine teşekkür etmekten başka birşey değildir.
PADİŞAHIM ÇOK YAŞA!!!