Bir toplumun ahlak yapısı çöktüğü zaman, artık işin sonuna gelinmiştir. Ahlak dediğimiz şeyin yazılı kurallarla sınırlı olmaması sebebiyle, değişen toplum yapısı çöküşün başladığının sinyallerini veriyor. Çok net hatırlarım biz daha ilkokuldayken toplu taşıma araçlarında “Hamilelere, yaşlılara, çocuklu bayanlara yer verilmesi konusunda eğitilmiştik. Maalesef görüyorum ki okulda öğretmenlerimiz, evde de anne babalar olarak bizler çocuklarımızı bu konuda eğitemiyoruz.  - Paranın ne olduğunu, nasıl kazanıldığını bilmeyen gençler ellerinde son model cep telefonlarını bağladıkları kulaklıkları takıp, züppe ve küstah tavırlarla otobüse binen yaşlıları görmezden gelerek yolculuklarına devam ediyorlar. Eğer vicdan terazilerinde bu durum onlara rahatsızlık vermiyorsa ki vermediği hallerinden belli oluyor, biz toplumsal olarak çökmeye başlamışız demektir. Bu durumu Avrupa medeniyeti ile kıyaslayanlar da var elbette. Medeniyet penceresinden bakıp bu durumun gayet normal olduğunu, hatta yer vermenin saçma olduğunu düşünenler de var. Kusuruma bakmayın, ama siz medeni falan değil bildiğin terbiyesizsiniz. İçine ahlaki değerleri sindirememiş bir toplum  yazılı kuralları da tanımayan katil, hırsız, tecavüzcü gibi suç biyerlerini de içinden yetiştirecektir. Diyebilirsiniz ki suç işleyenler eskiden de vardı. O zaman facebookta like yapmaktan zaman ayırıp ülkede suç oranının nasıl bir hızla artmaya başladığını araştırın.  Toplumsal ahlak kuralları hayatı güzelleştiren kurallardır ve yılların süzgecinden arınarak geçmiştir. Bu arı ve temiz suyu bulandırmak kimsenin haddi değildir. Önce anne babalar sonrada öğretmenlik gibi kutsal mesleği icra edenler şapkayı önüne alıp bu konuda nasıl başarısız olduklarını acilen görmelidirler.