Spor camiasında beni tanıyan herkes gazeteci kardeşim Ramazan Aydemir’le olan muhabbetimizi bilir. Kimi zaman didişsek te bu camiaya girdiğim ilk günden beri bir şekilde beraber yol yürüdüğüm arkadaşım, kardeşim. Yolumuz O’nunla ilk kez Ses Gazetesi’nde kesişti. Daha sonra birlikte SPORDOKUZ macerasına atıldık. Her şey çok iyi giderken pandemi masalına yenik düştü bu proje. Sonuç olarak Ramazan Aydemir ile çalıştığımız mecralar değişse de birlikteliğimiz hiç kesilmedi. En son geçen sene birlikte YAN SAHALAR isimli canlı yayın programını yapmaya başladık. İşte bu programın kamuoyunda oluşturduğu etki ile aramızdaki birlikteliğe 3. Şahıslar girmeye başladı. Bu güne kadar kaç program yaptık hatırlamıyorum. Ama Aydın Amatör Spor camiasında konuşulmayanları konuştuk. Her konuştuğumuz şey büyük yankı uyandırdı. Her konuşulanla beraber bu 3. Şahısların Ramazan üzerindeki baskısı da artmaya başladı. Bir kere şunu anlamıyorsunuz yada anlamak işinize gelmiyor. Hangi mecrada olursa olsun Ramazan kendi söylediklerinden, ben kendi söylediklerimden mesulüz. Bizi diğerimizin söyledikleri üzerinden vurmaya çalışmanız sizin acizliğinizi gösteriyor sadece. Çok şükür o kadar söylemlerimizden biri bile yalanlanamadı bu güne kadar. Biz doğruları söyledikçe onlar yanlış yapmaya devam ettiler. Yaşanan süreçte ASKF’nin yeni başkanı Kasım Payza ile arasındaki gerginliğinde etkisiyle çok ağır haberler yaptı Ramazan. Bu haberleri yapmadan önce ilk bilgisi olan da bendim, Ramazan’a bu haberleri yapmamasını ilk söyleyen de bendim. Yaptığı haberlerin içeriği doğruydu, bu sebeple Ramazan beni de dinlemedi ve kendi bildiğini yaptı. Arka arkaya Kasım Payza ile ilgili olumsuz haberleri yapmaya devam etti. Bu onun mesleki bakış açısıdır. Yazdıkları doğru olduktan sonra kimse Ramazan’ı bu konuda eleştiremez. Ama sonuçta eski dost düşman olmaz derler, Kasım Payza ile Ramazan’ın arası düzeldi. Oklar tamamen bana döndü. Beni susturmayı beceremeyince Ramazan’ı yanımdan koparmaya çalıştılar. Sanıyorlar ki Ramazan olmazsa ben söyleyeceklerimi söyleyemem. Efendiler, bugüne kadar 10 söyleyeceksem 5 söyledim. Sırf Ramazan’a olan sevgim ve O’na bir sıkıntı olmasın isteğimden dolayı. Beni söyleyeceklerimde frene basmamı tek sağlayan kişi Ramazan’dı. Mesele sadece ASKF ile kalsa iyi. Efeler’in padişahı, Fatih Sultan Mehmet ATAY’ı bu halkın parasını kendi şahsi hırslarıyla hak yiyerek dağıtmasını eleştirince Ramazan’a bir baskıda buradan gelmeye başladı. Çok şükür bu söylemime de yalanlama gelemediği için Ramazan’a Mobbing yapmaktan başka ellerine hiç bir koz yoktu. Sultan Fatih Atay ile Ramazan arasındaki ilişki beni hiç ilgilendirmez, hiç bir zamanda müdahil olmadım. Ama beni vurabilecekleri tek yer Ramazan olduğu için aynı kirli oyun Efeler Belediye Başkanı tarafından oynanmaya başladı. Halkın parasını babasının malı gibi dağıtmakta hiç bir beis görmeyen ATAY, çıkıp meydanlarda haktan hukuktan bahsededursun, gelinen son noktada benim söylemlerimden dolayı Ramazan’a yapılan baskılar arttı, bu baskılar arttıkça Ramazan benimle beraber program yapmaktan kaçınır hale geldi. Şimdi ben Ramazan olmadan program yapmaya devam edeceğim. Bu saatten sonra söylemlerimde Ramazan’a zarar gelmesini engellemek için frene basmak zorunda değilim. İstediğim yerde gaza basar istediğim yerde dururum. Yaptığınız hamle yanlıştı. Her şeyden önemlisi çirkindi. Ramazan Aydemir’e baskı kurarak beni susturacağınızı zannediyorsunuz ya, ben artık Ramazan olmadan daha rahat, daha fazla konuşacağım. Çünkü siz doğru ile yanlışı ayırt edemiyor, özgürlükten bahsedip diktatörce davranıyorsunuz. Karşı tarafa çamur atmadan önce kendi kapınızın önünü temizleyin.