Ne güneş yüzü gördüm,
Ne de gök yüzü gördüm,
Derde düştüm,
Heder oldum,
Beter oldum ben...(Hasret GÜLTEKİN)
Hasret GÜLTEKİN kimdir?
2 Temmuz 1993'de Sivas -Madımak Otel'inde 22 yaşında yakılarak katledilen bir halk ozanıdır.
Neyse bu konuya birazdan döneceğim.
Bir ülkede, hiçbir kötü olayın yaşanmadığı birkaç gün geçiremeyecek miyiz biz arkadaş!
Okulların yarıyıl tatili başlayınca bazı aileler kış turizminin olduğu yerlere akın ederler.
Ben ve ailem güneşin çocukları olduğumuz için midir nedendir bilmem ama, kış turizmini çok tercih etmeyenlerdeniz.
Günübirlik yakın yerlere gitmişliğimiz vardır ancak karlarla kaplı dağlarda bir gün bile konakladığımız olmamıştır bizim.
Biliyorsunuz hafta başında Türkiye’nin önemli kayak merkezlerinden biri olan Bolu Kartalkaya’da bir otelde saat 03.30 sıralarında yangın çıktı.
12 katlı ahşap otelde restoran bölümünde başladığı belirlenen yangında alevler hızla yayıldı. Otel, okulların yarıyıl tatili nedeniyle %90 civarında doluydu.
237 kişinin konakladığı otelde alevlerin fark edilmesiyle büyük hayallerle tatile gelen konukların tahliyesi için zamanla mücadele ediliyordu adeta.
Can pazarının yaşandığı yangında uykularından fırlayan tatilciler hızla oteli tahliye etmeye başladılar.
İtfaiye ekipleri yaklaşık 45 dakika içerisinde olay yerine ulaştılar.
Binanın ahşap yapı olması nedeniyle alevler kısa sürede tüm oteli sardı ve sonuç bir felaket.
Yazımı kaleme aldığımda can kaybı 76, yaralı sayısı da 50 nin üzerindeydi.
Ne acıdır ya rab,
Küçücük evladını tatile getiren anneler, babalar çaresiz birbirlerine sarılıp can veriyorlar.
Alevlerin üzerine geldiğini hisseden bir kadın annesini arayıp helallik isteyip birkaç dakika sonra alevler içinde çığlıklarla yok oluyor.
Biliyorsunuz ocak ayının başında başlayıp haftalarca söndürülemeyen Los Angeles yangınının közleri hala soğumadı.
ABD'de koca bir şehir haftalarca cayır cayır yanıyor sadece 31 kişi hayatını kaybediyor,
Bolu'da sadece bir otelde çıkan yangında bir anda 76 can kaybımız var.
İhmal mi? Tedbirsizlik mi? Kader mi?
Yorum sizin.
Yazık!
*
Otel yangını denince 1993 yılında Sivas- Madımak Oteli'nin yakılmasıyla katledilen aydınlar ve ozanlar unutulur mu hiç?
Madımak aslında sadece bir otel değil, bir utanç anıtıdır.
Aydınlar, ozanlar, türküler yakılır mı arkadaş!
Türküler, en umutsuz zamanlarda bile gönüllerimizde açan çiçekler gibidir.
Anadolu'dan fışkıran cevherdir onlar,
Karacaoğlandır, Veyseldir, Pir Sultan Abdaldır.
O kahrolası yangında yaşamını yitiren herkese çok üzüldüm ancak bir kişiye çok çok daha fazla üzüldüm.
Hasret GÜLTEKİN henüz 22 yaşındaydı.
Ömrünün baharında, tam üretme çağındaydı.
Bağlamanın mızrapsız, parmaklarla çalınarak nağmelere döküldüğü ŞELPE denilen usulün eşsiz yeteneğiydi.
Hasret daha yeni evliydi ve eşi hamileydi.
Babasını hiç göremeden doğdu minik Roni Hasret GÜLTEKİN.
Annesi oğluna hem anne hem baba olmaya çalıştı yıllarca.
Şu anda 31 yaşında olan Roni, annesiyle birlikte Almanya'da yaşıyor.
Aydınlık anlamına gelen Roni, babasının yakılarak öldürüldüğünü tam 13 yaşında öğrenmiş.
Çocuklar bir şekilde oluyor gidiyor da olan yiten canlara oluyor arkadaş!
Ne acı...
*
Bir de Nazilli'de birkaç yıl önce bir restoranda çıkan yangında yaşamlarını kaybedenleri anmadan geçemeyeceğim.
Genç kızların, küçücük çocukların çığlıkları hala kulaklarımda.
Nur olsun yavrucaklar.
*
Bolu'daki yangının hüznü daha taptazeyken, içinizi kapkara ettiğimin farkındayım.
Çünkü benim de içim zindan gibi.
Kusura bakmayın, hakkınızı helal edin.
*
Her bir masumumuz nur olsun.
Başımız sağ olsun.
Ayrıca n'olur artık böyle acı haberler dünyadan ırak olsun.
Sağlıcakla...
