Pek çok teori var bu konuda. Çağımızın koşulsuz ve şartsız biat merkezi olan bilim(?) adamları küresel ısınma çığırtkanlığındalar. Ama gerçekten dünyadaki tüm bilim adamları aynı görüşte mi? Yoksa biz sadece çığırtkanları mı duyuyoruz. İçinde bulunduğumuz zaman dilimi çoğu bakımdan tuhaf ve tehlikeli. Bilgi o kadar hızlı yayılıyor ki okun yayından çıkışı gibi, vurduğu hedefi yaralayıncaya kadar asla durduramıyor ya da hedefi düzeltemiyorsun. Eeee her birimiz okçuluk uzmanı olmadığımıza göre yaydığımız bilgilerin nasıl bir hedefi vuracağını asla bilemeyiz. Ama bize ulaşan bilgi hakkında bir yeterliliğimiz olup olmadığına bakmadan hatta üzerine bireyler katarak yaymakta tereddüt de etmiyoruz. Her bilginin hızlı yayıldığı bir dünya da benim en çok korktuğum, insanlık için korkutucu olan bilgilerin fütursuzca tüm medya organlarında aynı anda yayılmasıdır. En dikkat edilmesi gereken husus ise şu, bu bilgiler hep aynı anda, binlerce kaynaktan yayınlanır ama detaylıca incelerseniz tek bir kaynaktan çıkmış olduklarını anlarsınız. Özellikle sosyal medyada bu yayılan bilgiler ile ilgili yapılan yorumlarsa bu gerzek sistemin ne kadar başarılı olduğunu anlamaya yeter. İsviçreli bilim adamlarının yaptığı son araştırmaya göre başlayan bilgi haberlerinin altına yüzlerce yorum yapılır. Özellikle twitter’in çok bilmiş bilim tapıcıları bu bilgilere inanmayan ve eleştirenlere, küçümseyici hatta aşağılayıcı yakıştırmaları ile dolar. Genellikle adı bile belli olmayan bir ırka mensup bilimadamlarının yaptıkları açıklamayı öylesine kabullenirler ki, buna itiraz edenlere sen ne biliyorsun, koca bilimadamından iyimi biliyorsun, büyük oyunu çözdün, hangi üniversiteyi bitirdin de itiraz ediyorsun falan gibi yakıştırmalar yaparlar. Düz mantıkla bakarsan, (ki bu biatçılar genelde düz mantıkla bakacak zeka seviyesine sahiptir) çok mantıklı gibi gelen bu aşağılamarı yapanlar zannedersin ki atomu parçalamış, insanlığa büyük katkı sağlayan bilimsel çalışmalarda staj yapmışlar. Ulan embesil, sen inanmayanı eleştiriyorsun da sen olayı sorguladın mı ki anında kabul ettin? Bu tipler her bi şeyi bildiklerini, kendileri gibi düşünmeyenleri ise cahil olarak nitelemekten geri kalmayan moronlardan başka bir şey değildir. Çünkü sorgusuz biat ettikleri bilimin temelki zaten sorgulamaktır. Eğer Einstein gibi bir adam olmasa, bugün bile önünde saygı ile eğildiğimiz gelmiş geçmiş en büyük bilimadamlarından biri olan Newton’un ötesine geçemez, bugün koşulsuz doğru kabul ettiğimiz bilgilere ulaşamaz, Newton’un bugün, hatalarla dolu olan teorilerinin karanlığında bir şeyleri çözmeye çalışırdık. Bilimin önemini asla inkar etmiyorum. Tamamen bilim karşıtı olacak bir aptal da değilim. Ancak bilimi sadece televizyonlarda, gazetelerde ve sosyal medyada popüler olup tuvalette bile karşımıza çıkan üç beş şebeğin güdümüne terk edersek, bilime en büyük ihaneti yapmış oluruz. Sonra da çıkar Bill Gates öyle söylediği için, inekler osuruyor diye dünya ısınıyor zanneder, bir adım sonra kapitalist sistemin yapay etini afiyetle yeriz. Adamlar hayvancılığa savaş açmışlar bunu görmemek aptallık. İstiyorlar ki gerçek ve sağlıklı eti bir tek onlar yesin. Çünkü bu kapitalist şeytanlar oturup hayvancılık yapamayacaklarına göre kendi fabrikalarında ürettikleri ucube bir maddeyi et diye bize yedirecekler ki para hep onlara aksın. Tabi bu işi bu kadar basit sebebe dayandırmıyorum. Daha temelinde neler var kim bilir. Bize et diye yedirdikleri işlem görmüş etlerin bile içine ne koyduklarını bilmeden yiyoruz ve hastalık bizi ele geçiriyor. Birde tamamen kendi ürettikleri o ucube maddeyi et diye yersek içimize neler sokacaklar kim bilir. Ama sistem zaten böyle işliyor. Sana senin yararına olduğuna inandırdıkları şeyleri, senin vazgeçilmez bir ihtiyacın gibi kakalayıp, o yolla sana enjekte ettikleri hastalıklarla ilaç sektörünün yağlı müşterisi yapıyorlar. Ve bunu bilim adıyla yapıyorlar ki bizde koşulsuz itaat edelim. Yapay et gerçek etten sağlıklı diye haber yapıldı bu ülkede. Hem de devlet kanalı TRT’de. Kendi yaptıkları kimyasal maddeleri doğal olanından daha sağlıklı dediklerinde nasıl olurda akıllı bir insan bu duruma uyanmaz. Buna koşulsuz itaat edenlerin pek çoğu da pazarda organik ürün arıyorlar. Bir de Sülün Osman’a dolandırıcı derler. Sülün Osman bunların yanında stajyer bile olamaz. Haa bu komediye koşulsuz itaat eden tipler Sülün Osman’a dolandırılanlara aptal derler, o kadar akıllılar yani. Veganlık diye bir manyaklık çıkardılar Allah’ım olacak gibi değil. Bilime koşulsuz tapanlar Veganlığı en çok savunanlar. Yahu Vegan beslenmenin sağlıklı olduğunu inanmak için kaç IQ olmak lazım. Bu mekanizma vegan beslenmeye uygun değil. Haa bu arkadaşlar o kadar hayvansever ki, hayvanların öldürülmesine içleri razı olmadığı için vegan oluyorlarmış. Lan sen aklınla vegan olsan da bedenin vegan değil. Mekanizma öyle çalışmıyor ki. Küresel Isınmadan nerelere geldik değil mi? Anlatacağımız olaydan saptık, başka konulara girdik sanıyorsunuz değil mi? Yok aslında aynı konudan bahsediyoruz. İnanmıyor musunuz? Paris İklim Anlaşmasını araştırın. Anlarsınız konu farklı mı değil mi?