BİLİNMEYEN TARİH 2
Hüseyin Barış Özsoy
Önceki yazımda giriş yaptığımız İngilizlerin ataları olan Keltler konusunu detaylandırmaya devam edelim...
İslamiyetle 1400 yıldır ilişkili olan Keltlerin bir kısmı İslamiyeti seçsede bazıları Protestan Hristiyan olarak kalmıştır. Anadouda yaşayan Keltler ile Avrupa’da kalanlar birleşerek mö. 387 yılında Roma İmparatorluğuna savaş açıp yenildiye uğratmışlardır. Roma’ya giren Keltler şehri yağmaladıktan sonra şehirden çekildiler. Bu gösteriyor ki amaçları şehri ele geçirmek değil inanç bazında düşman gördükleri en büyük gücü yıkmaktı. Savaşı kazanlar Keltler olsada bu amaçlarına ne kadar ulaştıkları ve başarılı oldukları tartışılır.
Anadoluda yaşayan Keltler, bugünkü Ankara bölgesinde ilk yerleşim kuran millettir. Bu bölgeye verdikleri ismin, Ankyra yani durduran manasına geldiği ve Ankara isminin burdan türediği söylenir. keltler ile Türklerin ilişkisi o günden bu güne süregelmiştir. Her ne kadar bugün bu ilişki çok göz önünde olmasada bunun sebebi Keltlerin kendilerini gizleme çabasının bir sonucudur.
İslam gnostikleriyle, Hristiyan gnostiklerinin kurdukları teşkilatlar, her dönem ilişki içinde olmuş, bunlara mason locaları ve sabatayistler olarak bilinen Avdetiler de dahildir. keltlerin en büyük gizli örgütü Gül ve Haç Kardeşliği ile İhvan-ı Safa’nın, Tapınakçılar ile Manevi Cihazlanma Derneği’nin ilişkileri her zaman iç içedir. Gül ve Haç Örgütü bir zamanlar büyük toplantılarını İzmir ve İstanbul’da yapmıştır. Hatta uzun bir süre İstanbul onlara başkentlik de yaptı. Keltlerin kurduğu sayısız gizli örgütte Helen, Yahudi, Roma, Antik Mısır, Sümer, Babil, Hint ve Çin ‘Geleneklerinden’ füzyon yoluyla taşınmış ögeler vardı. Ancak en güçlü etki Anadolu ve Orta Doğu coğrafyasından gelmişti. Baküs, Ceres, Cybele ve Eleusis, Samothrace kültürlerindeki okültik, hermetik, ezoterik, alşimist uygulamalar bir sentez halinde belirli bir tarikat/örgüt tarafından günümüze kadar intikal ettirilmişti. Bu gizli tarikat ‘Cabiriler’ adıyla tanınmıştı.
1888 yılında bu kültürün tapınağına ve tanrılarının izine ulaşılabildi. Thebes’de yapılan kazılarda Cabiri kültürünün tanrılarından biri olan ve Heredot tarafından ‘En Güçlü Büyücü’ diye tanımlanan Caberios’un heykeli bulunmuştur. Gizli Geleneğin, Yahudi Kabalizmi dahil her yönüyle uğraşan ve sadece soyluların, zenginlerin ve bilim adamlarının üye olabildikleri ilk ‘Açık’ Gnostik-Hıristiyan tarikat ve locaları 1767’den itibaren peş peşe açılmaya başlandı. Bunlar tamamen Cabiri Geleneğine uygun, en eski kültür ve kült uygulamalarının taşıyıcıları oldukları bilinen özel örgütlerdi.
Britanya Adası’nda birliği sağlayarak ilk İngiltere kralı ünvanı alan, Kelt asıllı Kral Offa bu inancı paralara kazımakta behis görmemişti. Nitekim 6 asır sonra Kelt soyundan gelen İngiltere Kralı I. John da, papa tarafından aforoz edilince müslüman olmak için Endülüs hükümdarı Nasır’a heyet gönderecek, Nasır bunun samimi olmadığını düşününce Tüm İngiltere’nin İslamiyete geçişi mümkün olmayacaktı. Daha da enteresanı M.Ö. 700’lü yıllarda Anadolu’ya gelen ve orada bir medeniyet kuran Kelt kabileleri geldikleri Galler’deki başkentlerinin adı Turkije idi. (Türkiye okunur) Henüz Anadolu ismi telaffuz edilmezken, Keltler yaşadıkları doğu Ege ve Orta Anadolu’yu kapsayan bölgeye Galatea adını verdiler. (Zaman içinde Galatya olarak anılmaya başladı. Romalılar Keltlere; “Galli” diyorlardır. İstanbul’un fethine kadar Roma içinde Galatalılar varlıklarını sürdürdüler.
Bir kısmı Konstantinopolis’e gelip, bugünkü Galata semtine yerleşti. İncil’de Aziz Pavlus’un Galatyalılara yazdığı mektuptan da söz edilir. I. John’un Endülüs’e gönderdiği 3 kişilik heyetten biri geri dönmeyerek müslüman olur. Kendisi aynı zamanda tapınak şovalyesi olan bu zad, bir süre sonra da Selahaddin Eyyubi’nin torunuyla evlenir. Bu kişi gizli bir şövalye örgütü kurmuştur. İhvan-ı Safa (İhvan-üs Safa/Halis Kardeşler) bir düşünce akımı olmakla beraber, buna bağlı bir kol olan Dai’lik teşkilatı günümüze kadar faaliyet göstermiştir. Gaziantep ve Kilis yöresinde Dai soyadını kullananlar mevcuttur. İslamı yaymakla görevli Müslüman Misyonerlerdir ve batınidirler.
DEVAM EDECEK...
Yorumlar