Konuşmak insanoğluna bahşedilmiş muhteşem bir armağan. Derdini, neşeni, içinde bulunduğun hali istediğin şekilde anlatabiliyorsun karşındakine. Hakikaten böyle mi acaba? Herkes istediği gibi anlatabiliyorsa içindekileri, neden hala konuşarak anlaşamıyoruz pek çok konuda. Aslında anlatabildiklerin, sadece bildiklerin kadar anlamlı. Bilgindeki eksiklik diline yansımıyor mu? Eğer bildiğin kadar anlatabiliyorsan, ve anlatabildiğin kadar anlaşılıyorsan, demek ki sen sadece bildiğin kadarsın. El yumruğunu yemeyen kendini yumruğunu balyoz zannedermiş. İşte cehaletin beslendiği en büyük gıda da bu hadsizlik. Kendimizi sınırsız bilgiye haizmiş gibi satmayı beceriyoruz insanlara. O zaman biz alim değil pazarlamacıyız. Satabiliyorsan eğer. Çünkü kıt bilgiyi alime değil cahile satarsın ancak. Alim isen alıcı değilsindir. Alim isen satıcıda değilsindir. Alim dediğin zat yalnızca paylaşımcıdır. Alanla da satanla da ilgilenmez. Bizde bu vasıflar olmadığına göre demek ki cahillik hırkası üzerimizde dolaşıyoruz. Bildiğimiz kadarını ilim zannedip pazara çıkarıyoruz ki alıcı bulalım. Peki aslolan alim olmak mı yoksa cahil olmak mıdır? Bu soruya doğru cevap verecek bilgiye sahip değilim. Ama bildiğim kadarını anlatabilecek kudrete sahibim. Bence aslolan ne alim olmak nede cahil olmak, aslolan ne olduğunu bilmek ve o şekilde davranmak. Kısaca haddini bilmek. Hepimiz egomuzun vesveselerine kapılıp haddimizi aşıp dünyanın sahibi gibi davranmaktan geri kalmıyoruz çoğu zaman. Bu hadsizlikle aldığımız yanlış kararların sonuçlarına katlanmak ve dert çekmek zorunda kalıyoruz. Yani hayatımızı yine biz mahvediyoruz. Bunun tek sebi ise haddimizi bilmemek. Alim iken cahil olmayı becerirken ilim ehli, biz cahil iken alimmiş gibi davranmaktan geri durmuyoruz. Aslında en güzeli cahil olup cehaletini bilmek. Nereden duyduğumu tam hatırlamıyorum ama çok beğendiğim bir söz vardır. “ Dünyanın en büyük insanı öğrencilerdir. Dünyanın en küçük insanı ise öğrenecek hiç bireyi kalmayandır.” Öğrenecek hiç bireyinin kalmaması mümkün mü insanın? Elbette değil. O zaman eğer öğrenecek bir şeyin kalmadığını düşünüyorsan zaten asıl doğruyu bulamamışsın demektir. Kendi cehaletin içinde boğulmuşsun da haberin yok. Bu cehaletle kendini var zannetmeye devam et insanoğlu. Nasılsa asıl gerçekle bir gün yüzleşeceksin.