A (B) GC
Hüseyin Barış Özsoy
Sanırım ilkokul zamanlarında pek çok öğrenci tarafından çok sevilen matematik derslerinden birinde işlenen bir konuydu “KÜMELER” konusu. Benim gibi matematik derslerini sevmeyen öğrencilerin anılarında yer etmemesi çok doğal olan bir konu olan bu “KÜMELER” aslında tıpkı matematiğin her konusu gibi, hayatımızın içinde pek çok alanda bizlerin karşısına çıkar. Şimdi hatırlayamayacağım ama bir kaç tane küme çeşidi olması lazım. Benim aklımda bunlardan kalan sadece “ALT KÜMELER”. Alt Kümeler şu şekilde tanımlanır: Bir A kümesinin her elemanı , bir B kümesinin de elemanı ise ‘A kümesi B kümesinin alt kümesidir.’ veya ‘B kümesi A kümesini kapsar (içine alır)’ denir. Vallahi bu tanımı Google’dan buldum o yüzden çok teknik bir açıklama olmuş olabilir. Bunu basite indirgemeye kalkarsakta zaten asıl konudan çok uzaklaşırız.
Şu sıralar gazetecilerin normal gündem konuları dışında tatlı bir telaşı var. Ay sonunda yapılacak olan Aydın Gazeteciler Cemiyeti seçimleri için şu ana kadar sevgili kardeşim Ferdi Uzun ile Fatma Yazıcı ablamız adaylıklarını açıkladılar. Seçim tarihi yaklaşırken mevcut başkan Semra Şener hanımefendinin tekrar aday olmayacağını açıklamasından sonra yeni adaylar kalan kısa zamanda hızlı bir çalışma yürütmek zorunda kaldılar. Sadece benim gözlemim olarak söylüyorum sanırım her iki aday da bu sürece hazırlanmamış yada hazırlanamamışlar. Bu durumun en büyük sebebininse mevcut başkan Semra Hanımın aday olmayacağını 90+2de açıklamış olması olabilir. Sonuç olarak şu an ellerde ve dillerde seçime hazırlanan AGC’nin üye listeleri dolaşıyor. Listeleri diyorum çünkü bir listedeki sayılar diğer listedeki sayıları tutmadığına dair söylemler var. Bu bir dedikodudan ibarette olabilir tabi. Bence de öyledir zaten çünkü doğruysa hiç komik değil. Tabi sayılardan daha önemli olan ise üyelerin meslekleri. Aydın’da kime sorsanız gazeteci olduğunu söyleyecek kişiler üye değil ama gazetecilik yapmadığı iddia edilen pek çok kişi ise üye. Birde yazımın başında matematiksel olarak anlattığım ALT KÜME’ye dahil olanlar yani hem AGC’ye hemde ABGC’ye üye olan çift dikiş gazeteciler var. İşte benim aklım hep burada karışıyor. Oturup konuşulunca buna çok makul açıklamalar getirilse de ben hala neden iki farklı cemiyet olduğunu çözemedim. Mesleki anlamda pek çok zorluk çeken ve mesleğini yürütmek için sürekli zorluklarla boğuşan gazeteciler neden güçlerini ikiye bölmüş durumdalar. Ben şahsen sadece ABGC üyesiyim. Bunun tek sebebi mesleki ilişkilerimle beraber, bu cemiyetin bu mesleği daha çok sahiplendiğini düşünüyorum. Bu fikrimi isteyen istediği yere çekebilir tabi ama dikkatli çeksinler yoksa bir ucu ellerinde kalabilir.
Üyesi olmadığım AGC’nin mevcut işleyişi ile ilgili eleştiride bulunmak bana hak değildir. Ama yeni bir başkanla yeni bir döneme girecek olan AGC’den beklentilerimizin olmasıda kaçınılmaz. Elbette bu sadece benim şahsi ve kıt düşüncemdir. Hatamız varsa affola. Ama bence bu ayrışmış gücü birleştirmek, tek ve bütün bir güç olmak Aydın’da görev yapan tüm gazetecilerin hakkıdır. Yarınlara umutla bakmanın yolu geçmişi deşmek değil, geçmişten ders alıp geleceğe yön verebilmektir. Yine sadece ve sadece kendi şahsi fikrim odur ki gazeteciler mesleki değerlerini arttırmak, ve yaşadıkları zorluklarla daha güçlü savaşabilmek adına birlik olmak zorundadır. Bu birliğin ilk adımıda bu iki cemiyeti tek çatı altında toplamaktır. Bunun hukuki süreci nedir, bu iş nasıl yapılır ben bilmem onu da başkanlar düşünsün değil mi?
Yorumlar