Çok şenlikli bir ülkede yaşıyoruz. Bunun için Allah’a her gün şükretmemiz lazım. Başımıza gelen, yada başımıza getirilen her olaya coşkulu bir şekilde karşılık verebilme yeteneğine sahibiz. Bu hem olumlu hemde olumsuz bir şeyle alakalı olabilir. Örneğin ülkede dolar yükselince üç beş kişi bir araya gelip dolar yakarak kutluyoruz. Mesela Çin’in Uygur Türklerine yaptığı zulmü kartondan Çin Seddi yapıp onu tekmeyle yıkarak protesto ediyoruz. Milli takım maç kazanınca silahlar patlatarak kutluyoruz mesela. Bu tarz örnekleri istediğimiz miktarda çoğaltabiliyor, ama asla absürtlüğün sınırına ulaşamıyoruz. Türk insanının müthiş zekası her alanda önümüze çıkıyor. Eee bu kaynak hepimizin özüne işlediği için bulduğumuz her fırsatta kutlama yapmayı ihmal etmiyoruz. Seçimleri kazanınca sokaklara dökülüp “KOYDUK MU” diye karşı tarafa mesaj veriyoruz. Seçilen kişi 85 milyonu yönetmek için seçilirken, oy verenler oy vermeyenleri daha birinci dakikada ötekileştirebiliyor. Ama acı olan şu ki, seçilen hükümetler koyduğu zaman sadece oy vermeyenlere değil 85 milyonun tamamına koyuyor. Zamları yani. Geçen hafta mesela öyle bir koydular ki, vergilere bile koydular, zammı yani. Şimdi böyle olunca, bir buçuk ay önce seçimlerde karşı tarafa koyduk mu diye slogan atanlar da koyulan zamlardan muzdarip. Herkes şokta. Daha beter ne olabilir ki diye düşünürken, canım ülkem bizi yine şaşırtmıyor ve dünya üzerindeki hiç bir ülkede hiç bir insanın başına gelmeyen bir olayı yaşamak yine Türk insanına nasip oluyor. Malumunuzdur ki seçimlerden önce Vaad edilen en düşük memur maaşının 22bin liraya yükseltilmesi sözü seçilen hükümet tarafından yerine getirildi ve en düşük emekli maaşına iki katına varan zam yapıldı. Ama ülkemin memurları bu miktarı az buldular. Kendilerine göre haklılardır bir şey demek istemiyorum. Eeee asgari ücrete de mevzu miktarda zam yapıldı. Buda güzel. Ama bu zamları koyarken, koyulduğuyla yetineceğimizi mi sandınız. Tek tek liste halinde yayınlamanın imkansız olduğu bir zam listesi çıktı karşımıza. Vatandaşa verilen zamlı maaşlar daha milletin cebine girmeden KDV’ye koyulan zam marketlerin yağmalanmasına sebep oldu. Bu yağmalamayı milletimizin zamlara verdiği coşkulu kutlama olarak değerlendiren zArt Haber zihniyetli kişilerde olabilir. Buda bir bakış açısı tabi. Kısaca memlekette bir hafta içinde koyulmadık bir şey kalmadı, burdaki şey zam oluyor yanlış anlamayın. Zannediyorsunuz değil mi? Yok kazın ayağı öyle değil. Sadece ve sadece bu ülkede yaşanabilecek bir zam koyması daha yaşadık. Emekli maaşları mevzusunda. Şimdi biri çıkıp emekli maaşlarına zam yapıldı diye yemin etse çarpılmaz. Ama biri de çıkıp zam yapılmadı diye yemin etse o’da çarpılmaz. Çünkü öyle bir formül bulundu ki 16 milyon emekliden yarısından fazlası hem zam aldı, hemde alamadı. Bu nasıl olur demeyin uzmanları dinleyin. Koyulan zammı alan da memnun değil alamayan zaten değil. Ama basit bir matematikle 16 milyon emekli, 16 milyonda bunların eşleri desek ve çocuk çocuklarını hiç saymasak bile ülke seçmeninin yarısı yapıyor. Yani tek bir blok halinde hükümeti belirleyecek güce sahip olan emekliler, seçimden önce biz ne zorluklar gördük evladım diye röportaj veren emekliler, gerekirse kuru ekmek soğan yeriz demişlerdi ve seçim yapmışlardı. Şimdi afiyet olsun sayın emekliler. Bak nasıl koymadılar zammı gördünüz mü?