Kamuoyuna yavaş yavaş yapılan anketler yansımaya başladı. Farazilerin, senaryoların arkası kesilmiyor. Siyasette DİP DALGA deyimi, ilk kez Saadet Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu’ndan duyuldu. Daha sonra Meral Akşener ve Muharrem İnce tarafından da kullanıldı. Dip Dalgaya son örnek olarak Fenerbahçe kongresinde yaşandığı yazılıp, çizildi. Ali Koç’un 16 bin oy alarak, 4 bin 944 oy alan 20 yıllık başkan Aziz Yıldırım’ı alt edip seçimi kazanması tam anlamıyla dip dalgaya iyi bir örnek olarak gösterildi. Niye, Recep Tayyip Erdoğan siyasette de dip dalga ile yıkılacağı, dip dalga ile yenilebileceği, yaklaşımları konuşulmaya başladı. Dip dalga gücünü orta koymamış, sesini yükseltmemiş. Kendini pek belli etmemiş çoğunluk olarak kabul ediliyor. 2002 yılında İktidar olan AK Parti tam 3 genel seçim geçirdi. 3 seçimde de Dip Dalga beklendi. Ne var ki o dip dalga Üst Dalga olarak gerçekleşti. Recep Tayyip Erdoğan dedi. Ve her iki kişiden biri AK Parti’ye destek verdi. Bu sefer 4. kez dip dalga bekleyenler seçim sonunda bakalım ne diyecekler. ** YAPMAYIN, SAYIN İNCE! CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı sayın Muharrem İnce, herkesi şaşırtan yüksek performansla, meydanlara indi. Ortak görüş büyük hata yapmazsa bu performansı ile şans yakalayabilir diye değerlendirildi. Meydanları doldurdu mu? Evet… Rakiplerine gözdağı verdi mi? Bal gibi verdi. Hata yaptı mı? Hayır. Ne zamana kadar? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını alkışlayan Afrin harekâtının başarılı 2. Ordu Komutanı Metin Temel Paşa için senin apoletlerini sökeceğim diyene kadar. Paşa için senin Cumhurbaşkanı olunca apoletlerini sökeceğim demesi kendisine yakışmadı. Senin o zaman diktatörden farkın olur mu? Bu saygın komutan, Cumhurbaşkanının davetine gitmesinde ne yapsın? Haa.. Üniformalı değil de sivil katılması daha yakışık alırdı. Cumhurbaşkanının rakibi hakkında alaycı konuşmasını alkışladığı iddiası doğru ise maalesef üzücüdür. Yaşananlardan sonra herkesin Ordu mensuplarına karşı daha dikkatli olmalısı gerektiğini düşünüyorum. Sayın Muharrem İnce bu konuşması ile gaf yapmıştır. O zaman İnce’nin diktatörden farkı olur mu? Sayın İnce’nin bundan böyle bir hata yapması herhalde aleyhine olur. ** ALICIK, SATIŞ REKORTMENİ Mİ? Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, son zamanlarda ihale ile satış rekorları kırıyor. Hizmet vermeyi parasızlık nedeniyle unuttu, satma alışkanlığı ise hız kazanmış durumda. Aydın’da Nazilli Belediyesi olarak İHALE SATIŞ rekorları kırıyor yorumları yapılıyor. Vatandaşlar, Başkan Alıcık için köylerden belediyeye kalan mal, mülk, tarla arsa ne varsa sattı, satmaya da devam ediyor diyor. Bu mahallelerden eski ismi Arpaz olan Esenköy mahallesi mallarını Büyükşehir yasası uygulamaya geçmeden, Dernek kurup malları derneğe geçirmesi ile köy mallarının büyükşehire geçmesini önlemiş. Bu muhtarı kutlamaktan başka ne yapılır?  Belediye Borçlarının konuşulduğu gibi 40-50 milyon değil 80-90 milyon liraya dayandığı iddia ediliyor. Şimdi gözler belediyenin 6 ay içinde bu 200 dönüm araziyi de, ihale ile satışa çıkarır mı? Sorusunu gündeme getirdi. Bunlar Nazilli Belediyesi için hiçte hoş konuşmalar değil. Tapusu belediyeye devredilen 200 dönümlük eski Sümerbank arazisini, hiçbir ilçede Üniversite olmasa da, Nazilli Sümerbank Üniversite için kullanacağının açıklamasını “MALI HAYAL EKTİM BİTMEDİ, KOVSAM BİLE BU ZÜĞÜRTLÜK BİZDEN GİTMEDİ” sözüne benzetiyorum. Nazilli halkına daha fazla HAYAL DÜNYASI yaşatmaya kimsenin hakkı yok, diye düşünüyorum. ** NEHİRLERİMİZ YÜZDE 97 KİRLİYMİŞ. Haberlerden öğreniyoruz büyük Menderes Nehri’nin de içinde olduğu ülkemiz nehirlerinin yüzde 97 oranında kirliymiş. Bu nehirlerinin suyunun su olmaktan çıkmasına sadece yüzde 3’lük bir kirlenme gerekiyor. Daha sonra nehirlerimizin suyu macun gibi akacak. Bu sulardan sulanan bitki ve sebzeler kanserin kaynağı olacak. Vay Türkiye’m vay, biz ayağımıza sıkmıyoruz da ne yapıyoruz? Ne mutlu Türküm diyene.