Profesyonel olarak gündem, ancak böyle değişir. Muhalefetle, iktidarın gündem yaratma yarışı devam ediyor.
İstanbul Esenyurt’tan sonra DEM PARTİ’NİN 3 BELEDİYESİNE DAHA kayyum atandı.
İktidar kararlı. Hareket ediyor. Milletin kendilerine, ülkenin bekası ve teröristle mücadelesinde, kayıtsız şartsız destek verdiğini çok iyi biliyor.
CHP 5-6 yıl teröre yataklık yapmış, 6 yıl cezaevinde yatmış DEM PARTİ adayını partisinden başkan yaparsa, iktidarın bu hamleleri yapmasına fırsat vermiş olur.
İktidar istediği algıyı yaratmak içinde Belediye Başkanlarını alıp, belediyeye kayyum atamaktan çekinmez.
Daha önce çok kez köşemde dile getirdim DEM PARTİ ile dans eden, yola çıkan yolda kalır dedim.
DEM Parti kendini terörle ilişkiden sıyırmalı, partinin kapısını DEM’e kapatmalı dedim. CHP maalesef ilkesiz siyaset yapıyor.
Ulusal gazetelerde birçok siyaset uzmanları bunu günlerce yazdı. Maalesef DEM Parti, milli politikamızı kabul etmeyen bir parti.
Oylarını almak için milli menfaatlerimizi göz ardı edemeyiz.
CHP İktidar olmak için, yelpazesini oy için herkese açıyor. Yapmayın diye uyardık.
BU YANLIŞ uygulamayı, İKTİDARIN İSTEDİĞİ GİBİ KULLANDIĞINI YAZDIK çizdik.
Bunu CHP yönetimi bir türlü anlayamadı. DEM Parti’ye karşı tavır alamadı. İktidarın seçim barışının nasıl bittiğini hepimiz biliyoruz.
Bu tutumu nedeniyle CHP, halk nezdinde teröre destek veren parti görünümünden kendini kurtaramadı.
Bir haftadır millet, ekonomik sıkıntıyı unuttu, atanan kayyumu konuşuyor.
Bu durumda, puan alan muhalefet partileri değil, iktidar partileri oluyor.
Mesela AHMET TÜRK, 1973 yılında CHP’den milletvekili seçilmiş. Sonra DEM Parti’ye girmiş teröre üye olmak ve destek vermekten cezaevinde kalmış bir kişi 55 yıldır siyaset yapıyor.
Bu Ahmet Türk ısrarı neden? CHP bu yanlışları ile nasıl iktidar olabilir? Neden CHP’nin siyasetine bir kırmızı çizgisi yok?
Neden ülke menfaatleri parti menfaatinin önünde tutulmuyor. Neden milletin değerlerine ters siyaset yapıyor?
64 yıldır ilkesiz, disiplinsiz, birbiri ile uğraşan CHP, millete BU NEDENLE GÜVEN VERMİYOR. Artan oyları DEM Parti’den gelen oylar.
Son seçimlerde, DEM Parti oyları ile yüzde 30’a geldiği için sevinen CHP’nin, acaba şimdi bu yanlışlarından dolayı oy oranı ne oldu?
ATATÜRK bugün sağ olsaydı CHP’yi yönetenler için ne derdi? Ne yapardı?
Maalesef CHP, bu nedenle köşeye sıkıştı. Sıkışıyor. Millet değerlerini hiçe sayan CHP, bakalım bu girdaptan kendini nasıl kurtaracak? ÇÜNKÜ İŞİN RENGİ DEĞİŞTİ.
**
UZATILAN BARIŞ ELİ, BALYOZ OLDU!
Ülkemin insanı huzura hasret kaldı. Ekonomik sıkıntılarda işin cabası.
Siyaset hakaret ve kavga alanı oldu. Siyasetin, halk nezdinde itibar kaybı devam ediyor.
Siyasi partiler ortaya konan oyunu kısa sürede anladı.
Sayın Bahçeli, ‘HEM TERÖRİST BAŞI, ÇOCUK KATİLİ’ diyor, hem de, ‘GELSİN ATATÜRK MECLİSİNE, DEM PARTİ’DE KONUŞSUN’ diyor.
Cumhuriyet tarihinin milletimizi inciten en ağır sözü…
Millet şaşkın ve tedirgin. “BAYRAM DEĞİL SEYRAN DEĞİL, ENİŞTEM BENİ NİYE ÖPTÜ” tekerlemesini hatırlıyor.
Oynanan oyunu da anlamış değil. Başına inen balyoz sözün şaşkınlığını yaşıyor.
Arkasından KAYYUM FIRTINASI BAŞLIYOR. YASA, MASA SİZLERE ÖMÜR OLUYOR.
Keşke görevden alınan başkanların yerine belediye meclisleri yeni başkanı seçilseydi. Milletimiz, bu kadar tepki vermezdi.
Bilmem bu beka sorunu, gelecek korkusu, ne kadar iktidarın umudu olacak.
Demokratik dışı uygulamalarla dünyaya rezil oluyoruz. Batı devletlerinden ciddi uyarılar gelmeye başladı.
Devlet tarafı ile muhalif millet tarafı arasındaki ayrışma hız kazandı.
İster istemez Türkiye nereye gidiyor soruları gündeme geliyor. İnşallah bu sıkıntılar bu çizgide kalır, büyümez.
40 yıldır ülkemizde siyasetçiler Kürt sorunu var mı? Yok mu? o bile kararlaştırılamadı. Siyaset, milletten çok parti menfaati için çalışıyor.
Ülkemizdeki bu gelişmeleri sağduyulu vatandaşlar içine sindirmiyor. Bu sıkıntılar bitsin istiyor.
38 kitap yazmış bir bilim insanının tutuklanması, çok acı milletçe uluslarca yadırgandı. Yanlış yapıldı.
ZAMAN neyin, kimin lehine işliyor anlaşılmaz oldu. Kafalar karışık.
Siyasette BARIŞ, HUZUR ELİ, BALYOZA DÖNDÜ.
KAMUOYUNDA, YAPACAK BİRŞEY YOK ALGISI HAKİM. MİLLETİ BU DURUMA SİYASET GETİRDİ. BU DURUMDAN, ANCAK SİYASET ÇIKARIR.
**
NAZİLLİ, YAŞANABİLİR ŞEHİR OLMAKTAN ÇIKTI
Nazilli’de çarşı içi kaldırımlar yıllardır esnaf işgali altında.
Kamuya ait kaldırımlarda maalesef yetkililer işgalleri önleyemiyor.
Şimdide, şehrin ana caddelerinde, motosiklet ve bisiklet işgali yaşanıyor.
Nazilli’de tescilli araçlar hariç, trafikte 32 bin motosiklet olduğunu öğrendik.
Çok büyük bir rakam. Yollar aynı, caddeler aynı ama trafikteki araç sayıları durmaz artıyor. Trafik motosiklet işgalinde, çekilmez bir hal aldı.
Yetkililer (belediye başkanları) oy hesabı ile maalesef bu işgalleri görüyor ama önleyemiyor.
Bu Nazilli’miz için bir talihsizlik. Şehrimizin adı var ama şehir disiplini maalesef yok.
Şimdide, caddelerdeki kaldırımlar motosiklet ve bisiklet işgali altında.
Hatta Belediye binasının önündeki o küçük alan ve hatta çocuk parkları maalesef kendilerine yer ayrılmadığı için bisikletlilerin gösteri alanı oldu.
Bu gençlere müdahale etmesi beklenen müdahale etmesi beklenen ZABITALAR onları izleyip alkışlamaktan geri kalmıyor.
Yıllardır böyle Nazilli, disiplinsiz bir şehir. Şimdide sokak ve caddeler motosiklet işgali yaşıyor.
Herkes EVİNDEN helalleşerek çıkıyor. Her gün 3-5 kaza yaşanıyor.
Yayaların kaldırımlarda ve yollarda yürümesi herkesin harcı değil.
Her gün beş on asayişlik olay yaşanıyor. İşin ilginç tarafı bu düzenlemeleri Zabıta mı yapacak, yoksa Polis mi yapacak kimse fikir beyan etmiyor. Yetkililer her şeyin farkında ama konuşmuyor.
EMEKLİ ŞEHRİ NAZİLLİ, HER GEÇEN GÜN YAŞANABİLİR OLMAKTAN ÇIKIYOR
**
İNTİHARLAR DÜŞÜNDÜRÜYOR!
Ekonomik sıkıntılar arttıkça, insanların yaşama isteği de tükeniyor.
Artan, intihar edenlerin sayısındaki artışlar bu nu doğruluyor.
Çekilen ekonomik sıkıntıların yanında siyasi iç çekişmeler. Millet huzurunu bozdu.
Devletimiz ve muhalefet milletin üzerinden puan toplama derdinde.
Son bir yılda ülke çapında 67 polisimiz intihar etmiş. Bunu yapılan açıklamalardan öğreniyoruz.
Aydın’da son üç ayda 20’ye yakın insan intihar etti. Bunlardan birisi 2 üniversite bitirmiş iş bulamamış 30 yaşlarında bir hanım kızımız. Hatta bu konuları CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, meclis kürsüsüne de taşıdı araştırılması için.
Çok üzücü bir durum. Yaşamak ile ölüm arasında ölüm tercih ediliyor. Milletçe psikolojimiz bozuldu. Psikiyatri hastası olduk.
Bu dönemi aşmamız gerekiyor. Devletçe yapılan sıkıntıların adeta cezasını çekiyoruz.
Her konuda iktidar muhalefet çekişmesi yaşıyoruz. Millet gergin. Uzlaşı, doğruyu bulma ortamı, her geçen gün kayboluyor.
Eskiden milletin mutfaktaki yangın İKTİDAR düşürürdü. Şimdi ise insanlarımızı intihara götürüyor.
Siyaset uzlaşı ve hizmet ortamını kaybetti. Hep sonunda pişman oluyoruz ama tavşan bayırı aşmış oluyor.
Nazilli hepimizin. Nazilli yaşanabilir şehir havasını kaybediyor. Bu hepimizi düşündürmeli.