Adına Asrın, Yüzyılın Seçimi dediler..  Cumhuriyet tarihimizde bu kadar gergin bir seçim ortamı yaşanmadığını söylediler..  Biz kazanırsak, 85 milyon kazanacak dediler..  Öyle mi oldu?  Hepiniz DURMADAN, Milleti düşünmeden hep konuştunuz.  Laf edeceğim derken, halkı saatlerce meydanlarda beklettiniz.  Yağmur altında hasta ettiniz.  Kılınızı bile kıpırdatmadan, halkı düşünmeden hareket ettiniz.  Milletin size olan sevgisini suiistimal ettiniz. İyi duygularını, menfaatinize kullandınız.  Milleti meydanlarda bekletirken, bayılttınız, kalp krizi geçirttiniz.  Millet için çalışıyoruz dediniz. MİLLETİ HİÇ DÜŞÜNMEDİNİZ. Ayıbın en büyüğünü ettiniz.  Milleti papağan gibi alanlarda tekrar tekrar alkışlatıp, bağırttınız.  Yuh olsun sizlere.  İşin başından beri milleti düşünmediniz. Siz ne kadar da bencilsiniz.  Demokrasiyi, hürriyeti, özgürlükleri hep kendi menfaatiniz için kullandınız.  Siz siyasiler, hepinizde menfaatçi ve çıkarcı olduğunuzu bir kez daha gösterdiniz.  Çok şükür, bir seçimi daha geride bıraktık.  Dediğiniz gibi kazanan 85 milyon olduğuna inanmak istiyoruz.  Çok uğraştınız. Kutuplara ayrıştırdınız. Ama MİLLETİ birbirine düşüremediniz.  Bu seçimin tek kaybedeni, siz siyasi partiler oldunuz. Kazanan da Türk Milleti oldu. MİLLETİM, SİZ ÇOK YAŞAYIN. EN BÜYÜK SİZSİNİZ…  ** BİR SEÇİM DAHA GERİDE KALDI! Bu satırları okuduğunuzda, ülkemi önümüzdeki 4 yıl yönetecek iktidarı milletimiz seçmiş olacak. Bu yazımı Cumartesi akşamından gazeteye vermiştim.  Sonuçları göremeden yazımı gazeteye verdim. Sadece, yüzde beş ihtimalle seçim ikinci tura kalmış olacak diyecektim ki,  Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesi bu ihtimali ortadan kaldırdı diye düşünüyorum.  Çok gergin bir seçim atmosferi yaşadık.  Millete söylemde, giyimde, davranışta, ilişkilerde örnek olması gereken, liderler ne yazık ki bunu başaramadılar. Artık iyisiyle kötüsüyle seçimi geride bıraktık.  Hepimiz bu milletin evlatlarıyız. Tasada, kıvançta biriz.  Seçim sürecindeki bu öfke, iftira kin geride kalmalı, Yerine hoşgörü ve saygı sevgiye bırakması lazım.  Seçime kadar bunu düşünemeyenler, inşallah bundan sonra bunları gerçekleştirirler.  Artık millet olarak buna ihtiyacımız var. UNUTULMASIN. BAŞKA TÜRKİYE YOK. ** İNCE, LASTİK PATLATTI, SU KAYNATTI! 15 yaşından beri siyaset yaptığını iddia eden Memleket Partisi Genel Başkanı sayın Muharrem İnce, seçimlere 3 gün kala lastik patlattı.  Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildi. Çekilirken bile testileri devirdi, ateş saçtı. Her şeyden önce adaylığı ile kafaları karıştıran çeşitli söylentilere neden olan İNCE, bunu çok önceden görmeli, gereğini yapmalıydı.  Siyasette bazen 1 saat bile çok uzun bir zaman. Kurduğu Memleket Partisi’ne gidenlerin yüzde 90’ı CHP üyeleri.  Çoğu da partisinde lider olan sevilen isimler. Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilirken, partisine oy istemesi, partisinden aday olanlara rahatlık sağlar. CHP’lilerden oy getirir. 3 gün önce Nazilli’ye geldiğinde hayal kırıklığı yaşadı, kendisini çoluk çocuk karşıladı.  İlgi görmedi. Sayın İnce, millette istediği havayı yaratamadığını bir kez daha gördü. Şaşkınlık yaşamaya başladı. Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun millet ittifakından çıksın isteği bu şaşkınlığının bir ifadesi. Hele hele Nazilli’de önüne çıkan yaşlı bir kadının kendisinden, Cumhurbaşkanı RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A DESTEK İSTEMESİ. Sayın İNCE’NİN siyasetteki yerini görmesi açısından çok önemli. Bunlar hep üst üste geldi. Bu gelişmeler, İnce’nin moralini bozdu. Depresyon yarattı. Buna benzer birçok sebepler çoğalınca kendisi de adaylıktan çekme gereğini duydu. Kendisinin de ifade ettiği gibi yaşadığı olumsuzluklar, iftiralar onu istifa noktasına getirdi.  ** GETİR-GÖTÜRLER TEHLİKE YARATIYOR!  Her yerde yerden mantar gibi çıkan çoğalan motosikletli getir-götürler tehlike yaratmaya devam ediyor.  Bırakın yoları kaldırımlarda bile insanlara çarpa çarpa olaylara karışa karışa hizmetlerine devam ediyorlar. İnsanlarımız yollarda araçlardan çok, deli fişek gibi giden GETİR-GÖTÜRLERİN çarpmaması için dikkatli yürüyor.  Yine de günde sanırım 3-5 kaza yapıyorlar. Trafiğe uymuyorlar, yollarda, kaldırım - yol ayrımı yapmıyorlar.  Yollarda hız yapan, tehlike saçan GETİR-GÖTÜRLERE kim dur diyecek.  Nazilli yaşanmaz bir şehir olma yolunda hızla ilerliyor.  Şehir içindeki kaldırım ihlallerinden sonra (Bunu ayrıca ele alacağım)  Getir – götürler de Nazilli’yi yaşanmaz şehir yapmaya devam ediyor.  Şehirde araç patlaması ayrı bir sorun oldu.  Şehir trafikleri ne yaparlar neden kendini hissettirmezler? Bu da ayrı bir sorun.  Nazilli şehir içi trafiği rezilleri oynuyor. İlgililerin kulağına üflüyoruz…