Kuşadası’nın vizyon mahallesi olan Güzelçamlı mahallesinin uzantısındaki Dilek Yarımadasını hepimiz biliriz. Millipark diye bilinen turizm alanı tarihinin en yoğun ama en bakımsız dönemini yaşıyor. Bu güzel Millipark adeta kaderine terkedilmiş durumda. Denizle çam ağaçlarının birbirlerine karıştığı 3-4 koyun bulunduğu bu güzel parka günde en az 5-10 bin arası ziyaretçinin geldiğini öğreniyoruz. Ne yazık ki bu 3 koydaki büfeler içki yasağı sonrası belediye yetkililerince kapatılmış. Bu güzel parkın her köşesinde ibadetini yerine getiren sayısız insanı da, içkisini içeni de görmeniz mümkündü. Büfeler kapatıldı da içki içen yok mu? Elbette var.. Haa büfeden alıp içmiş, haa yanında getirip içmiş ne fark eder? ** İÇECEK NE ÇAY, NE SOĞUK SU VAR Parktaki büfelerin kapatılması yüzünden, Türkiye’nin dört köşesinden gelen yerli ve yabancı turistler, bırakın çay içmeyi, büfeler kapalı olduğundan bir şişe soğuk su bile içemiyor. Turistler haklı olarak “Bu ne rezalet, Türkiye kurşunu kendi ayağına sıkıyor” demekten geri kalmıyor. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi yol yapma ekipleri, sıcakların insanları bunalttığı bir süreçte tozu dumana katıp, iş makineleri ile yolları açıp işçiler parke taşı döşemeye çalışıyor. Allah aşkına bunlar bu mevsimde yapılacak işler midir? Parkta, devlet adına yarım saatte birer ikişer kişilik orman ve köy işleri bakanlığının güvenlik elemanları dolaşıyor. Devletin başka hizmeti yok, Aldığımız son duyumlara göre millipark, doğru ise Orman ve Köy İşleri Bakanlığına devredilmiş. Hele hele milli parktaki sayısız domuzları aile boyu akşama kadar sofranıza yakın dolaşmalarını izlersiniz. Fırsat bulduğunda sofranızdan yiyecekleri çaldığını görür arkasından ama koşar, ama koşmazsınız. Kimsenin bu memleketin değerlerini öldürmeye, söndürmeye hakkı yok. Lütfen görevliler iş başına diyoruz. Milliparkı içine düştüğü durumdan kurtarınız.   ** ÇERÇİOĞLU’NU SEÇİMDE SU PARASI GÖTÜRÜR! Aydın ili Büyükşehir olunca belediye sınırsız yetkiyi önünde buldu. Aydınlılar Türkiye’nin en pahalı suyunu sayın Özlem Çerçioğlu’nun belediye başkanlığı döneminde kullanmaya başladı. Hele hele yazlıkçılara yaptığı uygulama ile Aydın sınırlarındaki sahil şeridinde. Sitelerin kendi imkanları ile açtığı kuyulardan elde ettiği suyu, yine kendi imkanları ile döşediği yeraltı su şebekesine el koydu. Her yazlıkçının evine su saati taktırdı, su abonesi yaptı. Sayın Çerçioğlu bu uygulama ile derenin taşı ile derenin kuşunu vurdu. Direnen kooperatifler, siteler Bölge İdari Mahkemelerine gidenler olsa da Aydın Büyükşehir Belediyesi 500 bini Aydınlı yaklaşık 2 milyona yakın yazlıkçıya bu uygulamayı yapıyor. ** ADI ARTEZYEN MESKEN OLDU! 2 yıldır yazlıkçılar belediyenin bu uygulamasına öfke kusuyor. Büyükşehir 5 kuruş harcamadan mevcut su parası ile milyonları kasasına dolduruyor. Sayın Çerçioğlu adına yapılan açıklamalarda Nazilli’de alt yapı yenileme çalışmaları yapılıyor diye açıklamalarda yapılıyor. Yapmayın Allah aşkına bunları kim konuşur, nasıl konuşur? Nazilli’nin uzunluğu 40 kilometrenin üzerinde olan yeraltı su şebekesi var. Çürüyen borular nedeniyle yüzde 50’ye yakın su kaçırıyor (kaybediyor).  Bakımı Büyükşehire ait olan bu şebekenin bugüne kadar 200 metre su borusu bile yenilenmedi, değişmedi. Nazilli’de nasıl altyapı çalışması yapılıyor bir açıklayın Allah aşkına. Çok yakında Nazilli çeşmelerinden şebekenin çökmesi nedeniyle, sular akmayacak. Bunu herkes bilsin ve hazırlıklı olsun. Sayın Çerçioğlu, yazlıkçılardan kendi imkanlarıyla hazırladığı ve kullanıllandığı 11 metreküp su için 14,53 TL, 14.75 TL de katı atık parası olmak üzere toplam 29,28 TL ücret tahakkuk ettiriyor. Sayın Çerçioğlu unutmayın, size başkanlıktan götürürse yazlıkçılardan haksız aldığınız su parası götürür. ** HAMAM BÖCEKLERİ ALMANYA'YI TERK EDİN Almanya’da Nazi döneni özlemi her geçen gün tırmanıyor. Yaşanılan Mesut Özil olayından sonra, Almanya'nın Köln kentinde 20 yıldır taksicilik yapan Celal Kaya da, taksiye binen Alman müşterisinin önce ırkçı ifadelerine maruz kaldı, ardından saldırıya uğradı. İÇİMİZDEKİ DÜŞMAN Her geçen gün yükselen Türk düşmanlığı karşısında milli birlik ve beraberliğe ne kadar? Bunu düşünmemiz ve görmemiz lazım. Bunu ön yargısız değerlendirmemiz gerekiyor. Son Trump hamlesi karşısında TBMM çatısı altındaki 4 parti ortak açıklama ile “Trump’ın bu kararına karşı olduklarını, kabul edilemez” dediler. Peki HDP niye ortak açıklamaya katılmadı. Bu milletin kendilerine verdiği demokratik hakla siyaset yapanlar, bu ülkenin parasıyla yaşayanlar, karnına doyuranlar bunu nasıl yaparlar? Bir yerde seviniyorum HDP’nin bu tutumunu, arkasındaki kitlelerde görmeli milletten yana tavır koymalı. Bunu ben aydınım, ulusalcıyım, deyip HDP’ye oy verenlerde bir kez daha düşünmeli…