Şu kıyameti bir türlü koparamadılar. Yeni bir kıyamet tarihi iddiası daha ortaya atıldı. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde görevli araştırmacılar tarafından geliştirilen, World One adlı program tarafından yapılan kıyamet tahmini için, Avustralya'nın en büyük bilgisayarı kullanılmış. Bilgisayar mühendisi Jay Forrester tarafından geliştirilen bu program, küresel ölçekte kirlilik ve nüfus patlamasının 2040 yılı itibarıyla, medeniyetin sonunu getireceğini analizlerle ortaya koymuş. Kıyamet tahmini programına göre Dünya, bu nüfus ve endüstriyel gelişimi en fazla 22 yıl daha kaldırabileceği iddia ediliyor. 1970'li yıllarda yapılan tahmin geçtiğimiz günlerde Avustralya merkezli televizyon kanalı ABD'de yer aldı. Kirlilik seviyesi, nüfus artışı, doğal kaynakların kullanılabilirliği ve gezegendeki yaşam kalitesi gibi kıstasların değerlendirildiği analize göre, yakın zaman içinde Dünya'daki kaynaklar tamamen tükenecek. Yaşam kalitesi sıfır olacak, arkasından da kıyametin geleceği iddia edildi. ** İÇKİ YASAĞI, ORMAN VE KÖYİŞLERİ BAKANINDAN 2 hafta önce köşemde kaleme aldığım MİLLİ PARK DEĞİL, KİRLİ PARK BAŞLIĞI ile Güzelçamlı’daki milli parkın bugünkü durumunu yorumlamıştım. Parktaki 3 koyda bulunan büfelerin içki içildiği nedeniyle, Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından kapatıldığını açıklamıştım. Gelen uyarıcı telefonlar sonunda gerçeğin böyle olmadığını öğrendim. Orman ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından, işletmesi Kuşadası Belediyesi şirketi ARYA tarafından kiralanan milli parktaki büfelere içki yasağı Büyükşehirden değil Orman ve Köy İşleri Bakanlığından gelmiş. Bu doğruyu da siz okuyucularımla paylaşma gereği duydum. Milli parktaki çalışmaları da orman bakanlığının yürüttüğü ifade edildi. Yaptığım bu yorumdaki yanlışı da bu şekilde düzeltmiş oldum. ** KURUYAN AĞAÇLARIN, SORUMLUSU KİM? Ne var ki! Sorunlar sadece Güzelçamlı milli parkında yaşanmıyor. Aydın’ın birçok yerinde Büyükşehir görev ve yetkileri ve kargaşası devam ediyor. Güzelçamlı’dan milli parka giden, geniş yolun üzerindeki refüjdeki ağaçlar bin bir güçlükle, emek harcanarak yetiştirilmiş. Güzelçamlı’ya ayrı bir güzellik ve hava vermiş. Bu ağaçların bakımsızlıktan dolayı bugünkü kurumuş durumunu görmenizi isterim. En gaddar yürekler bile bu durumu görünce içi burkulur, üzülür. Güzelçamlı girişindeki 20 yılda göz nuru gibi bakılan, yetiştirilen bu ağaçlar ne yazık ki, bu cadde Büyükşehirden karayollarına devredilmiş. Karayolları sulamadığı içinde bakımsızlıktan kurumuş. Bugünkü acı bir tablo ortaya çıkmış. Zaman zaman Büyükşehir ağaçları sulasa da ağaçlar kurumaktan kurtulamamış. Utanmalıyız! Bu görüntü bize yakışmıyor mu diye düşünmeliyiz. Konuşma deyince üzerimize yok. Herkes laf cambazı olmuş. İcraata gelince ortada görünen yok, sorumlu kim hiç yok. Bu nasıl bir anlayış, nasıl bir yapılanma, Böyle mi turizm cenneti olacağız. Bunlar Aydın’da gördüklerimiz, kim bilir daha, görmediklerimiz neler var? Neler! ** GEL DE KAHROLMA, ÜZÜLME Kurt, “PUSLU HAVAYI SEVERMİŞ” derler. Ne kadarda doğru bir söz, düşmeye gör, iteleyen de, vuran da ne kadarda çok olur sözü de önemli. Onun için her fırsatta, ALLAH DÜŞÜRMESİN sözünü kullanırız. Ülkemizin sıkıntılı bugünkü günlerinde bizi sıkıntılı günlerde gören Türkiye’ye karşı yanlışlarını çoğaltmaya başladı. Ege denizinde çok vahim gelişmeler oluyor. Bu yapılanlar karşısında sanki Türkiye seyirci gibi, durumu izliyor. Basınımızda Yunanistan’ın adeta 18 Türk adasını işgal ettiği haberleri yazılıyor. Bizde tık yok. Türkiye’deki iç çekişmeler ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle Yunanistan oldukça şımardı.  Ne yapıyor? Vahim durum nedir? Yunan parlamentosu hava sahasını ve karasularını 12 mile çıkarma kararı aldı. Hatırlıyorum geçmiş yıllarda Türk dışişleri bakanlığı böyle bir kararı savaş nedeni sayarız demişti. Yine milli birlik havasının dışında çok sesli koro gibiyiz. Muhalefet Ülkemizin uluslararası alanlarda saygınlığı kalmadı şarkısı söylüyor. Saldırgan Yunanistan’a karsı bu suskunluk nedir? Bu kahpe yunan nankörleri, her zaman bulanık suda balık avlamak ister. Yaşanılan durumu, suskunluğu Anlamak mümkün değil. GELDE KAHROLMA ÜZÜLME!