Mehmet Haberal’ı yakından tanırız. Profesör Doktor’dur. Başkent Üniversitesi kurucularından, şu anda üniversitenin Rektörlüğünü yapıyor. 1975 yılında Türkiye’de ilk böbrek naklini yapan bilim adamı. Bugün, dünya organ nakli derneğinin de başkanı. Ülkemizde FETÖ kumpasına uğramış, yıllarca tutuklu kalmış bu profesör. Türkiye’de yapılan, tıp sempozyumunun açılış konuşmasını yapan Mehmet Haberal, konuşmasının bir bölümünde; “Zor günler geçiriyoruz. Ülke olarak her alanda bir milli duruş sergilemeliyiz. Zor günleri birlikte aşmanın yolu budur. Hepimiz 7 gün 24 saat çalışıp düzlüğe çıkmak zorundayız” diyor. Aman efendim sen misin 7 gün 24 saat çalışalım diyen, bu Recep Tayyip Erdoğan’ın sloganıymış. Bunu nasıl söylermiş? Allah aşkına, bunu söyleyen, bu eleştiriyi yapan bir insan vatansever olabilir mi? Bu düşünce sahibinin vatan haini terör örgütü üyesinden ne farkı var. Sayın Haberal “herhalde 7 gün 24 saat çalışmayalım, yan gelip yatalım mı” demeliydi? Sanırım, önce bu zihniyetteki insanlara “milli birlik” dersi vermek gerekiyor. Zor dostum zor, gerçekten, işimiz çok zor. Niyeti bozuk bu insanlarla ülke olarak, nasıl düzlüğe çıkacağız? Yine de, “İT, ÜREYECEK 80 MİLYON BU MİLLET YÜRÜYECEK” demekten başka söyleyecek söz bulamıyorum. ** FIRSATÇILAR, STOKÇULAR! Cumhurbaşkanı son günlerde feryat ediyor. Suni fiyat artıran stokçu ve fırsatçılara karşı, belediyeleri ve zabıtaları uyarıyor,  ne diyor? Bu vicdansızlara karşı gereğini yapın, vatandaşın ihbarlarını değerlendirin. Depolarını basın, gereğini yapın diyor. Bunları yapan fırsatçıların, ekonomik teröristlerden ne farkı var? Anlamında konuşuyor, bu suni fiyat artışına, karşı milleti uyarıyor. Ankara’da 200 gram ekmek fiyatı 100 kuruştan 125 kuruşa çıkarılmasına Devlet yetkililerinin verdiği zamma karşı, halk yararına tepki elbette milleti sevindirdi. Fırsatçıların milletin ekmeğiyle oynanmasına izin verilmedi. Ve ekmekteki fiyat artırımı iptal edildi. Temel gıda maddelerindeki zamlar bizi yanıltmamalı. Esas milletin belini büken, doğalgaz ve elektrikte. Yapılan zamlara kim dur diyecek? Son 3 ayda doğalgaza yüzde 30 zam yapıldı. Elektriğe yapılan zam, yüzde 35 i geçti. ** DEVLETİM, BUNLARA DA EL KOYSUN! Hani yıllık enflasyon yüzde 17 civarında olacaktı? Devlet enflasyon beklentisinin üzerindeki bu zamlara niçin dur diyemiyor? Asıl zam kasırgası dar gelirliye sıkıntıya sokacak bu zamlar değil mi? Ben bu işlerde bir gariplik var görüyorum. Yetkililerin gücü fırıncılara mı yetiyor? Fırıncılar isyan ediyor, ne diyor? Bir çuval un fiyatına 35 TL zam geldiğini iddia eden fırıncılar, devamla, bir kilo domatesin kilosu 10 lira neden, ekmek 125 kuruş olmasın diye, karşı çıkıp direniyorlar. Böyle durumlarda milli duruş çok önemlidir. Eğer millet olarak ekonomik sıkıntı dönemlerinde, ortaya milletçe ortak tavır içine fırsatçılara karşı duramazsak, sıkıntı yaşarız. Devlet olarak ta, bazı zamlara göz yumuyor, bazılarına karşı çıkamıyorsak, sıkıntılı günler bizi bekliyor demektir. Vurguncuyla, soyguncuyla mücadelede Devlet milletine örnek olmalı. **  NAZİLLİ’DE WC’YE PETROL ZAMMI! Ağzı olanın konuştuğu gibi, esnafın suni zam furyasına, Nazilli’den de bir “tuvalet işletmecisi de” katıldı. Nazilli’de 23 Nisan parkı içindeki WC işletmecisi, her ne hikmetse dolara zam geldi diye, WC’ye “tuvalete” ihtiyacını gidermek için girenlere yüzde elli zam yaptı. Bir lira olan pisliğini boşatma ücreti 150 kuruşa çıkardı. Tuvalet işletmecisine sormuşlar. Neden? Vatandaşın ihtiyacını gidermesine, boşalmasına, yüzde elli zam yaptınız? Diye sordular. Tuvalet işletmecisi çok rahattı. “Abi, baksana iğneden ipliğe zam geldi. Benzine zam gelirde, bize niye zam gelmesin. Milletin sıkıntısı tuvalete girince aklına geliyor. Girende çözüm buluncaya kadar çıkmıyor. Zaman kaybım oluyor abi. Bende zammın adını Petrol zammı koydum. Alan memnun satan memnun, size ne kardeşim deyince, bize de söyleyecek lafta kalmamış oldu. Bu gidişle millet pisliğini de zor boşaltacak. ** KARPUZU KAZIYAN ÇOK, BELEDİYE KARARINI KAZIYAN YOK! Nazilli Belediyesi çarşı içi sokaklarını rahatlatacak bir uygulama başlatmış. Düşünce olarak güzel, halk yararına olan beklenen bir uygulamaya geçilmiş. Esnafın yola taşmaması için kaldırımların bittiği yerler çizilmiş. Esnaftan bu çizgiyi taşmaması istenmiş. Düşünce, ne olursa olsun, olumlu ve halka yararına bir uygulama Peki, sonuç ne olmuş? Çarşı içi yollar yine işgalden kurtulamamış, aksine işgaller yollara taşmış. Belediye yaptığı bir uygulamanın daha altında kalmış. Bu durumu bir vatandaş, bakın nasıl değerlendiriyor. “ESNAF KARPUZU KAZIYOR DA, MAALESEF BELEDİYE KARARLARINI KAZIMIYOR” NOT: PAZARTESİ GÜNÜ YAZIM;NAZİLLİ’DE AK PARTİ NE YAPABİLİR? KİMLER ADAY OLABİLİR?