Şimdi OKB'lu hastalarla yapılan nörobilimsel araştırmalardan kısaca bahsedip bu hastaların beyinlerinde neler olup bittiğine göz atalım isterseniz? Beyin metabolizması üzerinden değerlendirme yapan Pozitron EmisyonTomografi (PET) tetkiki, OKB hastalarında frontal lob kortexinin (alın lobu kabuğu) en alt kısmını oluşturan Orbito-Frontal Kortex (OFK) kısmında aktivite yüksekliğine işaret etmiştir. OFK’deki nöronlar bir şeyler yolunda gitmediğinde aktive olurlar. Yani OFK bir hata bulucu olarak görev yapar ve bir şeyler ters gittiğinde sizi uyarır. OKB hastalarının hiperaktif bir OFK’ye sahip olduğunu gösteren PET verileri hastalığı anlama adına önemli ipuçları içerir. Sanki OFK bölümü OKB hastalarını , ocakta kalmış bir yemek veya ne kadar yıkarsanız yıkayın yok edilememiş bir mikrobun varlığı gibi bir şeyin yanlış gittiğine dair sinyal bombardımanına uğratır. Bunun sonucunda birşeyin yanlış gittiğine dair bunaltıcı bir his ortaya çıkar ve buna yanlış gideni telafi etmeye yönelik takıntılı davranışlar ile karşılık verilmeye çalışılır. Ortamda bir şeylerin ters gittiğini tespit etmekle sorumlu olan OFK’de bulunan nöronal-patika, OKB hastalarında istenmeyen şekilde ve kronik olarak aktive olur. Bu muhtemelen Frontal lobun sürekli olarak uyarılması ile ilişkilidir. Bunun sonucunda bir şeyin yanlış veya aşırı riskli olduğuna dair davetsiz, ısrarlı düşünce ve duygular ortaya çıkar (ZİHİNSEL PATİNAJ). Normal sağlıklı kişilerde, beynin otomatik olarak değişen vitesleri vardır.Örneğin bir konu ile meşgul insan(TV seyrederken diyelim)gelen bir yeni uyaranla farklı bir konuya dikkat kesilip ilgi odağını değiştirebilir. Bu aslında frontal lobumuzun normal bir fonksiyonudur. OKB hastalarının OFK leri normal/sağlıklı çalışmadığından, vitesleri otomatik değil manüel gibidir sanki.Ve belli bir seviyede takılmış kalmış ve bir türlü gereken seviyelere inip çıkamazlar. ABD’li ünlü bir bilim yazarı (Shagon Begley) ve ünlü bir psikiyatrist olan J.M.Schwartz buna “beyin kilidi” adı veriyorlar. Böyle bir durumda beyin bir sonraki(acilen yapması gereken) düşünce , duygu ve davranışa geçemez(yani burada zihinsel patinaj başlar).Takılmayıp ilerlemek yerine, mevcut tekrarlayan davranışlarına yönelir sürekli ve otomat- beyin fonksiyonlarını yöneten Limbik-lob’un zorlayıcı dürtüleri böylece kişiyi esir alır ve sistem sürekli alarm vererek kişiyi “zihinsel kaosa” sürükler. Beynin; senkronize motor hareketlerinden sorumlu derin çekirdeklerinde (bazal ganglionlar) de faaliyet artışına yol açan bu “zihinsel kaos/patinaj”, beynin kortexinde (kabuğunda) aktivite azalmasına yol açar(aklın beyin merkezi dumura uğrar) ve kişi doğru eyleme yönelemez bir türlü. Beynin OKB ile ilişkili başka bir bölgesi; frontal lobun hemen arkasında yer alan “Anterior (Ön) Singulat Oluk”tur. Bu bölge aynı zamanda bağırsağı ve ve kalbi kontrol eden hayati merkezleri ile bağlantılıdır. İşte bu yapı OKB hastaları arasında görülen ‘şayet dürtülerine göre hareket etmezlerse başlarına bir felaket geleceğine dair hisse kapılmaları’ ile ilişkilidir. Nitekim OKB’liler bu uygulamaları yapmadıkları takdirde, midelerinde ve kalplerinde olumsuzluklar hissederler. (DEVAM EDECEK)