Tamam ben kötü adamım. Siz hep iyisiniz de ben ortalığı karıştırıyorum. Ben yokken buraları hep gül bahçesiydi de ben geldim çalı dikeniyle doldu. Eskiden ortada hiç bir sorun yoktu da ben geldim sorunlardan başımızı kaldıramıyoruz. Hadi hepsini kabul edelim. Peki ben önünde düğme iliklenen bunca büyük adamın yürüttüğü camiayı tek başıma nasıl bozdum? Sadece köşe yazısı yazarak ve canlı yayında spor programı yaparak. Her söylediğime laf yetiştirmeye çalışırken bazı şeyleri gözden kaçırıyorsunuz.

Hadi yine benden size bir kıyak olsun ve ben cevaplayayım soruları. Yaa ben köşe yazısı yazarak yada canlı yayında konuşarak sizin tıkır tıkır işleyen, kusursuz ve sorunsuz sisteminizi bozabildiysem sisteminiz o kadar da kusursuz değilmiş demektir. Zaten siz beni muhatap ta almıyor yıllardır yancılığınızı yapanlara beni şikayet ediyorsunuz. Ya da kalibresi küçük, Türkçesi bozuk adamlarınızı önüme yem ediyorsunuz. Neden yapıyorsunuz bunları yazı yazdım, konuştum diye mi? Elbette değil. Ne o zaman? Yazdıklarım ve konuştuklarım doğru olduğu için. Sizin millete mükemmel diye yutturduğunuz düzenin bozulmuş ve kokuşmuş olduğunu söyleyebildiğim için.

Siz, konuşurken fakirliği ve ezilmişliği bir üstünlükmüş gibi gören ama zenginlerin borazanını çalan bir zümrenin temsilcilerinden farksızsınız. Ne söylediklerinizde nede yaptığınız işlerde dürüst değilsiniz. Körler sağırlar birbirini ağırlar misali yıllardır bu kokuşmuş düzenin şakşakçılığını yaptırıyorsunuz. Eeee sizin alışık olmadığınız biri ile karşılaşınca itibarsızlaştırmaya çalışıyorsunuz. Ama o da tutmuyor işte. Neden tutmuyor biliyor musunuz? Çünkü siz yıllardır davulunuzu çalsın diye tokmağı eline verdikleriniz gibi gördünüz beni. Ama öyle olmadığını anladıkça afalladınız. Çünkü soru bilmediğiniz yerden geldi.

Her zaman açık yüreklilikle söyledim hata yapabilirim ama özür dilemesini de bilirim diye. Ben bir kez hata yaptım ve hiç gocunmadan özrümü de diledim. Siz bunu bile kötüye çektiniz. Ama ben bu halimle gurur duyuyorum ve hep böyle olmaya devam edeceğim. Sizin kokuşmuş düzeninizi sarsmaya devam edeceğim. Taaaki siz yada bir başkası bu işleri düzeltene kadar.

Hayatımı Aydın spor camiasına adadım diye kasılarak yürüyenler Aydın şehrinin stadyumsuz kalmasına gıkını çıkarmıyorken ben bir yıldır bunun kavgasını açık bir şekilde veriyorum ve vermeye devam edeceğim. Siz bunu yokluğun acısını kalbinizde hissetmiyorken hakkınızda methiyeler düzen gazeteciler gibi olmamı daha çooook bekleyeceksiniz. Benim bu duruma içim acıyorken ben sizin mevki ve makamınız önünde eğilmeyeceğim.

Bu yazıyı sadece bu son cümleyi yazabilmek için yazdım. Aklı kıt olanlar makinayı fazla zorlamasın zaten havalar sıcak yakarsınız. Bu şehir stadyumsuz, bu şehrin spor camiasının önde gelenleri bu duruma içerlemeyip ligi oynattım, maçı yönettim, seminer verdim falan diye övünüyorsa ben hakkınızda az bile yazmışım. Sizin diliniz boğazınızın içine kaçmışken hala bunları cesurca söyleyebilenler olduğu için şükretmeniz gerek. Siz kendiniz düzelmeden beni şekillendirmeye çalışırsanız biz stadyumsuz kalmaya devam edeceğiz. İşte bu kokuşmuş düzeni yaşattığınız müddetçe de işin içinden asla çıkamayacağız.