AL BİRİNİ, VUR ÖTEKİNE!
Erdoğan Eker
Son yıllarda, alışık olmadığımız mantık dışı olaylar yaşıyoruz.
İnsanları şiddet duygusu teslim almış. Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinden sonra, Trabzon’da görevli Dr. Mahmut Arslan, Kılıçdaroğlu’nun 88 yaşında vefat eden annesi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için sosyal medyada ağıza alınmayacak KÜFÜRDEN BETER mesajlar paylaşmış.
PAYLAŞIMI SİLDİ ‘U DÖNÜŞÜ’ YAPTI
Sosyal medyadan yaptığı paylaşımlarıyla tepki çeken doktor, CHP Trabzon İl Başkanlığı savcılığa suç duyurusunda bulununca paylaşımı değiştirip “Kılıçdaroğlu’na saldırının provokasyon olduğunu inanıyorum. Sayın Kılıçdaroğlu’na yapılan bu saldırıyı önce haklı görsek te, ne kadar haksız olduğu aşikardır” diye paylaşmış.
Herhalde bir yerlere atanmak istedi ki böyle bir plan yaptı. Ölüye dil uzatacak kadar kendini kaybetmiş.
Hey gidi günler hey, Rahmetli Ecevit’i hatırladım. Ne demişti rahmetli? “TAHSİL İNSANIN CEHALETİNİ ALIR. VARSA EŞŞEKLİK İNSANDA, O BAKİ KALIR” sözüne ne kadarda uyuyor, bu doktorumuz.
Bu öfke ve şiddet söylemlerini liderler yumuşatmazsa, ülkemizin birçok köşesinde daha çok olumsuz olaylar yaşarız, herhalde.
**
ESPRİ MAKAMINA YAKIŞMADI… SAYIN ÜYE!
Nazilli Belediyesi’nin yeni meclis üyelerinden ve yeni Belediye Başkan Yardımcılarından Kadir Mutlu’yu siyasetle uğraşanlar iyi tanırlar. Yıllarca AK Parti’de siyaset yaptı. Büyük küçük nerede boşluk gördü, oraya aday olması ile tanınır.
Belediye Başkan Adayıyım dedi, anketlerde yüzde iki bile karşılığı çıkmadı.
Yani toplumda karşılığı olmadığı iddia edilen bir arkadaşımız. Kimse sayın Mutlu’yu bu nedenle ayıplamadı, kınamadı. Kibar görünmeye çalışan sessiz bir arkadaşımız.
Son seçimlerde yeni partisi de onun köylerdeki olmayan ağırlığını ÇOK İYİ gördü.
Son anda partisi onu sıraya almayınca, oda AK Parti’ye çalım attı, CHP’ye geçti. Meclis üyesi seçildi. 6 başkan yardımcısından biri oldu.
Pazartesi günü öğle saatlerinde Belediye Hizmet Binası yan sokağında karşılaştım. Merhabalaştıktan sonra kendisine sordum.
“Hayırlı olsun ziyaretine geleceğim. Odanız kaçıncı katta Kadir’im” dedim.
Bana, “13’üncü kattayım” diye cevap verdi. “Buyur gel” dedi.
İyi konuştuğum bu insan, kısa sürede olumsuz bir değişim yaşamış. Verdiği laubali, gayri samimi cevabı için üzüldüm.
“Zaten, hep böyleydi. Zaman onu daha da olumsuz yönde değiştirmiş” dedim. O geçici makamının havası ondan çok şey götürdüğünü gördüm ve üzüldüm.
Yeni görevine başlarken, kendisini, gayri ciddi haliyle, bal yapmayan vızıldayan arı gibi gördüm. İnşallah yanılan ben olurum.
**
5 YILDA 545 BİN ESNAF BATTI!
Ekonomik sonunda sıkıntılar tabana ulaştı. Milletçe bu konuya çözme zamanı geldi de geçiyor bile.
Son 5 yılda ister battı diyelim, ister kepenk kapattı diyelim. Tam 545.351 esnafın battığı açıklandı.
Sokakta çocukların ağzına kadar inen pahalılık için, hükümet kolları sıvadı. Acil önlem paketlerini hayata geçirme, milletçe ekonomide ortak hareket etme kararı aldı. Ama her nedense hayata geçmiyor.
İşte burada TÜRKİYE İTTİFAKI’NIN önemi ortaya çıkıyor. Çünkü sıkıntı tüm milletimizin kimliğinde T.C. yazan 82 milyonu ilgilendiriyor. Sıkıntıyı birlikte çekiyoruz.
Bu birliği içine sindiremeyen milletin huzurunu içine sindiremiyor anlamı çıkar ki, onu da yolu açık olsun deriz.
**
KENDİMİZİ ZEHİRLİYORUZ!
Son zamanlarda gerek televizyonlarda, gerekse gazetelerde çevre kirliliği ile ilgili haberleri okuyoruz, görüyoruz.
Elbette çağdaş Türkiye’ye yakışan görüntüler değil. Dünyada tehlikeli boyutta çevre kirliliği yaşayan ilk 10 ülke arasındayız.
Daha önce yazmıştım. 1990’lı yıllarda Anavatan Partisi iktidarı döneminde MEN-ÇEP (Büyük Menderes Kanalı Çevre Projesi) hazırlanmıştı. Menderes çevresindeki 5 ilin valisi toplanmış bu proje en kısa zamanda hayata geçecek, Büyük menderes nehri kurtulacak açıklamaları yapılmıştı.
Aradan 20 yıl geçti. Kimseden çıt çıkmadı. Proje buz dolabına mı kaldırıldı? Yok mu edildi? bilmiyoruz. Sayın Aydın Valimizin bu konuda bir açıklama yapması elbette halkı mutlu eder.
Ülkemizde derelerden su içen hayvanlar ölmeye başladı. İnsanlar menderes havzasından gelen meyve ve sebze almaktan kaçınıyor. Bu iş nereye kadar gider. Kendimizi zehirliyoruz farkında değiliz.
**
NAZİLLİSPOR, NAZİLLİSPOR, NAZİLLİSPOR!
Pazar günü sahasında 2-0 öne geçtiği Erzin Belediyespor’la 2-2 berabere kalıp şampiyonluk iddiasını yitiren Nazilli Belediyespor, play-off’tan 2. Lige çıkmaya çalışacak. Ben işin burasında değilim. Elbette başarı tüm Nazilli’mizi mutlu kılar. Dualarımız Nazillispor için.
Ben Nazillispor alt yapısından yetişen, Nazillisporumuzun yararlanamadığı gençlerimizden bahsetmek istiyorum.
Bu yıl BAL’a çıkan Çal Spor ve Sarayköy Spor’da en az 5 futbolcumuz oynuyor. 3. Lig’den 2. Lig’e çıkan Kırşehirspor’da Nazilli alt yapısından yetişen Erdinç takım kaptanı. İnegölspor’da harikalar yaratan FATİH ÜGE’de Nazillispor alt yapısından yetişen futbolcumuz.
MEHMET ERSAVAŞ, Düzcespor’da. Muğla’nın kaptanlığını yapan Polat ERTEK.
Bu hafta sahamızda 2-2 berabere kaldığımız ve son dakikalarda penaltı kurtararak taraftarlarımızın ayakta alkışladığı ERZİN Belediyespor kalecisi Nazillispor’da yetişen Ömer Kavurkacı.
Süper Lig takımlarından 14-15 yaş gurubunda FB takımında kaleci Can Berk,
Galatasaray’da oynayan Recep Arınç.
Bu isimleri Altınordu, Bursaspor gibi takımların da alt yapılarına bakarsak daha da artırabiliriz. Biz öz kaynaklarımıza, kendi gençlerimize sahip çıkamazsak, hiçbir zaman başarılı olamayız.
NOT: SAYIN OKURLARIMIZIN RAMAZANI ŞİMDİDEN MÜBAREK OLSUN…
Yorumlar