Adı: Yurdagül Altınbaş 1951 Ankara doğumlu 21 yıl Anadolu’nun tebeşir kokulu okullarında görev yapmış bir öğretmen. Minicik yavruları, topluma faydalı birer birey olarak yetiştirmek için çabalamış yıllarca. Emekli olur olmaz kaloriferli evlerde geçecek sıcacık kış günlerinin, yazın deniz kenarlarında geçecek sakin yaz günlerinin hayalini kurmadı pek. Onun hayali, evlatsızlara evlat olmak, annesizlere anne olmaktı. Onun hayali,  engelliye sandalye,üşüyen bebeğe battaniye olmaktı. 2011 yılında Aydın’da arkadaşlarıyla birlikte Aymelek Derneği’ni kurdular. Hayalleri, hedefe dönüşüyordu Yurdagül Öğretmenin. Gelin geldiği ve yaşamaktan onur duyduğu Aydın’a hizmet etmek için, kollar sıvanmıştı artık. Yoksullara ev bulunuyor, üşüyenlere soba kuruluyordu. Aş evi gibi kullandıkları dernek binalarında, kursaklardan sıcacık çorbalar geçiyordu her gün. Projeler geliştiriliyor, bulunan kaynaklar ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyordu gün be gün. Büyüdü Aymelek. Artık koca Aydın dar gelir olmuştu onlara. Her yere yetişir oldu melekler. Kış gününde kartonlar üzerinde uyuyan mülteci çocukları kendi evlatları gibi görüp yaşam şartlarını düzenliyorlar. Hiçbir karşılık gözetmeksizin kapı kapı yardıma muhtaç olanları bulup, yardım etmek isteyenlerle buluşturuyorlar. Tekerlekli sandalyeler ve akülü sandalyeler ihtiyaç sahiplerine verilirken, ihtiyaç sahiplerindeki mutluluğu izlemek, Dünyanın en güzel mutluluk filminin final sahnesiydi sanki. Ege Bölgesi'nde altı kentte aynı amaçla kurulan 110 dernek ve 17 platform, Ege Bölgesi Dernekler Birliği’ni kurdu. Aydın, Manisa, Denizli, Muğla, Uşak ve Kütahya illerinden oluşan birliğin genel kurulunda tek aday olarak gösterilen Yurdagül Altınbaş,  Ege Bölgesi Dernekler Birliği'nin ilk genel başkanı oldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da takdirini kazanan Yurdagül Öğretmen, Sadece Aydın’ın meleği değil, tüm Ege Bölgesi’nin meleği olmuştu artık. Kendisine ‘Yardıma muhtaç insanları nasıl buluyorsunuz? Yardımları nasıl ulaştırıyorsunuz?’ diye sorduğumda. Gözleri dolu dolu oluyor yufka yürekli kadının. ‘Bize gelen ihbarlar sayesinde yardıma muhtaç kişileri ve ihtiyaçlarını tesbit ediyoruz. Birçok insan muhtaç olmasına rağmen utana sıkıla yardımları kabul ediyor, kimisi inanamıyor kendilerine gösterilen ilgiye’ diyor. ‘Ne zamana kadar bu hizmetlere devam edeceksiniz?’ diye sorduğumda ise ‘Ömrüm yetene kadar’ diyor Yurdagül Öğretmen. Engelli bir amcayı, akülü sandalyeye kavuştuğunda ‘18 yıldır dışarı çıkmıyorum yollar değişmiştir ben bunu kullanmayı becere bilir miyim ki’ diye gülümsetmenin mutluluğu, kolay kolay vazgeçilmez. Bir öğretmen için, minicik elleriyle okuma yazma öğrettiği bir çocuğun yıllar sonra mesela bir uzman doktor olması büyük bir mutluluktur. Sivil toplum kuruluşunun başkanı için de en büyük mutluluk; Bir amaç için kurulan derneğin, amaca ulaştığı anı yaşamaktır. Bu iki mutluluğu birden onurla yaşayan örnek insan Sevgili öğretmenim. Ömrün uzun ve sağlıklı olsun. Yurdagül Altınbaş. Yurdagül Öğretmen ve Aymelekleri, İki gün önce 14.000’inci eve ulaşıp sorunları çözmenin onuruyla yoluna devam ediyor. Bizler de, Aymelekler’e bu hayırlı yolda yalnız bırakmayalım çünkü gönüllülük ve paylaşmak, insana huzurunun en tatlı ilacıdır. * İşte amaca ulaşmışlığın ve iyiliğin gerçek öyküsü… İyiliği içimizde büyütürsek, her insanı insan gibi görürsek, paylaşırsak, bölersek bir ekmeği, mutluluk tadından yenmez.. Özeleştiri yapmak gerekirse, Yazımı okurken hepinizin ‘ne iyi insan’ dediğiniz Yurdagül Öğretmen olmak, aslında zor değil, Kendimizi dünya işlerine kaptırıp Yurdagül Öğretmen olamamak zordur. Bizler, kolay olan yolu değil, ilgisizliği seçiyoruz çoğu zaman. Maalesef.