“Karanlıkta arkadaşınla yürümek, aydınlıkta yalnız yürümekten iyidir.” Helen Keller
İşim ve hobilerim gereği sıkça seyahat eden biriyim.
Yıllar önce Antalya'da yapılan uluslararası bir spor organizasyonunda hakem olarak ülkemi temsil ederken tanımıştım Nahir ve Mariana Kavakçıığlu'nu.
Yıllar sürecek çıkarsız dostluğumuz Akdeniz'in sıcacık ikliminde başlamıştı.

Dostluğumuz hiç koparmayıp sık sık gelir gider olduk birbirimize.

Kavakçıoğlu ailesi Mardin-Midyat Süryanilerinden.
Ailenin en büyük dedesi Midyat'ta çömlekçilikle uğraştığı için kendi dillerinde çömlekçioğlu manasına gelen Kavakçıoğlu soyadını almışlar.

Üç-dört kuşak önce göç etmişler İsveç’e. Ekmeklerini bu topraklarda kazanıyorlar bu dürüst insanlar. Dilimizi pek öğrenememiş olsalar da kendi anne dilleri olan Süryaniceyi günlük yaşamlarında hep kullanıyorlar.

Mezopotamya kültürüyle yaşamaya ve Anadolu müziğinden keyif alıyorlar.
Bunun en büyük etkeni babaları Yılmaz Kavakçıoğlu.
Kendisi müzik konusunda bir duayen. Aynı zamanda da neyzen.
Anadolu'nun yaşanmışlıklarını yüreğinde sindirerek üflüyor adeta.
İskandinav topraklarındaki bu Anadolu kokan temiz yürekli evlatlar, öyle güzel işler yapmışlar ki burada, üç kardeş birlik olup büyük restoranların işletmenin sahibi olmuşlar. Nahir, George ve Rani.

Ekmeklerini aştan ve hamurdan kazanıyorlar yani.
Aile bireyleri birbirlerini hiç kırmıyorlar, birlik ve beraberlikleri örnek alınacak nitelikteler.
Başta da dediğim gibi pasaportumun sayfaları İsveç damgalarıyla dolu.
Misafirperverlikleri de olağanüstü.

*
Son İsveç ziyaretimizde Yılmaz Amca bizi aynı aileden olmasına rağmen soyadı Besara olan amcasının oğlu Simon ile tanıştırdı.
Simon 1958 Midyat doğumlu ve çok iyi Türkçe biliyor.
Çünkü onların ailesi İsveç'e gelmeden önce Midyat'tan İstanbul'a göç edip orada yıllarca terzilik yapmışlar.
Ardından bir süre Almanya'da da çalışıp İsveç'e taşınmışlar
Büyün nineleri SARA NİNE kocası ölünce tüm aileye Midyat'ta aynı çatı altında hem analık hem babalık yaptığı için Sara'nın Evi anlamına gelen Besara soyadını almışlar.

Simon Besara abisiyle birlikte çalışıyor.
Abisi George Besara 1951 Midyat doğumlu.
İsveç'in en tecrübeli ve en ünlü terzisi.
İsveç Başbakanı Sayın Ulf Kristersson kıyafetlerinin dikim ve tamir işlerini için ayda birkaç kez dükkanlarına uğruyor.

Hatta Prens Daniel (İsveç Prensi) de George Besara'nın sürekli müşterisi.

Avrupa toplumunda protokol anlayışı, alkışçılar ve suikastçılar olmadığı için ülkenin ileri gelenleri sokaklarda yürüyor, bisiklete biniyor veya gömleğinin düğmesi söküldüğünde esnaf dükkanında kahvesini içerken işi görülüyor.
Bizdeki gibi değil yani.

Ayrıca Besara ailesinin kuru temizleme atölyeleri de var.
Simon dışarıdaki işleri takip ederken abisi terzilik işine büyük bir ciddiyetle devam ediyor.
O kadar çok yoğun bir talep varmış ki, ancak randevu ile çalışabiliyorlarmış.
Onur duydum...

*

Simon da bir oğlunun adını Yılmaz Amca gibi Nahir koymuş.
Nahir Besara, İsveç Süper Ligi'nde mücadele eden İsveç'in en köklü kulüplerinden Hammarby takımının kaptanı ve orta saha oyuncusu.
İsveç'teyken bir antrenman maçını izleyip tanışmıştık.

Özellikle bu hafta tüm İsveç spor basını Simon'un oğlu. Nahir Besara 'yı konuşuyor.

Çünkü O, özellikle son birkaç yıldır sergilediği performansla İsveç Ligi'nin en değerli futbolcusu konumunda.
Daha bu hafta yaklaşık 30.000 kişilik taraftar önünde, Stockholm derbisinde sahanın yıldızıydı.Hammarby, Besara'nın attığı iki güzel gol ile Djurgarden karşısında maçı 2-0 kazandı.

Manevi babamız Yılmaz Kacakçıoğlu'nun yeğeni ve can dostumuz Simon Besara 'nın oğlu şu an İsveç spor gündeminin ilk sırasında.

Düşünsenize, bu toprakların evlatları Avrupa'da neler neler yapıyor.

Yolunuz açık, başarılarınız bol olsun.
Yıllar önce bu topraklarda yoğrulmuş insanların başarı hikayeleriyle mutluluk ve onur duyan bir toplumuz.
Sadece benim değil, tüm Anadolu insanının gururusunuz.
Sizleri iyi ki tanıdım dost insanlar...
Misafirperverliğiniz için de ayrıca teşekkür ediyorum.

İyi ki tanıdım sizi,
İyi ki varsınız,
İyi ki hayatımdasınız.

Bilinmelidir ki dostluklar, unutulmayacak kadar güzel, ender insanlarla yaşanacak kadar özeldir.

Sağlıcakla...