Bugün bazı araştırmacılar,Osmanlı padişahlarının mensubu bulundukları Türklüğü hiç itibara almadıklarını iddia ederek, âdeta onları Türk düşmanı gösterirler. Bu hususta mesnetsiz iftira atarlar.
Halbuki, kaynaklarının pek azını elde edinebildiğimiz bir padişah olan Sultan İkinci Murad Han zamanında,Türkçe'nin bir ilim dili olabileceğini ispat edecek büyük eserler verilmiştir. Türkçe'nin bu şekilde teşvik görmesi bizzat padişahın gayretiyle idi. İlim adamlarına, şairlere bu yönde telkinlerde bulunmuştur. Yazıcıoğlu Ali'nin kalem aldığı ''Tevârih-i Âl-i Selçuk'' kayda değer bir eserdir. Kayı Aşireti'nden gelmelerini ve paralarına da bunu koymaları bu neslin Türklüğü inkar değil aksine iftihar vesilesi olarak kullanıldığını gösterir.
Şeyhî'nin ''Hüsrev ile Şirin''ni, Molla Arif Ali'nin ''Danişmendnâme''si,Yazıcıoğlu Mehmed'in ''Muhammediye''si, İbn-i Melek b. Mehmed'in '' Bahrü'l-Hikem''i, İznikli Hümami'nin ''Vesilenâme''si, bu devrin Türkçenin yaygınlaştırılması cereyanını ortaya koyan büyük eserlerdir.
Aynı zamanda bir çok eserin tercüme yoluyla Türkçe'ye kazandırılması ve Türk halkının bunlardan istifade etmesi yolunda da çalışmalar yapılmıştır. Bunlardan, Yazıcıoğlu Mehmed'in ''Envarü'l-Âşıkîn'' eseri, Balıkesirli Devletoğlu Yusuf'un ''Hidaye'' ve '' Vikaye''si, Sultan İkinci Murad Han'ın hocası İbn-i Arabşah'ın ''Camiü'l-Hikayat''ı ve Mercimek Ahmed'in ''Kabusnâmesi'' zikredilebilir. Şairler ekseriya Türkçe lisanı üzerine şîîrlerini yazmışlar ve bunlardan birisi de Sultan Murad Han'dır.
***
Tarih, bilinirse kıymetlidir.
Ders alınırsa bir anlam ifade eder.
Ancak, hâlâ, Osmanlı’yı kötüleyerek bir yerlere varmaya çalışanlar tipler mevcut…
Bu güruh, geçmişinden korkanlardır.
Mazisinin gölge gibi takip etmesinden endişeye kapılanlar kimliğine baksınlar…
On yıllardır öğretilen tarih, Batı’dan aşırma bir yalandır…
Oryantalist zihniyetin ilmî! süs vererek enjekte ettiği tarih, Osmanlı düşmanı yetiştirmiştir…
Red politikasının da temelinde bu sebep yatar…
Dolayısıyla bu zihniyet;
Türk düşmanıdır…
İslam düşmanıdır.
Bilirler ki, Osmanlı, İslam ve Türk Medeniyeti’nin zirve noktasıdır…
Bu husus anlaşılmış değildir…
İnşallah tarih felsefesine vakıf bizim neslimiz vedahî genç nesil, bütün dünyaya anlatacaktır.
Ümitvarız…
Vesselâm…