İyi insan olmanın ölçüsü bütün canlılara karşı merhametli olmaktan geçer.
Kendini iyi huylu, güzel ahlaklı insan olarak niteleyen kimse hayvanlara nasıl muamele ettiğine bakmalıdır.
Bununla birlikte hayvanlara merhametli davranmak insanı unutmak da değildir.
“Ben bundan sonra köpeğim” diyen bir zihniyetten hayvanlara şefkat ve merhamet beklenemez.
Bu sapkın düşünceye sahip kişilerin insana saygısı olmaz.
Olamaz.
Hakikat fikrine aykırıdır.
Asıl olan insandır.
Bu yaratılış gerçeğinin hilafına hareket hayvan sevgisini besleyecek bir derinlikten mahrumdur.
Bakınız şu ibretlik hadiyse…
İstanbul Fatih’te 40 yaşındaki zihinsel engelli bir vatandaş yaklaşık 10 köpek tarafından parçalanarak, korkunç bir şekilde hayatını kaybediyor. (Ağustos 2024)
Bu menfur olay üzerine görevliler başıboş köpekleri topluyor.
Ancak kendini köpeksever diye tanıtan bir takım insanlar tehditler savurarak ekiplere saldırıyor.
Köpekleri toplayan araca engel oldukları gibi araç içerisindeki belediye görevlilerine bağırıp çağırarak tehditler savuruyorlar.
Konu uzayıp gidiyor.
Bu hayvan severlik değildir.
Hayvan tapıcılığıdır.
Hâlbuki bu sorunun mutlaka bir orta yolu vardır.
Olmalıdır da.
Çözüm hayvanları(köpek) yok ederek değil…
Sokakta bulunmasında sakınca olmayanlar…
Barınaklarda olması gerekenler…
Ve itlafı zaruri olan köpekler…
Bunun dışında toplu itlaf ya da toplu salıverme her yönden sakıncalıdır.
İnsan merkezli bir hayvan severlik esas olmalıdır.
Bu hususta ana eksenimizi şu şekilde çizersek meselenin kendiliğinden hal edileceği görülecektir.
Nedir o?
Çözüm dinimizin amir hükümlerindedir.
Rûhu’l-Beyan’da bir hadise nakledilir (4/364):
“ Fudaylb. İyaz (rahimehullah)Mekke’de iken bir topluluğa şöyle hitap eder:
-Nerede olursanız olun, Allah’tan korkun! Şunu iyi bilin ki; bir insan bütün
İyilikleri yapsa, bununla birlikte o kimsenin bir tavuğu olsa da o kimse tavuğa kötü davransa, o kimse muhsinlerden olamaz” (İsmail Hakkı Bursevi (rahimehullah), Rûhu’-Beyan’dan Kıssalar ve Hisseler, Muallim Yayınları, İstanbul,2014, shf:409).
***
İnsanların nasıl ki üzerimizde hakları varsa hayvanların dahi hakları vardır.
Onları beslemek…
Üzerlerine taşıyamayacağı yükleri yüklememek…
Onlara eziyet etmemek…
Onları zevklerimiz uğruna dövüştürmemek…
Festivaller düzenleyerek (İspanya’da olduğu gibi) eziyet ederek onlar üzerinden para kazanmamak…
Bu haklardan sadece bir kaçı…
***
Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
“Adamın biri yolda (bir yere doğru) yürüyordu. Bir ara çok susadı. Bir kuyu buldu, kuyuya inip su içti.(Suyu içip kuyudan) dışarı çıkınca bir köpek gördü. Köpek (susuzluktan dolayı) soluyor ve (kuyunun etrafındaki ıslak) toprağı yalıyordu. Adam kendi kendine: “Bu köpek binim gibi susamış” dedi. Kuyuya inip ayakkabısına/mestine su doldurdu. Mesti ağzıyla tutarak dışarı çıktı. Köpeği suladı. Allah’u Teâlâ o adama teşekkür etti ve bağışladı.
-Ey Allah’ın Rasûlü! Biz hayvanlardan dolayı mükâfat alır mıyız?
-Her ciğer sahibinden yani canlıdan dolayı mükâfat vardır”(Buhari)
***
Tam tersi de vardır. Hayvanlara eziyetin cezası da ağırdır. Nitekim bu hususta da Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır:
“Bir kadın hapsettiği kedi yüzünden azap gördü. Kedi hapsedildiği yerde ( açlık ve susuzluktan) ölmüştü. Kadın bu yüzden cehenneme atıldı/girdi. Kadın hapsettiği müddet içerisinde kediyi yedirip içirmedi. Serbest de bırakmadı. Eğer serbest bıraksa idi, kedi en azından yerde biten otlardan yerdi”(Buhari).
***
Hülasa, iyi insan olmanın ölçüsü hayvanlara insanca muamele etmekten geçer. Hayvana iyi davran insan merhametli bir kişiliğe sahiptir. Böylesi fertlerden müteşekkil bir milletten medeniyet inşa olur.
Ancak başta da ifade ettiğimiz gibi…
İnsanı merkeze alan bir hayvan severlik olursa hayvanlara yapılan merhamet taçlanmış olur.
Vesselam.
Hayvanlara merhamet, insan merkezli olmalıdır
Dr. Mesut Mezkit
Yorumlar