Türk sporunun şeytan lakaplı futbolcusu Nazilli’nin evladı Rıdvan Dilmen’i bırakın Türkiye, dünyada tanımayan yok gibidir. Rıdvan Dilmen’in spordaki şeytanlığı zekiliğinden kaynaklanır. Rıdvan, 1979 Dünya çocuk yılında, Kuyucak’a bağlı Yamalak’ta öğretmenlik yapıyordum. 22 köy ve kasaba takımının katıldığı bir FUTBOL turnuvası düzenlemiştim. Şeytan Rıdvan’ın tam 12 maçta kaptanlığını yaptım. Daha 17 yaşındaydı. Şeytanın bile aklına gelmeyecek hareketleri yapıyor, ele avuca sığmayan Rıdvan inanılmaz goller atıyordu. Rıdvan 1979 yılında önce Muğlaspor’a, sonra da Boluspor’a, Sarıyer ve sonunda Fenerbahçe’ye transfer oldu. Burada ünü futbolun doruğuna ulaştı. Ülkemizin gelmiş geçmiş en önemli futbolcularından birsi oldu. Zekiliği, kurnazlığı hep konuşuldu. Bu nedenle kendisine ŞEYTAN lakabı ile anılmaya başladı. ** RECEP TAYYİP ERDOĞAN SEVGİSİ... Rıdvan Dilmen’in Recep Tayyip Erdoğan sevgisini bilmeyenimiz yok gibidir. Dilmen bu duygusunu ilk kez Referandumda EVET kampanyasına katılıp açığa vurdu. Futbol federasyonu başkan adayı olacağını açıkladı. Bu açıklamaları ile kamuoyunun, siyasetinde gündemine oturdu. Bunu bir spor adamı olarak yapmalımıydı o ayrı bir tartışma konusu. Herkes bildiği işi yapmalı çok doğru bir sözdür. Yorumları ile izleyenleri spora doyuran, futbol dünyamızın yıldızı Rıdvan Dilmen geçenlerde Cumhurbaşkanımız için “DENİZ GEZMİŞİN PARKASIZ BENZERİ” sözü ile siyaset dünyasını ve Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Rıdvan’ın bu sözleri sevgisini belirtmek istese de, farklı kesimler bu sözleri amacı aşan söz diye değerlendirdi, tepkiler verdi. Rıdvan Dilmen, bu sözü ile bulanık suda balık avlamak isteyenlere adeta çanak tuttu. Ne yalaklığı, ne yağcılığı kaldı. Ağzı olan konuştu acımasızca eleştirdi. Ben bunu sevgisini ifade ederken amacını aşan bir ifade kabul ediyorum. Siyasiler; futboldaki şeytanlığını, siyasete bulaştırma demenin yanında kimileride bu benzetme ile Deniz Gezmişe hakaret etme değerlendirmelerinde bile bulundu. ** SİYASETİN ŞEYTANLARI YANINDA YÜNMÜŞ YIKANMIŞ KALIR Bulanık suda balık avlamayı seven siyaset şeytanları kendilerini AK KAŞIK sandılar. Milletin kanını emecek kadar şeytan olan, hatta şeytana çalım atacak kadar maharetlerini bildiğimiz bu siyaset şeytanları hem kel hem hodul. Rıdvan Dilmen’i acımasızca eleştiri yağmuruna tuttular. Kimileri Rıdvan’ın milletten özür dilemesini istediler. Milleti kan ağlatan, bu siyaset şeytanlarının yanında Rıdvan Dilmen’in şeytanlığı yünmüş yıkanmış kalır diyorum. Bilmem yanılıyor muyum? Hele hele Rıdvan milletten özür dilesin diyenlere, Dilmen ne dedi? ‘BEN NAZİLLİLİYİM’ diyerek efeliğini hatırlaması, efe torunu olduğunu sezdirmesi siyaset şeytanlarına verdiği güzel bir dersti cevaptı. AHMET ERTÜRK DOĞRU MU YAPTI? AK PARTİ Nazilli’de yaşananlara inanmak çok zor. Sayın Ahmet Ertürk, Aydın il başkanlığı görev emrini bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telefonla aldığını cumhurbaşkanının başarı dilediğini açıkladı. 2 dönem Aydın milletvekilliği yapan Ahmet Ertürk genel merkezin isteği doğrultusunda Aydın’da yapılandırma çalışmalarına başladı. Tecrübeli Ahmet Ertürk’ün Aydın’a İl başkanı olarak atanması Aydın’ın genelinde memnunlukla karşılandı. Kendinizi bir anlık Sayın Ahmet Ertürk’ün yerine koyun. Milletvekillerinin birbirleriyle geçimsizliklerinden kaynaklanan Nazilli AK Parti içindeki gruplaşmalardan Ankara genel merkez bile yaka silkti.  Nazilli’den Ankara parti merkezine bugüne kadar Aydın’ın 18 ilçesinin toplamından çok yüzlerce sayfalık şikâyetler gitti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partide istediği partililer arası saygı ve sevginin olmadığı, yaşanmadığı ilçelerden biri durumuna geldi. ** ERTÜRK’ÜN YOL HARİTASI Ahmet Ertürk Nazilli’den bu ilçe başkanlığı görevini kime verse, grupçuluk yine hortlayacaktı. Yeni ilçe başkanı doğmadan hançerlenecekti. Görev yaptığı dönemde şikayetlerin en aza indiği ilçe başkanı Ramazan Satılmış bile çalışmalarının karşılığını alamadı, yıpratılmaya çalışıldı. Nazilli’yi çok iyi bilen Ahmet Ertürk bu hizipçilik anlayışının dışından bir ilçe başkanı arayışına girdi. Rahmetli Milletvekili Mehmet Özalp’ın kız kardeşinin oğlu Bülent Sayar’ı seçti. 2 dönem Karacasu Yenice belediye başkanlığı yapmış Sayar’ın atanmasını aklıselim herkes iyimser karşıladı. Başarılı çalışmaları ve mütevazi yapısı ile temayüz etmiş Sayar’ın Nazilli’yi en iyi şekilde temsil edeceğini inanıyorum. Bülent Sayar’ın atanmasının Nazilli’yi çok sesli çatlak koro olmaktan kurtaracağını inanıyorum. Yıkıcı karalayıcı gurupların son bulacağını inanıyorum. Her partiliye ayni mesafede olan Sayar, bu sebeple başarılı olacaktır. Bu süreçte tek üzüldüğüm başarılı iş adamı Dr. Hilmi Volaka’nın özel hayatı ile ilgili fındık kabuğunu doldurmayacak sebeplerle geri döndürülmesidir. Bu saygın insandan özür dilenmelidir. Dedikodu mihraklarından her zaman olduğu gibi yine çatlak sesler çıkmaya başladı. Nazilli’den aday mı yoktu? Dışarıdan başkan mı gelir diyenlere söyleyeceğim şu; SİZLER YAPTIĞINIZ DEDİKODULARLA NAZİLLİ TEŞKİLATINI BU HALE GETİREN KİŞİLERSİNİZ. BANA GÖRE İL BAŞKANI AHMET ERTÜRK, NAZİLLİ İÇİN EN İYİ SEÇİMİ YAPMIŞTIR. SANIRIN ZAMAN ONU HAKLI ÇIKARACAKTIR. ** ARAP ALEMİ TÜRK DÜŞMANIDIR! 1967 yılında Araplarla İsrail arasındaki 6 gün devam eden savaşta askerden yeni dönmüştüm. Bu savaşla ilgili o günden aklımda kalan anı, 4 milyon nüfuslu İsrail’in 95 milyon nüfuslu Arap alemini teslim almasıydı. Kısacası 6 günde İsrail, Arapları teslim almış. Petrolünden başka bir haltı olmayan, çağdaş dünyadan uzak Arap milletinin petrolü satıp yemekten başka yaptığı yoktur. Müslüman’ım demelerine rağmen yaşamları iğrenç ve ilkeldir. Bilgisiz ve tembel bir toplumdur. Asla güvenilmez ve Türk düşmanıdır. Geçenlerde Cumhurbaşkanımızın deyimiyle kendini bilmez petrol şımarığı adi, alçak bir Arabın tiwitte paylaştığı cümle şu meali taşıyor; “FAHRETTİN PAŞA MEDİNE HALKININ HAKKINA EL UZATMIŞTIR. İŞTE ERDOĞAN’IN CEDDİM DEDİĞİ BU HIRSIZDIR” sözünü Birleşik Arap Emirliği dışişleri bakanı da sayfasında paylaşmış. Bu iğrenç ve çirkin iftirayı kabul etmemiz mümkün değil. Sayın Cumhurbaşkanımda bu sözü en sert bir şekilde her platformda cevaplıyor. Her zaman söylerim bu Arap aleminden Türk’e dost olmaz. Bize doğudan yani, bu Arap aleminden fayda gelmez. Bunların hepside Amerikan uşağıdır. Anında dostlarını satmakta mahirdirler. Bunlara milletçe sırtımızı dönmeyi bilelim yeter.