Bunu biz söylemiyoruz…!
Kim söylüyor?
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Doğuş Derya…
-Fuhuş kısmını-
Doğuş Derya Meclis’te çok sert bir konuşma yapıyor.
Ve diyor ki “KKTC’de devlet eliyle insan ticareti ve seks köleliği yapılıyor.”
İşte Doğuş Derya'nın o sözleri:
“Bu ülkede çeyrek asırdır çeyrek asırdır seks köleliği yapılıyor. (…) gece kulüpleri ve benzeri eğlence yerleri yasası geçirildiğinden beri bu ülkede devlet eliyle, polis eliyle, kurumlar eliyle insan ticareti ve seks köleliği yapılıyor.
Madem ki bu ülkede fuhuş yasak nasıl oluyor da bir gece kulübü sahibi bu konuda herhangi bir ceza almıyor? Zaman zaman kendi gördüğüm vakalar dahil 18 yaşından küçük insanlar da getiriliyor ve orada seks köleliği yaptırılıyor. Pasaportlarına devlet eliyle el koyularak yapılıyor.”
(…) Devlet bununla ilgili aslında bir işbirlikçi gibi çalışıyor. Sadece gece kulüplerinde değil, gece kulüplerinde yasaya göre on iki konsomatris sınırı var.
Bu yüzden karlı gelmiyor beyefendilere ve kendileri söyledikleri için buradan çok rahat söyleyeceğim. Öğrenci olarak kaydedip de birtakım apartmanlarda özel olarak belirlenmiş apartmanlarda bu seks köleliği devam ettiriliyor. Yani devletin kaydı dışında olan bir şekilde de bu fuhuş ve seks köleliği devam ettiriliyor.
Yetmezmiş gibi (…) Kıbrıs Gece Kulüpleri rehberi ve Kıbrıs Gece Turu diye siteler var. Orada gece kulüplerinin katalogları var. Kadınlar hayvan gibi birer mal gibi kataloglarla pazarlanıyorlar.”
(Kaynak: https://video.haber7.com/video-galeri/313237-milletvekili-dogus-derya-kktcte-devlet-eliyle-seks-koleligi-yaptiriliyor)
***
Pekiyi, KKTC'de fuhuş, devlet eliyle yaptırılırken zihnen ve bedenen İngilizleşmiş ve Rumlaşmış sendikalar ortalıkta neden yok...?
Ama başörtüsü yasağı sebebiyle okula alınmayan öğrenciler olunca kırmızı görmüş boğalar gibi küçücük çocuğa saldırmakta beis görmüyorlar.
(Her ne kadar bu makale kaleme alındığı sırada başörtüsü meselesinin çözüldüğü görülse de soruna esastan neşter vurulmuyor. Zihni işgal edilmiş bir kitlenin varlığı hep problem olacaktır.)
Biz, sorunu esastan ele alacağız.
Kısaca hatırlatalım…
KKTC'nin Lefkoşa şehrindeki ortaokulda bir öğrenci inancı gereği başörtülü olarak okula girmek istemiş…
Fakat okul yönetimi…
Tabiatıyla Rumlaşmış ve İngiliz sömürge temsilcisi sendika veya sendikalar, “hurra” öğrencinin üstüne çullanmışlar…!
İngiliz muhibbi sözde aydınlar…
Sözde politikacılar…
Sözde öğretmenler…
Sözde sendika veya sendikalar…
Rum’dan daha çok Rum anarşistleri gibi…
İngiliz’den çok İngiliz militanları gibi savunmaya geçmişler.
Dillerine doladıkları şeye bakar mısınız?
Okullara alınmayan başörtülü öğrenciler…
Ve 1974'ten sonra ülkeye göç eden Türk göçmenler...
Bu göçmenler nereden geliyor?
Anavatan Türkiye’den…
Tam Siyonist İsrail ağzı…
***
EOKA kafasıyla Türkiye Türklerine bakmaları kadar….
Fuhuş ticaretine…
Uyuşturucu ticaretine bir şey demek akıllarından geçmemektedir.
KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın oğlu eski Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın Rumlaşmış ağızına bakar mısınız?
Neymiş efendim…
"Gelen ya buraya uyacak veya kendisine uyan yere gidecek"
Sen kimsin yahu...?
Rahmetli baban Rauf Denktaş’ın kemiklerini sızlatıyorsun.
Ama ne fayda?
Ancak bir hakkı da teslim etmek gerekiyor…
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde okullarda kılık kıyafet yönünden bir kısıtlama bulunmuyormuş.
Mesela, 2019 yılında Güney Kıbrıs'ta Apostolos Varnavas Lisesi'nde okul müdürü, 16 yaşındaki Müslüman öğrenci Ala'yı başörtüsü taktığı gerekçesi ile okula almadığı için görevinden uzaklaştırılmış.
Dönemin Rum Milli Eğitim Bakanı Kostas Champiaouris, Ala ve ailesini bakanlıkta misafir ederek gönüllerini aldıktan sonra şu açıklamayı yapmış: “Politikalarımız, ırk, din veya diğer ayrımcılık yapılmaksızın insan haklarının korunmasını teşvik eder.”
(Kaynakça https://www.indyturk.com/node/756183/haber/kktcde-ba%C5%9F% C3 B6rt%C3%BCs%C3%BC-krizi-ve-28-%C5%9Fubat-tart%C4%B1%C5%9Fmalar%C4%B1 / https://www.ahaber.com.tr/ozel-haberler/2025/04/02/kktcde-28-subat-zihniyeti-basortusu-rum-kesiminde-serbest-kktcde-yasak?paging=7).
Rumlaşmış dediğimiz KKTC’dekiler her türlü ahlaksızlığa ses çıkarmazken…
Bir Rum kadar olamıyorlar.
Çok şükür karşı duruş sergileyenler de var.
Bunlar KKTC için umut verici gelişmeler.
Mesela…
27 STK’nın birleşimiyle oluşan Hak ve Özgürlükler Platformu sözcüsü şöyle diyor:
“Öğretmen kimliği altında çocuklarımızın sınavlarını yapmayarak eylem adı altında gelip de burada dinimize, imanımıza, huzurumuza küfreden bu şahısları kabul etmiyoruz. Sendika başkanı ‘Okullar sizin değil, camiler sizin’ diyor. Okul da bizim, cami de bizim, ilim yuvaları da bizim, üniversiteler de bizim. Eğer kendine bu topraklarda aidiyet hissetmiyorsan, işte karşıda Rum tarafı! Oraya gidebilirsin. Biz bu topraklara kanımızı dökerek geldik. Ben buradan ancak kanımla ayrılırım. Böyle fütursuzca konuşan insanları biz kabul etmiyoruz.
Çocuklarımız bizim geleceğimiz, baş tacımız, göz bebeğimiz. Eğer bunlar için sınavlarını ve derslerini etkileyecek eylemlere devam ederseniz, bir an önce hükümete sesleniyoruz: Bunları tutuklayın! Gelecek haftalarda bu vandallıklara karşı daha güçlü eylemler yapacağız ve mücadelemize devam edeceğiz” (Kaynakça: https://www.haber7.com/dunya/haber/3517449-kibrista-korkunc-garabet-okulda-basortusu-rumda-serbest-kktcde-yasak)
***
Çok yazık…
Özetle…
KKTC'de fuhuşa ses yok, Başörtüsü kırmızı...!
Ama korkunç olan garabet ise şudur:
Ortodoks Hristiyan Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki okullarda başörtüsünün serbest olması…
Buna mukabil Müslüman KKTC’de yasak olması…! (Şimdilik serbest!)
Daha ne olsun...!