Eğitimde köklü bir başlangıç şart
Şenol Babacan
Sen dünyasın; o yüzden sen değişirsen, dünya değişir. (Osho)
Sosyal medyadan böyle bir anket yapmıştım...
Sizce hangisi daha güçlüdür?
a) Silah
b) Kalem
c) Para
Sosyal medyada yapılan bu ankete çok ilginç yanıtlar geldi.
Çoğu arkadaşım, bilimsel düşünerek kalemin diğerlerinden daha güçlü olduğunu savunan mesajlar yazdılar.
Bir gurup arkadaşım da, vahşi kapitalizmin hüküm sürdüğü dünyamızda paranın satın alamayacağı bir gücün olmadığı yönünde fikir beyan etti.
'Para sizde ise kalemi de silahı da satın alabilirsiniz' diyorlardı.
Bir arkadaşım da, tam benim gibi düşünüyordu.
'Kişiye zamana ve mekana göre değişir' dedi.
Afrika'da bir ormanda vahşi bir kaplanla burun buruna kalırsanız kalem ve para işinize yarar mı sizce?
Ayrıca bir atasözü vardır; 'Para her kapıyı açar ama kilitleyemez'
O yüzden ben de böyle düşünüyorum.
Çok sevdiğim bürokrat bir abim de 'hiçbiri' cevabını vermiş.
Neden bu cevabı verdiğini çok iyi biliyorum çünkü kendisini çok iyi tanıyorum.
Onun aradığı seçenek 'iyi çalışan bir beyin' olmalıydı.
Bu üç nesneyi de aklı iyi çalışmayan birinin eline verseniz, ne silah bir işe yarar, ne kalem, ne de para.
Bunları yönetecek olan elbette ki akıldır.
Buna cevaben bir arkadaşım da özelden ; 'Şenol, şıklar arasında akıl yok ki?' demesi ile toplumumuzun uyutulduğu bir sistemin içinde olduğumuzu tekrar anladım.
Bize düşünme ve yeni şık yaratma fırsatı verilmedi ki hiç.
Önüne ne konduysa onu ye, onu iç, onda uyu dendi yıllarca.
*
Geçtiğimiz aylarda 'Eğitimde Silgiyi Silmek' adlı yazımı okuduysanız orada da değinmiştim.
Bir eğitimci olarak iddia ediyorum.
Okullarımızda sosyo-kültürel ve psiko-kültürel ağırlıklı dersler artırılmalıdır.
Bu tür dersler gelecek nesillerin yaratıcı ve özgüveni tam fertlerden oluşmasını sağlar.
Kanımca, ülkemizdeki okullarda yapılan en önemli hata;
Derslerde öğrencilerin silgi kullanmasıdır.
Milli Eğitim sistemimizde silgi kullanmayı acilen kaldırmalıyız.
Çünkü,
Ülkemizdeki okullarda matematik problemini yanlış yapan bir öğrenci,
Elindeki Alman malı Faber-Castell marka silgi ile yanlış yaptığı çözümü hemen silip yerine doğrusunu çözüyorken,
Almanya’daki bir öğrenci, matematik problemini yanlış çözünce üzerini kırmızı kalemle çizip yanına doğrusunu çözüyor.
Çünkü Almanya'nın eğitim sisteminde yaratıcılık ön planda.
Almanya'da okullarda asla a-b-c-d-e şıklarını göremezsiniz.
Öğretmen o gün ne öğrettiyse, öğrenciden öğrendiklerini temiz bir kağıda yazmasını istiyor.
*
Bizler de, çocuklarımızı test deryasında yüzdürüp, tazecik beyinleri köreltiyoruz.
Çocuk okuldan gelirken bile kendi kendine test soruları üretiyor.
Eve girerken kapıyı kim açacak? a) annem b) ablam c)ebem d) dedem
Kişi kendini ancak çoklu düşünmekle geliştirebilir.
Önüne sunulan seçenekler içinden seçmekle değil.
En kısa zamanda eğitim sistemimize bir çare bulunmalıdır.
Yenilikler kolay olmuyor ancak köklü bir başlangıç şart.
Saygılarımla...
Yorumlar