‘BANU’ SADECE BİR KIZ ADI DEĞİLDİR (UYAN NAZİLLİ, SEN DE İSTE)
Şenol Babacan
Eğer ağaca tırmanmak istiyorsanız, yıldızlara tutunmayı hayal edin, başarırsınız.
(Konfiçyus)
Çağımızda, bir yerleşim yerinin gelişmesi için en önemli gereksinimlerden biri, o yerin kendisine ait bir üniversitesinin olmasıdır.
‘BANU’ sadece bir kız adı değildir.
Nüfusu Nazilli ile neredeyse aynı olan Balıkesir’in Bandırma ilçesindeki, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nin kısaltılmış adıdır.
2015 yılında kurulan üniversitenin 5 fakültesi, 4 yüksekokulu ve birkaç tane enstitüsü var. Şimdilik 10 binin üzerinde öğrenciye ev sahipliği yapıyor ilçe.
Önümüzdeki birkaç yıl içinde 30-40 bin öğrenciyi hedefliyor bu liman kenti.
Ne güzel değil mi?
Hayal etmek, projelendirmek, inanmak
Sonuç: ‘BANU’
Neymiş;
‘BANU’ sadece bir kız ismi değilmiş.
*
Gelelim Nazilli’ye,
Bağımsız bir üniversite kurulabilecek fiziki alanlarımız var mı?
Var!
Nazilli’ye ait bir üniversite var mı?
Yok!
Böyle bir hedef var mı?
Yok, ama Adnan Menderes Üniversitesinin kuyruğunda bir fakülte daha ilçeye kurdurabilirsek öğrenci sayımız biraz artar…
Ya Rabbi Şükür!
Ya arkadaş! Böyle hedef mi olur?
Zaten yıllar önce fabrikanın kapatılmasıyla tarih kokan, turunç kokan, tertemiz insan kokan Nazilli, neredeyse dünyanın en büyük mahallesi haline dönüştürüldü.
Dağında incir ve kestanesi, düzünde meyvesi, sebzesi ile tarımdan ve ufak tefek işletmelerinden başka doğru dürüst geliri olmayan bir ilçe nasıl kalkınacak?
Nazilli’de pamuk ırklarını araştırmak ve geliştirmek için kurulan Pamuk Araştırma Enstitüsü bile 1000 dönümün üzerindeki arazisinin büyük bir bölümüne mısır ekiyorsa, bu gemi nasıl yürüyecek arkadaş?
Hey siz, kırmızı kravatlılar hediyeleşmeyi bırakın da İNANIN artık!
Hedefe kilitlenin Nazilli’yi harekete geçirecek iki projeden biri NAZİLLİ SÜMER ÜNİVERSİTESİ’dir. (İkincisini önümüzdeki hafta uzun uzun yazacağım.)
Başta da söyledim, çağımızda bir yerleşim yerinin gelişmesi için en önemli gereksinimlerden biri, o yerin kendisine ait bir üniversitesinin olmasıdır.
Üniversitenin kurulabilmesi için de, belirli bir potansiyel ve geniş bir arazi gerek.
Bu iki olgu mevcut ise, o yerde üniversite kurulmasının önünde hiçbir engel yoktur.
Bölgemizde var olan fakülte ve yüksekokullara birkaç tane daha ekleyip Pamuk Araştırma Enstitüsü arazilerinin de Sümer Üniversitesi’ne dahil edeceksiniz ve bu arazilerle burası dünyanın en büyük arazili Ziraat Fakültesi olacak.
Ayrıca bir Sümerbank arazisinin nasıl bir üniversiteye dönüştüğünü görmek istiyorsanız,
Kayseri’deki Sümerbank arazisine kurulan Abdullah Gül Üniversitesi’ni araştırın.
Model alırsınız.
Her fert, taşın altına elini koymalı görev ve sorumluluğunun bilincinde olmalıdır.
Kurulacak olan NAZİLLİ SÜMER ÜNİVERSİTESİ PLATFORMU ile fikir birliği oluşturulmalıdır.
Nazilli tek bir hedefe kilitlenmelidir.
Nazilli artık kalkınmalıdır.
Şehir hak ettiği yerde olmalıdır.
Köylerdeki teneke çatıların açılışını yapmakla,
Rahmetlileri yad etme bahanesiyle lokma ile şerbet yuvarlamakla olacak iş değil bunlar.
Lütfen daha çok çalışın!
Sağlıcakla…
Yorumlar