Uçun kuşlar uçun,
Özgürlük olun.
Eriyin yüce dağların karı,
Özgürlük olun.
Bağırın çocuklar bağırın,
İsyan olun. Utansın zulüm.
Utansın en ölümcül silahların mermisi.
Çamur yağdırın ebabiller
Tüm savaşların üstüne. Mutlu yarınlarımız olsun,
Toprak ana emzirsin barışı
Kocaman memeleriyle. Güvercinler konsun
Zeytin dallarına milyonlarca. Şölen olsun yaşamak. (Mimar Uğur UNAN) Ailemizde çok özel bir yere sahip olan Üstad, Mimar Uğur babamızın dizeleriyle selamlıyorum bugün sizleri.
Merhaba * Çocuktuk.
Pamuk tarlalarında o beyaz altınları salma su ile sulardık. Su boldu. Kuraklık yoktu. Mandal başından suyu koyuverdik mi, çıkınları açardık. Çökelek, zeytin, domates, biber, zeytinyağı ve tuz karışımlı çingene pilavıyla öğle yemeğimizi yerdik.
Afiyetle. Bir de üstüne testiyle içilen buz gibi İsabeyli suyu.
Şükrederdik.
Ağırlık basardı.
Bazen kıl heybenin üzerine kıvrılıverirdik. Sinekler uyandırana kadar şekerleme yapardık.
Yarım saatçik o çulunun üstündeki uyku meğer hayatımızın en kaliteli, en tatlı, en saf uykusuymuş.
Yıllar geçti teknoloji dediğimiz şey geliştikçe gelişti. Önce "Tek yastıkta kocayın" dedikleri işlemeli yastıklar ayrıldı. Yapay elyaflar girdi hayatımıza.
Viskoleks yataklar.
Çift yaylı yataklar.
Vücuduna göre sekil alan yataklar ve en pahalı yataklar. O zamanki bir eşek heybesinin verdiği rahatlığı vermiyor bize şimdi.
Hal böyle iken benim için teknoloji o kadar da iyi bir şey değilmiş. O çulun üzerinde ne kaliteli hayaller kurulurdu gök yüzüne bakarken. Birçok hayallerimizi gerçekleştirdik belki ama en önemlisi de iyi bir baba olduk galiba. Yaşam tarzımız çoğu insandan farklıydı bizim. Sevme şeklimiz değişikti.
Kimileri sevgisinin etrafında duvarlar örer iken biz salıverdik sınırsız, hudutsuz sevdik toprağı, böceği, tabiatı.
Evet toprağı sevdik, çünkü topraktandık.
Yeşilde huzuru bulduk, kara bulutlarda hüznü. Kapıldık çoğu zaman bir kelebeğin kanatlarındaki özgürlüğe, hayran olduk renklerine, uçuştaki ahenge. Zaman zaman hüzünlendirse de bizi hayat,
Bir gün sonrasında güneşin yeniden doğacağını biliyorduk. Onun için hep umutla yaşadık, var olduk. Sağlıcakla.