Herkese merhaba. Sevgili SES Gazetesi okuyucuları hepinize selamlar olsun. Bu hayatla alıp veremediğimiz nedir bizim. Sürekli hayattan ders çıkaracağımız olaylar başımıza geliyor. Hayattan öğreneceklerimiz bir türlü bitmek bilmiyor. Sürekli hayattan yazıyorum, ben de sıkıldım bu durumdan fakat yapacak bir şey yok başa gelen çekilir. Hayatın tokatları bitmiyor, tıpkı Nazilli’deki kaosun bitmediği gibi. Neyse sevgili arkadaşlar bu hafta sizlere kişisel gelişiminize katkı sunacak bazı hayat derslerinden bahsedeceğim.
İşin ne kadar önemsiz gözükürse gözüksün, geçimini sağlamak için çalışan herkese saygı gösterin. Sıkı bir el sıkışma yapın. Uyandıktan sonra kahveyi 1-2 saat erteleyin. İnsanlara ikinci bir şans verin, üçüncü şansı asla ama asla tanımayın. Gevşeyin. Rahatlayın. Bu hayatta ölüm ve yaşam var, bunu unutmayın. Hiçbir şey ilk göründüğü kadar önemli değildir. Komidininizde bir not defteri ve bir kalem bulundurun. Milyon dolarlık fikirler hangi saatte çıkacağı belli olmaz. İnsanların gözlerinin içine bakın. Dedikodu yapan insanlardan uzak durun. Büyük olasılıkla senin hakkında da dedikodu yapıyorlardır. Cesur olun. Öyle değilseniz bile öyleymişsiniz gibi davranın. İnsanlara iltifatlar edin. İyi bir kazanan olun. Aynı zaman da iyi bir kaybeden de olabilirsin. Biri size sarıldığında bırakın ilk bırakan o olsun. Telefonda sesinizde coşku ve enerjiyle cevap verin. Arada bir manzaralı yoldan gidin. Şükür edin. Birinin kahramanı olun. İyi bir sırdaş olun. Alaycı sözlerden kaçının. Telefonunuzun önemli anlarınızı kesmesine izin vermeyin.
Her güne sevdiğiniz müziklerle başlayın.
Kalın sağlıcakla
Saygılarımla