Her yıl aynı sonla ( ! ) biten toplantılardan birini daha heyacan katarak seyrettirdiler Asgari ücrette son toplantı yapıldı. Türk-İş 9 bin TL’yi kırmızı çizgi ilan etti. İşveren rakamı çok buldu ancak perde arkasında yoğun görüşmeler sürdüğü belirtildi. Sonra sonuç ilan edildi
8506 hayırlı olsun denildi sayın başkan ne demişse o ... O kadar .
Şimdi vereni ağlatır alanı güldürmez dedikleri bu olsa gerek 27,000 tl yoksulluk sınırı tespiti yapılan ülkede işçiye yüzde 55 zam verince meseleler çözülecek mi ? Temmuz ayına kalmaz ortalık süt liman olur bugünleri ararız diye tahmin ediyorum
Bu tespit komisyonlarında gerçekten işçi temsil ediliyor mu Kendisini ( işçi yi ) temsil etsin diye seçilenlerin toplantıyı terk ettiği , masaya gelmediği ve belgeyi imzalamadığı bir ortamda ne kadar sağlıklı karar alındı sizce Yıllar önce dinlediğim bir hikayeyi paylaşayım
Ne iş olsa yaparım abi diyerek iş aramaya gelen değerli vatan evladına işçi , aynı iş yerinde kendisi de ailesiyle çalışana patron diyerek hikayeyi aktarıyorum
İşçi:- selamın aleyküm abi.. İşçi aranıyor yazmışsınız
Patron:- aleyküm selam olsun da sıradan işçi aramıyoruz. Çalışmada ki hedefin ne
İşçi:-ne iş olsa yaparım. Okulda okudum. İşi en iyi ben yaparım al işe . görürsün
Patron:-daha önce tecrüben varmı . Referansın varmı burası ailecek çalışılan işyeri
İşçi:-tecrübem yok. Hiç bi yerde çalışmadım ama ben okulunu okudum ne demek abi ...çıraklık okulunda hocam dedi ki . İşe kapağı atın, sonra sendika mendika bi yere girin , yönetimde bulundunuz mu işten kimse sizi atamaz dedi
Patron:- eeee güzel miş sonra
İşçi:- çalışayım gör beni çok memnun kalırsın abi .uygun zamanda yükselmem için çevrede yapacağım hayallerim var. bi araba ayarlıyalım ben aynı iş kolundaki yerleri gezeyim. Hem çevre yaparım . Hem olaya hakim olurum. Bende şeytan tüyü var . Kendimi sevdirdim mi gerisi cepte.
Patron:- gittikçe entresanlaşıyor. Güzel tabi ki ideallerinin olması sonra nasıl olcak
İşçi:-seçimlerde yönetimi ele geçirdik mi karada ölüm yok patron
Patron:-sonra demekki en kısa yoldan yönetici olcan . Bravoo . Tebrik ediyorum
İşçi:- ölümlü dünya işte patron .hayallerimizin peşinden kosacağız . Sende iyiki sordun
Patron:- değerli evladım . Ben bu işe ömrümü verdim., demek benim yanımda işe gircen . Ben çalışmanı bile görmeden sana maaş bağlıyacağım. Sonra altına bi araba tahsis edeceğim. Sen oda seçimlerinde yönetici olcan sonra benim imkan ve çevremle seçilecen , ben oy vermesem böyle bi imkanın da yok ya neyse . Sonra gelecen bana karşı oturcan işçinin maaşı şu olmazsa çalışmam diyeceksin ve bu arada benden maaş almaya devam edeceksin öylemi . Ben benimle çalışcak işçi arıyorum. Kendime patron değil yıllardır avrupa da çalışma tecrübesi dahil öğrendiğim senin zihniyetin ile çalışılmayacağı , senin hayallerin içinde helalinden çalışıp evine ekmek götürmek yok aslanım . Sen yol yakınken kendine yol ver. Bize bulaşma lütfen ...sana norveçce den bir sözcük söyleyeyim belki ders alırsın arkadaş
Norveççe bir sözcük: "Godværsvenn". İyi günde, işler yolunda giderken yanımızda olan ama zor günlerde bizi yarı yolda bırakan, arayıp sormayan arkadaşlara deniyormuş.
Godvaersvenn şeklinde de yazılıyor derler . Neyse hikaye bu Yaşanan gerçek çok acı masaya oturmayan yöneticiler bunun vebalini ödeyebilir mi yüzbinlerce işçi borçlar içinde yüzerken yöneticiler ve sendika ağaları, sendika bürokratları zevki sefa içinde bir yaşam sürdürüyor. Ne diyelim vatana millete hayırlı olsun Ne zamana kadar ...!