Şoförsüz arabalar
Atalay Kızılay
Petrol devlerinin çöküşü: Otonom araçların enerji kaynağı su götürmez bir şekilde elektrikle doldurulan bataryaları olacak. İşte bu, küresel bir krizin kapılarını aralıyor. Zira petrolün en çok kullanıldığı alanlardan birisi ortadan kalkmaya başladı. Muhtemelen bu değişim sürecinde petrol devlerinin yasalara karşı direndiklerini göreceğiz.Ortaya batarya bakım ve değişimi yapan şirketler çıkmaya, tek işi otonom araçların enerji sistemleri olan girişimler yapılmaya başlayacak. Öyle ya da böyle, günün birinde petrol devleri olan ülkeler ya da şirketlerin kıvranarak yok olduğunu göreceğiz.
Tekerleğin icadıyla başlayan süreç, bugün kendi kendine giden otomobillere kadar ilerledi.İnsansız araçlar ilk olarak 1986 yılında fikir olarak ortaya çıktı. Daha sonra bu teknolojiyi ilk olarak 1998 yılında iRobot Warrior teknolojisinde görüyoruz. İnsansız kara ve hava araçlarının varlığından haberdarız. Fakat komedi/bilimkurgu türündeki Short Circuit filminde insansız kara araçlarının 12 yıl önce tahmin edildiğini göreceksiniz. İlk sürümü 1998 senesinde üretilen iRobot Warrior günümüzde genellikle askeri amaçlar için kullanılıyor.
Çocuklarımıza ya da torunlarımıza, yakında direksiyonu olmayan, sahibinin ehliyete ihtiyaç duymadığı otomobilleri göreceksiniz diyeceğimiz hiç aklınıza gelir miydi ?
Tekerleğin icadıyla başlayan süreç, bugün kendi kendine giden otomobillere kadar ilerledi. İnsansız hava araçları, akıllı otomobiller, yük ve eşya taşıyabilen robotlar ve çok daha fazlası günümüzde görülebilmektedir.
Bu kapsamda, Keşif, gözetleme ve istihbarat. Asimetrik tehditler ile mücadele Kritik tesislerin güvenliği. Sınır gözetleme. El Yapımı Patlayıcılar ile Müdahale. Mayın Tespiti ve Etkisiz Hale Getirilmesi. Arama ve kurtarma. Liman, boğaz ve deniz ticareti güvenliği. Lojistik destek sağlama. Hava Savunma Silah ve Füze Sistemleri. Ana Muharebe Tankı. Çok Namlulu Roket Atar. Uzaktan Kumandalı Makineli Tüfek ve Top Sistemleri. Radar Sistemleri .Mühimmat Transfer ve Besleme Sistemleri ve Hareketli Robot Platformları.
Bugüne kadar o A noktasından B noktasına olan seyahatlerimizin tümünde ya bir başka canlıya ya da kendimize güvenmek zorunda kaldık. Altımızdaki araçlar geliştikçe bize daha görev düşmeye başladı. Şimdi karşımızda daha büyük bir değişimin habercisi olan yapay zekalar var.
Mercedes, bu sene CES Fuarı’na çok yönlü gelmeye karar vermiş. Elektriksel gelişmelerden bizi haberdar ederken, aynı zamanda otonom sürüş teknolojisinde ilerlemelerini anlatıyor. Aynı mantık çerçevesinde Hyundai de bina arkası görüntü tespiti sisteminden sonra MOBIS konsept aracını tanıtıyor. Her iki markanın kapsül tipi konseptlerine baktığımızda artık bizlere araçların gelecekte tek tip, bu şekilde olacağı algısı da net şekilde yapılıyor.
Standart araç sistemleri, ileride kendi kendine hareket edebilmesi üzerine kuruluyor. İnsanlarla iletişim halinde olan, sessiz araçlar için dünyada birçok şirket çalışmalara başladı.
Geri sayım başlasın: Muhtemelen ilk kullanacağınız otonom araç kendi aracınız değil, bir toplu taşıma aracı olacak: Günümüzde otonom araçlar için çalışan toplamda 1700’den fazla yeni girişim var. Önümüzdeki yıllarda bu sayının daha da artmaması için herhangi bir sebep yok. Bütün bu şirketler sadece 4 tekeri olan maksimum 6 kişiyi taşıyan araçlar için değil, kendi kendilerine giden toplu taşıma araçları için de çalışıyorlar.
Sürekli aynı A noktası ve B noktası arasında gidip gelen araçları otomize hale getirmek, kişisel araçlardan daha kolay. Hatta tramvay, metro ya da metrobüs gibi araca özel yola sahip tüm ulaşım seçeneklerinde otonom sistemler kullanılmaya başlandı bile… Yakında şehir içi otobüslerin de bu sisteme kavuşması bekleniyor.
Önünde iki farı bulunan sıradan otomobilleri unutun, tasarımlar değişecek. Arabalar iş ve eğlence amaçlı alanlar olup, gündelik mekanlarınızdan birisi olacaklar: Forbes’in CES 2018 fuarı sırasında yayınladığı bir araştırma haberine göre otonom araçların tasarımı beklentinin üzerinde bir değişime sahne olacak. Sürücüler devreden çıkacağı için öne bakan ve üzerinden ayrılamadığı koltuklar yerine, araç içindeki alanı daha verimli kullanan koltuk düzeni standart hale gelecek.
Koltuk düzeni ve iç mekan değişimleri, araçların dış tasarımlarını da değişime uğratacak.
Geleneksel otomobil üreticilerinin kaçınılmaz ölümü:
Ford, 20. yüzyılın ilk yıllarında büyük bir devrime öncülük etmiş olabilir. Eğer elindeki sermayeyi iyi kullanmaz, fabrikalarını yapay zeka atölyelerine dönüştürmezse sonu çok yakın. Aynı şekilde Toyota, Subaru ve Volkswagen gibi şirketler de endişeliler.
Muhtemelen köklü ve geleneksel bazı üreticilerin zamanla eriyip, sonunda yok olduklarına tanık olacağız. Bu süreçten sağ olarak kurtulanlar ise kendilerinden daha güçlü rakiplerle karşılaşacaklar. Örneğin Tesla, Google ve belki de Apple’ı artık yollarda göreceğiz.
Asfalt ağlatan teknoloji devlerinin doğuşu: Google, Uber, Apple ve Amazon gibi devler zaten kendi harita servisleriyle zaten nereye ne sıklıkla gittiğinizi biliyorlar. Nitekim otomotiv sektörüne giriş yapmak için çalışmaları da benzer bir amaç taşıyor. Zamanla yolculuklar hakkında daha çok bilgi elde etmek sahip olup, dünya ekonomisinde gerçek birer söz sahibi olacaklar.
Yollar ve tabelalar değişecek:Otonom araçlar tasarım açısından büyük değişim geçirecekleri için, yollar da o bu değişime ayak uydurarak zamanla daralmaya ve küçülmeye başlayacaklar. Yollardaki tabelalar ise artık insan gözüne değil, algoritmaların kontrol ettiği sensörlere göre düzenlenecekler. Yollarda insanlara yönelik tabelalarda sadece reklamlar yer alacak.
Güle güle ehliyet:
Tesla’nın otonom sürüş sistemleri, şoförün direksiyona düzenli olarak ve sık sık dokunmasını şart koşuyor. Yani hala insan az da olsa kontrolün sahibi. Peki tamamen şoför ihtiyacı tamamen ortadan kalktığında, ehliyete ihtiyaç duyacak mıyız? Açık söyleme gerekirse bu oldukça radikal değişim, belki yakın zamanda göremeyiz. Otonom araçların geleneksel olanlara sayıca baskın olduğu yıllarda, yasa düzenleyicileri bu sorunu masaya yatıracaklar, emin olabilirsiniz.
Araba sahibi insan sayısı azalacak, fakat daha fazla insan özel araç kullanacak. Nasıl mı? Uber gibi yolculuk paylaşımı usulüne sahip uygulamalar, taşımacılık sektörünü değişime uğrattı. İnsanlar özel araçlarını yabancılarla ücret karşılığında paylaşıyorlar. Tam otonom aracın sahibi, o araçta yabancıları taşıma için içinde olmaya ihtiyaç duymayacak. Mesela işinize gidip aracınızı insanları taşımak üzere görevlendirebileceksiniz.
Böyle bir ortamda herkesin araba sahibi olmasına gerek kalmayacak. Otomobiller, boş olduklarında kapınızda yatan kişisel araçlar olmaktan çıkıp, daha paylaşıma açık hale gelecekler. Sadece ihtiyacınız kadar kullanıp, ulaşıma o kadar para harcayacaksınız. Kapınızın önünde yatan bir metal yığınına vergi ödemektense, sesli asistanla kapınıza insansız bir araç çağıracaksınız.
Tofaşaşk’tan kendi aracını üretmeye giden yol: Günümüzün “modifiye araç” anlayışı görsel anlamda, otomobilin rengini, jantlarını kaportalarını değiştirmekten ibaret. Ses sistemleri ve performans geliştirmelerini buna ekleyebiliriz.
Otomobil modifikasyonu hakkında bildikleriniz değişiyor. Eğer olur da kişisel otonom araca sahip olursanız, gün geçtikte yaygınlaşan 3B yazıcılarla kendi otomobil parçalarınızı üretebileceksiniz.
Eğer kargonuz gelmezse, kimseyi suçlayamayacaksınız:
Otonom araçların algoritmaları, kargo sektörünün gidişatını değiştirecek. Daha fazla, daha hızlı ve daha güvenli kargo, tam vaktinde adreslerine ulaşabilecek. Her şeye rağmen maliyetler düşecek. Bunun üzerine otonom drone ile şehir içi taşımcılığı ekleyin… Fedex gibi devler önlem almazlarsa sonları çok yakın.
Yorumlar