(Soru) - İnanmak istediğiniz en büyük yalan?
(Cevap) - Her şey çok güzel olacak.
(Soru) - Bugünler bitince yapacağınız ilk şey?
(Cevap) - Bugünleri yazmak.
Birden tuhaf bir şey oldu. Bana hayatın parlak ve cilalı kısmını gösteriyordu böyle soru ve cevapları. Hayatın her şeye rağmen yaşanılır olduğunu, yaşanmaz olacak kadar zorlayıcı kısımları ise sabır ve metanetle bekleyerek atlatmak gerektiğini, ne olursa olsun can çıkmadan umudun ve koşturmanın bitmeyeceğini ve bitmemesi gerektiğini anlatıyordu sessiz bir alfabeyle... Bildiğim gibi, geldiği gibi yaşamak istiyorum ben. Niye insanı bir kalıba, kategoriye oturtmak zorunda hissediyoruz kendimizi? Aksi durum çok yorucu çünkü değil mi? Aslında vizyonunu hep geniş tutan, aç ve tükenmeyen bir merakla etrafı gözlemleyen, ülkeler aşan, insanlara karşı duyarlı ve algıları hep açık; yürürken önüne değil, yere değil, dimdik karşıya bakan, insanların gözlerinin içine bakan, hayata olan ilgisini hiç yitirmeyen, yaşamanın bir sanat olduğunu içine sindirmiş ve tam da bu yüzden, yaşama olan tutkusu ve temiz kalbi yüzünden ışıl ışıl parlayan insanları seviyorum... Uyuşmamız lazım çünkü gözyaşlarımızı tutmak başka türlü mümkün olmuyor. Zor zamanlar geçiriyoruz...Kendimi bildim bileli...! Hayallerimiz, mücadelelerimizde de yaşamalı oysa.
Eğer umudu hayata pembe gözlüklerle bakmak gibi hafif, uçucu bir şey olarak konumlandırırsak evet umut yok...yok. Çünkü ortada “olayları iyi yönünden görmek” gibi şans yok. Ortada iyiliğin kırıntıları var. Ama eğer umudu bahsettiğimiz gibi bir inanç ve mücadele ateşi gibi konumlandırırsak bir şansımız var.
Kağıtla kalın, kalemle kalın, insanlığınızla kalın
Trend Haberler
Nazilli’de okul yangını: Gece başlayıp sabaha kadar cayır cayır yandı
Genç mühendis kansere yenildi
Aydın'da acı ölüm: Hız tutkusu sonu oldu
Aydın'da feci kaza! 27 yaşında hayatını kaybetti
Aydın’da feci ölüm: Süt sağarken akıma kapılarak can verdi
Kuşadası'nda zamlara karşı çare sobalar oldu