Yanlışa yanlışla karşılık vermek büyük hatadır diyebiliriz. Demokrasilerde bu anlayışın yeri yok.

Son gelişmelerde CHP mitingine katılanlar, HAK-HUKUK-ADALET diye tempo tutuyor.

İktidarın, hukuku çiğnediğini ve adaleti yok ettiğini söylüyor.

Vatandaşa adaletli olacağız diyor. Halk özlediği bu söyleme inanıyor.

Mitingde Hak Hukuk Adalet diye tempo tutuyor. Ne güzel, seviniyoruz.

Siyasetin daha fazla gerilmesine tahammülümüz yok. Sefaletle boğuşan millet huzur istiyor. Huzur bekliyor.

Ancak gel gör ki, Özgür Özel'in Saraçhane mitinginde yurttaşlara ne diyor?

Bu bir miting değil, faşizmle mücadeledir diyor. İyi güzel de söylemlerinle neden faşizm görüntüsü veriyorsun. Neden milletin hür iradesine müdahale ediyorsun.

Saraçhane mitinglerini yayınlamayan kanallara boykot edin diyorsunuz.

Mücadelenizi yasalar dâhilinde yapın. 14 milyon onun için size oy verdi.

Özel boykot listesini açıklıyorsun. Bu söylemlerin, hak hukuk adaletin ve demokrasinin neresinde var.

Yetmiyor, Özgür Özel konuşmasında boykot listesini de açıklıyor.

EspressoLab, D&R, İdefix, Demirören AVM, Kilim Mobilya, Ülker, Türk Petrol, Milangaz, Likitgaz, TRT, İhlas Ev Aletleri, Turkuaz Yayınevi, Milli Piyango, Misli.com, İddaa.com, ETSTur, CNN Türk, Anadolu Ajansı’nı boykot edin diyor.

Olmadı Sayın Özel, keşke bu faşist söylemleri kullanmasaydın. Bu anlayış, siyaseti kin öfke ile yapmayın.

Milli iradeye müdahale değil mi? Adaletsizlik değil mi? Hak hukuku çiğnemek değil mi?

Bu zihniyetle mi iktidar olacaksın? Bu yasaklar demokrasinin neresinde var?

Önseçimde dayanışma sandığından çıkan oylar CHP dışında her partiden vatandaşların oyu.

Nazilli’de CHP parti üyelerin oyu 3500, dayanışma sandığındaki oylar 36 binin üzerinde.

Bu faşist söylemlerle, Millete, nasıl güven vereceksiniz. Bu oylara nasıl sahip çıkacaksınız?  Daha işin başında faşizme yer yok diyorsunuz. Ama, Faşist baskı gösteriyorsunuz. HUZURUN YOLU BU DEĞİL SAYIN ÖZGÜR ÖZEL. YOKSA BEN Mİ YANLIŞ DÜŞÜNÜYORUM?

**

 

EVDEKİ HESAP, ÇARŞIYA UYMADI!

22 yıldır ilk kez AK Parti’nin EVDE YAPTIĞI HESAP, ÇARŞIYA UYMADI.

Yanlış hesap, Bağdat’tan döndü. Kayaya çarpar gibi millete çarptı.

Sayın Cumhurbaşkanı ve iktidar, İstanbul operasyonuna Türkiye’nin böyle bir tepki vereceğini beklemiyordu.

İstanbul’dan İzmir’e, Samsun’dan Diyarbakır’a kadar Türkiye ayağa kalktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın memleketi Rize halkı bile meydanlara indi.  

Herkes iktidardan, hak hukuk adalet istedi. İstanbul BŞB operasyonuna tepki verdi. Protesto etti.

Bu mesele Ekrem İmamoğlu meselesinden öte Cumhuriyet ve Demokrasiye sahip çıkma meselesi kabul edildi.

Halk, “YETER” dedi.

Türkiye Cumhuriyet tarihinde, Cumhuriyete, Demokrasiye, şimdiye kadar böyle sahip çıkılmadı.

Bunu ancak esaretin ne olduğunu bilen faziletli toplumlar yapar.

 4 gündür Sayın Cumhurbaşkanı belki de nerde yanlış yapıldı diye düşünüyor.

Milletle fazla oynanmayacağını gördü.

Ne yazık ki, iş işten geçti ve tavşan bayırı aştı. Sayın Cumhurbaşkanı, büyük bir yanlış yapıldığını anladı.

4 gündür milletimiz hak hukuk adalet diye meydanlara indi. Saat 24’e kadar meydanlarda bekledi.

Ne yazık ki, iktidarın Ergenekon ve Balyoz davalarında yargıyı yanıltan, GİZLİ TANIKLARDAN ders almadığını gördük.

Gizli güçler, gizli tanık oyununu bilerek bir kez daha sahneye çıkardı.

Millet Ekrem İmamoğlu operasyonunu demokrasiye bir darbe, İmamoğlu’nu itibarsızlaştırma kabul etti.

Siyasette iş raydan çıktı. Hakaretler tehdit boyutuna ulaştı.

Bu durum, AYNI TOPRAKLAR ÜZERİNDE YAŞAYAN DİNİ BİR, BAYRAĞI BİR olan ülkemize yakışmıyor.

Bu kavgada milleti düşünen yok.

Partiler menfaatlerini korumak için milletini devletini düşünmeden, menfaati için ne gerekiyorsa onu yapıyor.

**

NAZİLLİSPOR, DÜŞTÜ DÜŞÜYOR!

Şehirleri temsil eden çoğunun ismi bulunduğu şehrin ismini alırlar.

Nazilli’nin spordaki bayrağı Nazillispor zor günler yaşıyor.

Yanlış kararlar, çıkarcı gruplar maalesef Nazillispor’u bu duruma getirdi.

Sporu seversiniz veya sevmezsiniz, spor kulüpleri şehirlerin bayrağıdır. Gururudur.

1967 yılında kurulan, 3 kez alt lige düşen, 4 kez de üst lige çıkan Nazillispor maalesef tarihinin en zor sürecini yaşıyor.

Nazillispor’un şirketleşmesine izin verenler bu günlere gelmesine neden olanlar, utanmalıdır.

 Bugün Nazillispor’u şirketleştirenler, ne büyük yanlış yaptıklarını gördüler.

Geçmişteki, başarıları ile ülke sporunda yerini alan Nazillispor’u, belediye içine düştüğü durumdan kurtarmalı.

Nazillispor, Nazilli ve çevre gençlerinden kurulmalı. 3. ligde bu gençlerle mücadele edilmeli.

Spordan gelen, işi bilen kişiler Nazillispor’a yönetici olmalı.

Bugün ülkemizde, Süper ligden, BAL ligine kadar bütün kulüpler borç batağında yaşamaya çalışıyor.

Türk sporu yabancı sporcu ablukasında. Sadece süper ligde 74 ülkeden 345 futbolcu oynuyor.

Birinci ligde her takımın 5 oyuncu oynatma hakkı var.

Sporumuz siyasette olduğu gibi karanlık günlere gidiyor. Türk futbolunda bu şartlarda nasıl gençler yetişir?

Hepimiz Nazillispor’u içine düştüğü durumdan kurtarmak için elimizi taşın altına koymalıyız.

**

UYGULAYAMIYORSAN, KARARINI ALMA BAŞKAN!

“Herkes sakız çiğner ama kimse Hatça abla gibi Çatlatamaz Patlatamaz” sözü çok anlamlıdır.  

Herkes bildiği işi yapmalı. Başarı öyle gelir. En güzele öyle ulaşılır.

Ama nerede? Nerde iş bilmezler, kifayetsizler varsa çoğunlukla iş başında.

Şehirlerimizde sorunlar her geçen gün katmerli olarak artıyor.

Nazilli Belediyemiz, çarşı sorunlarını çözmede maalesef yetersiz kalıyor. Neden?

Çünkü olaya siyasi açıdan bakıyor.

Esnafın tepkisini alacak kararları alamıyor. Onların siyasi desteğini kaybetmek istemiyor. Yayaları harcıyor.

Bu anlayış belediyeler de hayatı çekilmez hale getiriyor. Yaşayanların şartları her geçen gün zorlaşıyor.

Belediyeler hayatı kolaylaştırmalı. Zora sokmamalı. Milleti germeden işlerini yapmalı.

Yapamayacağı işin başına geçmemeli. Çarşı esnafının bırakın kaldırımı, yolların işgal edilmesini durdurmalı. Çarşı içi HABABAM ÇARŞISI görüntüsü veriyor.

Bisiklet ve motorların gösteri alanına dönen çarşı yollarından Bisiklet ve Motosikletler uzaklaştırılmalı.

ZABITANIN, ÇARŞIDA BOY GÖSTERMESİ İŞİ ÇÖZMÜYOR BAŞKAN.

Tedbir aldım diyorsun ama bunu uygulamada gösteremiyorsun.

Görüntü vermekle, bu işler çözülmüyor. UYGULAYAMAYACAĞIN TEDBİRLERİDE ALMA SAYIN BAŞKAN.