Nazilli’de yaşanan olaylar, “MİLLETİN MALI DENİZ, YEMEYEN DOMUZ” sözünü hatırlatıyor.

Nazilli Belediyesi, bu cılkı çıkmış düzende, şapkadan TAVŞAN çıkarmaya çalışıyor.

Yaşananlar inanılacak gibi değil. Gerçekler ortaya çıktıkça, Nazili menfaatlerinin nasıl yağmalandığını görüyoruz

Batan geminin malları gibi hasat mezat nasıl dağıtıldığını, peşkeş çekildiğini, hayretler içinde izliyoruz.

Belediyemizin, Nazilli menfaatlerini koruduğu kadar esnafımızı da mağdur etmemek için nasıl çalıştığını nihayet gördüm.

Belediyenin merkez ve mahallelerde, çeşitli gayrimenkullerinin ihalesi devam ediyor.

3 Şubat’ta başlayan ihalelerin şeffaf olması için başkan, her türlü tedbir almış.

Emniyet güçleri İHALEYE FESAT KARIŞTIRMAMAK İÇİN yerini almış. Kimsenin yanlış yapmasına izin vermiyor.

Art niyetli CEPÇİLER yakalanmış, ihale dışına çıkarılmış. İhale başarılı bir şekilde devam ediyor.

Gelelim, fasulyenin nimetlerine... Yaşananlar inanılacak gibi değil,

BAYINDIR mahallemdeki kahvenin yıllık icar bedeli bugüne kadar yıllık bin lira olarak ödenmiş.

Yapılan İhale sonunda 801 BİN LİRA alıcı bulmuş. 5-10-50 KAT DEĞİL TAM, 801 KAT FAZLASI

Bin lira nerde 801 bin lira nerde. İnanmak zor bir rakam YİNE ARSLANLI mahallesinde yıllık kirası 60 bin lira olan bir kahve yapılan ihale sonunda 460 bin liraya müşteri bulmuş.

Bu başarı Nazilli Belediye Başkanı sayın Ertuğrul TETİK ile Zabıta Müdürü Kubilay ERÇİN başta olmak üzere tüm belediye yöneticilerinin ve çalışanlarının başarısıdır.

Takdire layık bir çalışma. Millet menfaatlerinin geçmişte nasıl peşkeş çekildiğini görüyoruz.

Yetkililer, bu ihale sonunda belediyenin toplam 2 milyon lira yerine kasasına 30 milyona yakın bir rakam girmiş olduğunu dile getiriyor.

Çok büyük bir fark, bir gelir. Önümüzdeki günlerde ihaleler devam edecek esas sorun, Nazilli içindeki işyeri ağırlıklı ihalelerde.

Burada esnaflarımızın durumu mahallelerdeki işyerlerine benzemiyor. Onların fiyatları daha iyi durumda. Biz, yıllardır ekmek kapısı olmuş bu dükkanlardan çıkın demeyi uygun bulmadık, dükkânı boşalt demeyi uygun görmedik.

Belediye esnafların ihalesini, başarılı bir şekilde acısız, üzüntüsüz, olaysız bir şekilde aşarsa belediyemizi bir kez daha teşekkür ederek kutlarız. ART NİYETTEN UZAK İYİ NİYET HER ŞEYİN ÜZERİNDEDİR.

**

OTEL YANGININDA, YANDIM ÇAVUŞ, İHMALLER!

Yangının, yanmanın acısını hepimiz çok iyi biliriz. İhmallerde sanırım ülkemizin üzerine bir başka ülke yoktur.

Yine, bizim kadar acıları siyaset malzemesi yapan ülke var mıdır? Sanmıyorum.

Bir siyasi parti ismi vermiyorum neden? Çünkü, al birini vur ötekine. Hangisinin diğerinden farkı var?

Bunun son örneğini ve matemini yaşadığımız otel yangınında görüyoruz. Acımız geçmeden siyasi partiler karşılıklı konuyu istismar yapıyor.

Şu Teğmenler konusunu ne demek lazım. Artık bu karar, Milli Savunma Bakanlığı’nın “MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ” sözüne bir tepkidir.

Bu karar milletimizde üzüntü yarattı. İktidar MUSTAFA KEMAL sözünün geçtiği her şeye soruşturma açarsa hiçbirimiz şaşırmasın.

Acısı hala yürek dağlayan otel yangınında gerçekler ortaya çıktıkça, tüylerimiz ürperiyor. Otelde asansör arızaları başlamış.

Gaz kaçırma durumları yaşanmış. Otelde hiç yangın tüpü yokmuş. Yangın anında asansörler çalışmamış.

Otel yangını saat 3’te başladı dense de, saat 2.30’da başlamış. Otelin 9 ve 12. kat arasında kalan otel yakınlarının hiçbirinin burnu kanamamış hepsi de otelden çıkmış.

Otel çalışanları, yangın alarmı çalışmadığı için bağırarak uyuyanları uyandırmaya çalışmış.

Bu yangına, 28 gözaltı, 11 tutuklu. Yetmez. Öncelikle ÖRNEK OLMASI İÇİN EN TEPEDEKİ TURİZM BAKANI İSTİFA ETMELİ…

**

DERE GÖRÜNMEDEN, PAÇA SIVANMAZ! İMAMOĞLU.

Siyasette laf cambazlığı aldı başını gidiyor. LAFLA ALGI YARATMAK devletin tepesine maalesef ki Sayın Cumhurbaşkanımıza kadar sıçradı.

Milletin YAŞADIĞI, ekonomik SIKINTILAR, kendi haline bırakıldı. Öncelikli sorun olmaktan çıktı.

Erken seçim içim start veren, KENDİ ÇALIP KENDİ OYNAYAN EKREM İMAMOĞLU yola çıktım DİYEREK siyaseti alabora yaptı. Herkesi şaşırttı.

CHP’de böyle tek tabanca hareketler, çok görülür. İmamoğlu’nun bu hareketleri ister istemez Akıllara 6’lı masa oyunlarını getiriyor.

HATIRLARSANIZ, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ne diyordu. “Kazanacak aday altımızdan biri olacak” diyordu. Şapkadan çıkan tavşan gibi arkadan çevirdiği; ALAVERE, DALAVERA OYUNLARI SONRASI KENDİNİ İLAN ETMESİ UNUTULACAK BİR OLAY DEĞİL.

Kılıçdaroğlu’nun, oğlum dediği, EKREM İMAMOĞLU DA babasının yolunda gidiyor. Bir karış bile sapma göstermiyor.

Kendini o kadar Cumhurbaşkanı olmaya o kadar empoze etmiş ki,

Gözü adaylığından başka bir şeyi görmüyor. 3 yıl sonra yapılacak seçim için kendisini aday adayı ilan ediverdi. Hani bu; BAYRAM DEĞİL, SEYRAN DEĞİL, ENİŞTEM BENİ NEDEN ÖPTÜ GİBİ BİR ŞEY…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Aman başıma bela olmasın. Genel başkanlığı elimden almasın” diye İmamoğlu’nun bu çıkışlarına uyum gösteriyor.

Partide bir ikinci aday Mansur Yavaş. Ekonomik sıkıntıları seçimin önünde görüyorum,

Mansur Yavaş’ın “2028 YILINDA YAPILACAK BİR SEÇİM İÇİN BUGÜNDEN ADALIKLARIN AÇIKLANMASINI UYGUN GÖRMÜYORUM” sözleri, İmamoğlu’nun PİĞŞMİŞ AŞINA SU KATTI.

 Ankara’daki çalışmaları ile milletin taktirini kazanan, CHP dışından en fazla oyu alacak aday olarak görülen, Sayın Mansur Yavaş’a karşı İmamoğlu tarafı bir partiliden ziyade CHP de, MİSAFİR GİBİ GÖRÜYOR.

Bunun nedeni, Yavaş’ın parti dışından CHP’ye gelmiş olması. Bu kadar başarılı olmasına rağmen bir partili olarak görülmüyor.

Maalesef bu, CHP’nin tarihi bir hastalığı.

İmamoğlu, önseçimde oy kullanacak partilileri, şimdiden partiye kayıt yaptırmaya başladı. Bunu bizzat İmamoğlu kendisi açıkladı.

Bu ayrışmanın, CHP’de bir kopma getireceğe benziyor.

CHP’de Sayın İmamoğlu fevri çıkışlarına devam ederse, sanırım MERKEZ SAĞDA, MANSUR YAVAŞ BAŞKANLIĞINDA BİR PARTİNİN KURULDUĞUNU GÖRMEK SÜRPRİZ OLMAZ.

**

BU MİLLET, NELER ÖDEDİ NELER!

Muhalefetiyle, iktidarıyla ilginç bir ülke olduk. İşin ilginç yanı ağlanacak halimize gülmeye başladık.

Sanırım millet olarak klinik vaka HALİNE GELDİK.

Hepimizin tedaviye ihtiyacı var. BUNDAN SONRA NELER OLUR BİLMİYORUM.

Ülkede bilgi kirliliğinin önü alınamıyor. Asparagas haberler tavan yaptı.

Bir iddiaya göre, hazırlanan bir yasa teklifi ile,

Milletvekillerinin kullandığı araçlara yazılacak trafik cezaları meclis bütçesinden ödenecekmiş,

Eski milletvekilleri kullandıkları bir araçtan, mevcut milletvekilleri iki araçtan ceza muafiyeti yaşayacak

Yani kullandıkları araçlara yazılan cezalar devlet tarafından ödenecekmiş.

Oh ne ala dünya, ne ala memleket. Türkiye’ye yakışan bir durum. Hatta eksik bile

Bu muafiyetleri çoğaltmak lazım.

Bu millet, neler ödedi neler? Bu beylerin ne yüklerini çekti, bunları da çeker.

HATTA YASAYA, Milletvekillerinin ödediği her türlü vergi harç ödememeleri de eklenmeli.

Devlet mallarını alırken ücret ödememeli. Çocuklarını paralı okullarda ücretsiz okutmalı. Uçaklara ücretsiz binmeli.

Bütün ücretli mekânlarda ücretsiz yemeli içmeli. Sayıları 3.600 olan vekillerine krallar gibi bakmalı.

BU MİLLET NE ÇİLELER ÇEKTİ. NELER ÖDEDİ NELER. BUNLARI DA ÖDER, BUNLARI DA GÖĞÜSLER. BÖYLE ÜLKEDE ADALET Mİ OLUR?