İnsan düzelince
Vehbi Akşit
Yeryüzüne bir gaye için gönderilmiş olan insanoğlu, bu görevini yerine getirmeyi ihmal edince, içinde yaşadığı dünya da yaşanılmaz hale gelmektedir.
Yaşadığımız bu dünyada, herkes iyi gitmeyen şeylerden ötürü sürekli bir gerginlik ve memnuniyetsizlik içindedir. İdeal insanlar yetiştirmek çok zordur, ama imkânsız da değildir. Bu konuda öncelikle ailelere, eğitim kuruluşlarına ve topluma çok iş düşüyor. Belki de sevgiyi, güzelliği inşa etmek, devasa binaları yapmaktan daha bile zordur.
Çoğu zaman paylaşılan bir hikâye, anlatılacaklardan çok daha güzel dersler çıkarmamıza neden olabilir. Geçtiğimiz günlerde okuduğum ideal insan yetiştirilmesi ile ilgili bir baba ve oğul arasında geçen bu hikâyeyi, sizlerle de paylaşmak istedim:
Baba ile oğul, birbirlerine daha fazla zaman ayırabilmek için, hafta sonu Pazar günü öğleden sonra parka gitmek için sözleşirler. Pazar günü olur ve baba tatil gününün verdiği rahatlıkla geç kalkar. Kahvaltı sofrasında iken oğluna verdiği park sözünü de çoktan unutmuştur. Ancak çocuk, unutur mu hiç babanın verdiği sözü…
Çocuk öğleden sonranın gelmesini iple çekmiştir. Babası kahvaltı sofrasından kalkınca hemen parka ne zaman gideceklerini sormuş. Babası da; - Nereye? diye sorar. Çocuk hatırlatır; bizim babanın verdiği söz aklına gelmiştir, fakat ne sözünden dönmek istemektedir ne de gitmek istemektedir.
Baba, - Dur oğlum, kahvaltıyı yeni yaptık, şöyle bir keyif çayımızı içelim de ondan sonra, der.
Çocuk da büyük bir heyecanla çayını içer. Bu arada baba, çayını içerken, çocuğunu parka götürmemek için türlü planlar yapmaktadır içinden. Çay içme faslı bir türlü bitmez. Çay faslı devam ederken, çocuk babasına ne zaman gideceklerini sorar ve şöyle bir cevap alır:
- Oğlum, çıkarız çıkmasına, ama senin ödevlerin yok mu, önce onları yap. Çocuk hemen çantasını getirir ve ödevlerini hızlı bir şekilde bitirir. Pazar gününün rahatlığına alışan ve dışarıya çıkmak istemeyen baba, çayını yudumlarken okuduğu gazetenin hafta sonu ekini incelerken bir şey dikkatini çeker ve aklına bir fikir gelir. Hemen gazetenin verdiği ekteki dünya haritasını inceler, dünya haritasını yırtar küçük parçalara ayırır. Odanın içine dağıtarak oğluna;
- Oğlum, dünya haritasını ilk haline getirebilirsen parka gideceğiz der ve derin bir oh çeker. Çünkü oğlu daha ilköğretim 3. sınıfa gitmektedir, dünya haritasını tamamlaması mümkün değildir. Baba, çayını TV’nin karşısında keyifle yudumlarken, belirli bir zaman sonra çocuk,
- Baba, baba, dünya haritasını tamamladım, der sevinçle. Baba şaşkın bir şekilde çocuğun yanına gider. Bir bakar ki gerçekten dünya haritasını düzgün bir şekilde yapıştırmıştır.
Baba sorar; - Oğlum nasıl yaptın bunu, sen ülkelerin yerini bilmiyorsun ki...
Oğlu: - Baba, ben ülkelerin yerini bilmiyorum ama insanın ayağının, kafasının, ellerinin yerini biliyorum. Senin yırttığın sayfanın arkasında kocaman bir insan resmi vardı. İnsan resmini tamamladım ve resmi ters çevirdim, dünya tamamlandı. İnsan düzelince, dünya düzeliyor, der. Evet, çocuk bu davranışıyla bütün problemlerin, olumsuzlukların cevabını veriyor bize. Yaşadığımız çağın temel probleminin çözümü; insanın insanca yaşaması, özüne dönmesidir.
Unutmamalıyız ki daha yaşanası bir dünya için, önce insanın düzelmesi gerekiyor...
Onun için önce kendimizden başlamak gerekiyor. Önümüzde evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennem azabından kurtuluş olan Onbir ayın sultanı Mübarek Ramazan var.
Düzelmek için büyük bir fırsat değil mi?
Cumanız mübarek olsun…….
Yorumlar
Trend Haberler
Aydın’a yılın ilk karı yağdı
Aydın'da acı ölüm: Hız tutkusu sonu oldu
Nazilli’de okul yangını: Gece başlayıp sabaha kadar cayır cayır yandı
Genç mühendis kansere yenildi
Aydın'da feci kaza! 27 yaşında hayatını kaybetti
Aydın’da feci ölüm: Süt sağarken akıma kapılarak can verdi