İki yıl önce yaşadığımız ve 11 ilimizi adeta haritadan silen o büyük felaketi unutmadık. Unutmamalıyız da... Çünkü unuttuğumuz her an, gelecekte yaşayacağımız başka bir yıkımın ön hazırlığıdır.
Bu topraklar, tarih boyunca nice depremler gördü. Gölcük, Düzce, Dinar, Bingöl, İzmir… Hepsi bize aynı şeyi söyledi: “Hazır değilsiniz.” Ama biz ya duymadık ya da duymak istemedik.
Ne yazık ki hâlâ hazır değiliz. Ne binalarımızla ne zihniyetimizle…
Aydın gibi 1 milyonu aşkın nüfusa sahip bir ilde, profesyonel arama kurtarma ekiplerinin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Bu, kabul edilebilir bir tablo değil. Bu, affedilemez bir ihmalkârlık.
Deprem sadece bir doğa olayı değil, aynı zamanda bir sınavdır. O sınavda kimseye önceden sorular verilmiyor. Hazırlıksızsanız, bedeli çok ağır oluyor. İşte bu yüzden sivil savunma ekiplerinin artırılması artık bir zorunluluktur.
İş dünyasına, sivil toplum kuruluşlarına, kamu kurumlarına ve yerel yönetimlere büyük görev düşüyor. Arama kurtarma faaliyetlerine destek vermek; sadece bir bağış ya da malzeme yardımı değil, bir canı yaşatmak demektir. Bir ailenin geleceğini korumak, bir çocuğun hayalini sürdürmesini sağlamak demektir.

İYİ Kİ VARSINIZ!
Bu noktada bazı kuruluşları onurlandırmadan geçemeyiz.
Yesevi Hareketi Derneği bünyesinde kurulan Yesevi Arama Kurtarma Yörük Timi, gönüllülük esasına dayalı örnek bir yapılanma olarak dikkat çekiyor. Zor şartlarda, imkânsızlıklar içinde ama büyük bir inançla çalışıyorlar. Aynı şekilde, Nazilli Arama ve Kurtarma Derneği (NAKSAR) da bölge halkının umudu haline gelmiş durumda. Onlar sadece bir olay anında değil, eğitim ve farkındalık faaliyetleriyle de toplumda büyük bir değişim yaratıyor.
Bu örneklerin artması için herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor. Deprem sonrası ne yapacağımızı değil, deprem öncesi ne yapmamız gerektiğini konuşmalıyız artık.

Unutmayalım:
“Deprem öldürmez, ihmal öldürür.”
Hazırlıklı olmak bir tercih değil, zorunluluktur.
Ve bu zorunluluğu yerine getirmek, sadece devletin değil; her bireyin, her kurumun, her iş insanının sorumluluğudur.