Camiler ve Din Görevlileri Haftası devam ediyor. Bu hafta önce Camiler Haftası kutlamaları ile başladı. Daha sonra Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaya devam ediyor. Camilerin vazgeçilmez görevlileri din görevlileridir. Peki bu haftada bir hatırlayalım. İMAMLAR NE İŞ YAPAR? Çoğunlukla yedi gün yirmi dört saat görev yaparsınız; cenazesi olan sizi bulur, düğün yapan sizi bulur, çocuğu olan sizi bulur, hasta olan sizi bulur, hatta köylerde akşam dağdan hayvanı eve dönmeyen de sizi bulur: “- Dua ediver de hayvanıma bir şey olmasın” diye. O da yetmez cami derneğinin, köy derneğinin ve halkın resmî ve gayri resmî işlerinde bile bazen sekreter, bazen muhasebeci ve bazen de arzuhalcilik işleri sizi bekler. Bunların hiç birisinde mesai mefhumu yoktur. Ne zaman ihtiyaç hâsıl oldu o zaman imama müracaat edilir. Gecenin birinde bir buçuğunda yatağından kaldırılıp nikâha götürülen imam sayısı hiç az değildir. Bu şartlarda yıllarca özveri ile hizmet edersiniz, bir seferinde meşru bir mazerete binaen istenileni yapamazsınız ve hayır dersiniz. Sizden kötü kimse olmaz. Ulaşabildiği her makama sizi şikâyet eder. İsimli isimsiz her şikâyet yetkili mercilerce gayet ciddiyetle ele alınır. Çünkü bu soruşturma ile imam arkadaş temize çıkarılmalıdır. (!)  Sonra birileri oturur:  “- Hocalar ne iş yapıyor sabahtan akşama akşamdan sabaha yatıyorlar” der. Hâlbuki ibadetleri ve camiyi yönetmekten başka daha neler neler yapmıştır o imam. Meselâ bu sözü söyleyen kişinin kulağına ilk ezanı bir imam okumuştur. Sünnetinde, nişanında ve düğününde duayı da bir imam yapmıştır. Çocukken dini bilgileri ve Kur’an eğitimini de ona yine bir imam vermiştir. Babası veya annesi hastalandığında ve ölüm döşeğinde onların yanında bir imam bulunmuş, Kur’an okumuş ve dînî telkinde bulunmuştur. Onların cenazeleri  ile ilgili bütün işleri de yine bir imam yapmıştır. Bütün bunları ve daha pek fazlasını unutmuş imamların ne yaptıklarını sorgulamaktadır... İmamın arabası, evi, evinin içindeki eşyalar, giysileri, vs. çoğu zaman göze batar ve O’na çok görülür. Herkes kendi geliri ile veya konumu ile imamları kıyaslar. Allah muhafaza eğer imamları azıcıkta olsa üstün görürse vay haline imamların. Koca bir sosyoloğumuz bile yakın bir zamanda belki de siyasi bir mülahaza ile öğretmenlerle imamları kıyaslamaktan geri durmamıştır. Bütün bu zorluklara rağmen çok güzel bir meslektir imamlık. Namazın sonunda cemaate yüzünüzü döndüğünüzde, tepenizde kutsal kubbeyi görüp, karşınızda cemaatinizle kurduğunuz o manevi bağla bütün bu olumsuzlukları unutur, imam olduğunuz için Allah’a hamd edersiniz. Öğrencinizin karşınıza gelip: “- Hocam Fatiha’yı ezberledim” deyip okumaya başladığında ne yorgunluk ne üzüntü ne de keder kalır insanda ve "Elhamdülillah" der şükredersiniz. Cemaatinize sohbet ederken “- Allah’tan hakkiyle ancak âlimler korkar” emri ilahisini anlatırken ve: “- Müezzinlerin boyları mahşer günü herkesten uzun olacak” beşareti Rasülullah'ı haber verirken imam olduğunuz için bir kere daha Allah’a hamd edersiniz. Bütün kâinata “Allahü Ekber” sedaları ile O’nun adını ve büyüklüğünü haykırmanın hazzını duyar: “- Halife olmasam müezzin olurdum” diyen Hz. Ömer’in gıpta ettiği bir yerde bulunmanın farkına varır ve bir kere daha Allah’a şükredersiniz. İmam evinde çocuklarını, camide cemaatini, dairede amiri, memuru, cemiyette tüm toplumu memnun etmek zorunda. Zordur ama güzeldir imamlık. Çünkü, imamlar peygamberlerin yaptığı mesleğin varisleridirler. “Dünyaya Geldiğimiz Andan İtibaren Yanımızda Olan Birileri Var;” “Günde Beş Vakit Kurtuluş Çağrısıyla Yanımızda Olan Birileri Var;” “Birlikte Huzura Durduğumuzda Yanımızda Olan Birileri Var;” “Kur’an’ı Öğrenmek ve Anlamak İstediğimizde Yanımızda Olan Birileri Var;” “En Mutlu Günlerimizde Yanımızda Olan Birileri Var;” “İslam’ın Rehberliğine İhtiyaç Duyduğumuzda Yanımızda Olan Birileri Var;” Bu vesile ile, Camiler ve Din Görevlileri Haftamızı tebrik eder, Din Gönüllüsü kardeşlerime, aile efradına sağlık ve afiyetler dilerim. Ebedi âleme göç edenlere rahmetler dilerim. Hayırlı Cumalar