Enflasyon nedir? Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na göre internet sitesinde yer alan ifadeleri değiştirmeden doğrudan alıyorum.
“Enflasyon deyince akla ilk gelen günlük hayatta çokça kullandığımız mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmasıdır. Ancak mal ve hizmetlerin fiyatları zaman içinde artabilir veya azalabilir. Enflasyon sadece belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların genel düzeyinin sürekli bir artı göstermesidir. Diğer bir deyişle, sadece bazı malların fiyatlarının sürekli artması ya da tüm malların fiyatlarının bir sefer artması enflasyon değildir”
Ancak bu günlerde ülkemizde enflasyon konusu açılınca; işçi, memur, emekli kesimlerinin maaşlarına zam yapılınca artan ancak vergi artışı, benzin, elektrik, yol, köprü, yurtdışı çıkış harcı gibi kalemlere zam yapılınca artmayan bir olgu gibi bakılıyor enflasyona.
Asgari ücrete zam yapalım, olmaz enflasyon artar. Çalışanlara zam yapalım olmaz enflasyon artar. Benzine zam yapalım, olur yapalım, elektriğe zam yapalım, olur yapalım. Yurtdışı çıkış harcına zam yapalım, olur yapalım.
Enflasyon oranlarını açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), enflasyon hesabında sadece işçinin, emekçinin, memurun, emeklinin maaşını hesaba katarak mı enflasyon açıklıyor? Gerçi mahkeme kararına rağmen enflasyon hesabında kullanılan madde fiyat listesini açıklamıyor.
Fakirden alınıp zengine verilmeye devam ediliyor.
Asgari ücrete ve kök maaşı 10 bin TL olmayıp, 10 bin TL maaş alanlar zam almadı. Nedeni ise enflasyonu artıracağı korkusu. Ücretlere zam yapılınca enflasyonun artacağını ve asgari ücretin yüksek olduğunu söyleyenler, sadece zam olarak asgari ücretten fazlasını alıyorlar.
Enflasyonun suçlusu emekçi değildir.
Hissedilen enflasyonun düştüğü, satın alma gücümüzün arttığı bir Türkiye dileğiyle…