Asansör, temelde çok basit bir görevi olan, alt katlarda olan insan ya da herhangi bir eşyayı üst katlara ya da tam tersi taşımaya yarayan bir alet. Elinde gücü olan, gerekmese de çakarlı araçlarla emniyet şeridinden gitmesi gibi, bazıları da başkalarının binmediği, kendilerine özgü asansör ile diğerlerinden farklı olduğunu düşünüyor. Ülkece seviyoruz böyle şeyleri.
Ancak konumuz bu değil, son dönemde sıkça meydana gelen KYK yurtlarında, yani devlet yurtlarındaki asansör faciaları. Önce Aydın, sonra Muş, en son da Rize.
Günümüzde geçinmek zor, çocuk okutmak çok daha zor, şehir dışında çocuk okutmak çok çok daha zor. Her aile çocuğunun çok daha iyi şartlarda barınmasını ister. Ancak ekonomik imkansızlıklar nedeniyle gözü gibi sakındıkları, bakıp büyüttükleri evlatları her zaman iyi şartlarda barınamıyor.
Ekonomik krizin bir diğer yönü de bu. Güvenlik önlemleri, bakımlar yeteri kadar önemsenmiyor, üstüne liyakatsiz insanlarla buluşunca ortaya tarifsiz acılar ortaya çıkıyor. Gencecik bir değerimizi kaybettik Aydın’da.
Umarım bu acıları tekrar yaşamayız. Bu tür faciaların yaşanmadığı bir ülke dileğiyle...