Ne demişler; zaman her şeyin ilacı! Zaman ver. Durum ne kadar iyi ya da kötü olursa olsun, değişecek. Zaman ver. Dünyaya mutlu olmaya gelmediğini kabul ettiğinde mutlu olmaya başlıyorsun. Asıl korkmamız gereken şeyin insan olduğunu kabullendiğimizde başlıyoruz kendi ayaklarımızın üzerinde durmaya. Düşünceler, heyecanlar, algılamalar ve duygular bir şimşek gibi çakacak o zaman. İnsanız en büyük yanılgımız, dış koşulları değiştirebileceğimize ve dünyayı düzeltebileceğimize inanmaktır. Halbuki ancak kendimizi değiştirebiliriz, tutumlarımızı farklılaştırabilir, tepkilerimizi düzeltebilir ve hissettiğimiz olumsuz duyguları ifade etmeye çalışabiliriz. Başkalarının, senin hakkında ne düşündüğünden sana ne!
Dünyada insana ait olan tek şey nedir?
"ZAMAN"
Zaman çünkü, o vakit ayarsız saat; ölümden de beter. Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır... Zaman, geçmişi seviyor; yaşadığı güne anlam kattığı için biz "zamanı" seviyoruz, bizden alıp götürdükleri için değil. Sorular sorarız, ama kapatmayız kapıyı, biz oradan yolculuğa çıkarız. Ağaçtan su sesi, suda aydınlık bulmak gibi olur bazen hayat. Düşünceler, heyecanlar, algılamalar.....
Bir alıntı ile bitireyim...
Bakacaksın benzemiyor gelen günler geçenlere. Mutluluk bir seçimdir... "Mutlu olan insanlar sırf mutlu olarak mutluluk titreşimleri yaratırlar esasen varoluşa bir nitelik katarlar.
Eğer daha çok ve daha çok insan mutlu olursa bu dünyayı daha çok ve daha çok beğenebilirsin. Rekabet terimleri ile düşünme.
Onlar mutlu iken nasıl mutlu olabilirsin gibi değildir. O yüzden de onların üzerine atlayıp mutluluk kopartmak ve rekabet etmek zorunda değilsin.Unutma, insanlar mutsuzsa senin mutlu olman çok zor olacaktır.Mutluluk herkese sunulmuştur; kalbini açan herkese mutluluk her zaman sunulmuştur."
Kağıtla kalın, kalemle kalın, insanlığınızla kalın