NAZİLLİ KAZANACAK !
Şenol Babacan
‘Enkaz devraldık’ Süleyman Demirel (Kasım 1991)
Ülkemin her yerinde, cevabı en çok merak edilen soru şu;
‘Yerel yönetimlerde siyasi partilerin adayları kimler olacak?’
Bu soru daha önceleri hemen hemen her siyasi partinin kendi içlerinde üyeler ve delegelerin oy kullandığı bir ÖN SEÇİM ile olurdu.
Bu, yerel yönetimlerdeki belediye başkan adaylarını belirlemedeki en demokratik yöntemdir.
Artık günümüzde siyasi partilerin ana kademedeki yöneticileri üye ve delegelerinin bırakın oyunu, fikrini bile değerlendirmeden adaylarını belirleyiveriyor.
Demokrasi bunun neresinde?
Neyse, üstteki sorunun cevabını genel merkezlerden gelecek olan haberlerden öğreneceğiz. Bizler, sizler ve aday adayları…
Gelelim sonraki sürece…
Adaylar belirlenecek seçilemeyenler ya küsecek ya partisi için buruk da olsa çalışacak ama en büyük beklenti,
Partinin ya da devletin başka bir kademesinde görev alabilmek…
Sonra ne olacak?
Köy ziyaretleri, Cuma mesajları, mahalle aralarındaki kulisler, petrokimya ürünü parti bayrakları son ses açılan müzikler, yürüyüşler ve bunun gibi, gelişmiş ülkelerde hiç olmayan bir dize aktivite…
Sonunda adaylardan biri belediye başkanı seçilecek.
Mevcut başkan seçilirse bir aya yakın sürecek olan tebriklerin kabulü ve aynı düzene devam…
Şayet yeni bir başkan seçilirse bu tebrik kabul süreci biraz daha uzayacak.
Makam odası, İsrail ve Çin fidelerinden çoğaltılmış kokmayan yavan renkli çiçeklerle dolup taşacak, belki yeni bir koltuk, yeni makam odası dizaynı, belki de yeni bir makam aracı…
Daha sonra belediye başkanından beklenen o ilk açıklama: ‘ENKAZ DEVRALDIK’
E, almasaydın Sayın Başkan ! Artık ihale maalesef sana kaldı. J
Ben bu belediyenin bu kadar borç içinde olduğunu tahmin etmemiştim.
E, önce araştırsaydın da öyle aday olsaydın Sayın Başkan!
Ben bu kadrolu personelden memnun değilim, istediğim ölçüde çalışmıyorlar.
E, seçilmeden büyük ölçüde bu personelle çalışacağınızı bilmiyor muydunuz Başkan?
*
Seçimlerden sonra bu yazdıklarımın dışında bir süreç bekleyen var mı?
Yoksa bugünümüze dönelim.
Gerçekler bizi bekler.
Siyaset sonuç alma meselesidir.
Siyasette temel amaç bu memlekete hizmet etmektir.
Seçilenin önemi yoktur, seçilenin ne yapacağının önemi vardır.
Ben Nazilli’de yaşıyorum.
Bunu lütfen kimse inkar etmesin!
Son dönemde Nazilli’ye gerek Büyükşehir Belediyesi tarafından gerekse Nazilli Belediyesi tarafından gereğince hizmet edilmedi.
Bunun sebebi;
SİYASİ DOKU UYUŞMAZLIĞI ve MAKAMLARIN BİRBİRLERİNİ YOK SAYMALARI
İki seçilmiş belediyenin kurum menfaatlerini korumak, adına yaptıkları hamleler, karşılıklı açılan mahkemelerden, yapılan itirazlardan, gereksiz sürtüşmelerden dolayı Nazillimiz yeterince hizmet alamamıştır.
Yeni dönemde seçilecek belediye başkanları, halkın iradesine saygı gösterip birbiriyle dayanışma içinde çalışmalıdırlar.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı olacak kişi, kim seçilirse seçilsin ilçe belediyeleriyle dayanışma içinde olacağız demezse o kişi bu memleketi iyi yönetemez arkadaş!
Aynı şekilde bir ilçe belediye başkan adayı da, büyükşehir belediyesini kim kazanırsa kazansın kendileri ile dayanışma içinde olacağız diye söz veremezse eğer, kendilerine destek olunmamalıdır.
Aksi halde memleketimiz yerinde saydırılmaya devam eder, bizler de karşıdan başkanların birbirleriyle sürtüşmesini izler dururuz.
Kaybeden artık gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü olan bu cennet yurdun insanları olmasın.
Lütfen…
(Geçtiğimiz hafta Nazilli’de birçok siyasi partinin temsilcileri ve aday adaylarıyla görüşmeler yaptım bir sonraki makalemde o görüşmeleri ve Nazilli’nin temel gereksinimlerini değerlendireceğim. Saygılarımla…)
Yorumlar