Eşinin Ağzına Verdiğin Lokma Bile
Vehbi Akşit
İl ve İlçe Müftülerine resmi nikah kıyma yetkisinin verilmesiyle, Kuşadası Müftüsü olarak 2 Nisan 2018 tarihinde Ali Aktaş ve Gülbahar Bakır Aktaş çiftinin nikahlarını Kuşadası Öğretmenevinde kıydık.
Resmi nikah işlemlerinin bitmesinden sonra Hatice Hanım Camii Müezzini Ali Işık hocamız Kur’an-ı Kerim okudu ve ardından yeni evlenen çifte ve nikaha katılan davetlilere sohbet ettim. Onlara kulaklara küpe olması için Peygamberimizin bir hadisini anlattım.
Bundan 25 yıl önce eşimle nişanlı iken, rahmetli kayınpederim Yaşar Yıldırım, birlikte yemek yerken, bana nasihat olsun diye, “Bak oğlum, ben anneni Almanya’da elimle besledim.” Demişti. Yani kızım sana söylüyorum damadım sen anla misali…Kayınpederimin bu anlatımını o günkü düşüncemle yadırgamıştım. Bu kadar da olmaz demiştim. Ancak insan okudukça ufku genişliyor, yeni şeyler öğreniyor, hayatını şekillendiriyor.
Bir sohbet hazırlığı yaparken, eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar sevap kazanmaktan bahseden Sevgili peygamberimizin bir hadisini okudum. Siz de merak ettiniz sanırım. Gelin hep beraber bir hadis öğrenelim. Ve öğrendiğimiz hadisi hayatımıza uygulayalım.
Allah Rasülü şöyle buyuruyor:
Sa`d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh’ın rivayet ettiği, bu kitabın baş tarafındaki ihlâs ve niyet konusunda geçen uzun hadiste Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Sa`d’e hitâben şöyle buyurmuştu:“Allah rızasını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın.(Buhârî, Îmân, 41)
Bu hadisi şerif çerçevesinde, konuyu izah ederken, özellikle, hatta eşinin ağzına verdiği lokma bile ifadesinin, eşler arasındaki muhabbet, sevgi ve birlikteliği de sağladığını anlatmış ve bu hadisin mutlaka uygulanması gerektiğini söylemiştim. Mutlaka uygulayın ve gözünüzün önüne Vehbi hocayı getirin diye de sıkı sıkı tembihlemiş ve söz almıştım. Ertesi gün, çok sevdiğim bir din görevlisi hocamız, Müftülükteki odama gelerek, beni ziyaret etti:
Sohbet ederken, düğün sohbetinde anlattığım hadisi şerif ile ilgili olarak, bana şunları anlattı:
-Hocam ben 40 yıllık din görevlisiyim. 40 yıllık da evliyim. Şimdiye kadar bu hadisi duymamıştım. Sohbetten sonra eve gittim. Eşim, balkonda oturalım dedi. Yaz mevsimi olması sebebiyle, muhabbet ederken, kestiği karpuzu tabaklara dilimler halinde koymuş, bana da buyur bey diye verdi. Ben de karpuz tabağını elime aldım. Çatalı karpuz dilimine batırdım. Tam ağzıma alacakken, Hocam inanın, sizin anlattığınız hadis-i şerif aklıma geldi. Siz gözümün önüne geldiniz. Bir an durdum. Ağzıma götüreceğim bir dilim karpuzu çatalımla eşimin ağzına uzattım. Buyur dedim. Eşim o karpuz diliminden ısırdı. Sonra bana hayırdır, 40 yıllık evliyiz, şimdiye kadar böyle bir şey yapmamıştın. Ne oldu, sana deyince, Hocam ben de eşime peygamberimizin hadisini anlattım. Eşim gözyaşlarını tutamadı.
“O ne büyük insan, bundan 1400 sene önce, biz kadınları düşünmüş” dedi.
2 Nisan 2018 tarihindeki nikahımızda anlattım bu hadisi. O sırada pasta geldi. Gelin ile damat birbirine ikram ettiler. “Hocam Peygamberimizin hadisini uyguladık” dediler.
Düğünlerdeki pasta ikramında gelin ve damadın birbirlerine ikramının aslında Peygamberimizin bir hadisi olduğunu öğrenmiş olduk.
Evet, demek ki peygamberimizin hadislerini okumak yetmiyor, onu hayatımızda da uygulamak gerekiyor. Uygulayanlara ne mutlu!
Yorumlar