Bu yıl Katar'da düzenlenen dünya kupası Arjantin Milli Takımı'nın zaferiyle son buldu.
Turnuvaya Lionel Messi ve Kylian Mbappe damga vurdu.
Fas ve Hırvatistan'ın çabaları da göz ardı edilemez.
Arjantin'in Hollanda'yı penaltılarla elediği anda Hollandalılara yaptıkları ahlak dışı el kol hareketlerini yanlış bulduğum için kupanın tangoculara gitmesini açıkçası hiç istemedim.
Maradona'nın " Tanrının Eli " diye adlandırdığı ahlaksızlığın bir benzeri takım halinde Hollanda'ya yapılmıştı çünkü.
Kupa'yı fair play ruhundan uzak bir futbolcu topluluğunun kazanmasından çok, sömürülen ülkelerin çocuklarının yani Fransa'nın kazanmasını çok istedim ama olmadı.
Bence turnuvanın hem gol kralı hem de en yıldız oyuncusu ( kanımca) Kylian Mbappe'dir.
Yıldız oyuncunun Kamerun asıllı olduğunu biliyorsunuzdur.
Babasına niçin oğlunuz Kamerun Milli Takımını seçmedi diye sorulduğunda babası: “İlk başta oğlumun Kamerun'da oynamasını istedim ama Kamerun Futbol Federasyonu'ndan birileri bunun için benden bir miktar para istedi. Yani rüşvet istedi. Karşı çıktım çünkü bu ahlaksızlıktı. Fransızlar hiçbir ücret talep etmedi. Yolsuzluğun Afrika'yı ne kadar korkunç etkilediğini şimdi görebiliyor musunuz? Oyunculardan oynamaları için seçmeden önce para getirmelerini istemeselerdi Afrika ülkelerinin sahip olacağı tüm yıldızları bir düşünün.
Utandım! Afrika kökenli hiçbir oyuncuyu Avrupa ülkesi için oynadığı için suçlamayın. Embolo'dan rüşvet istendi ama parası olmadığı için İsviçre'ye gitti ve ardından Kamerun'a gol attı ve Afrikalılar onu lanetlemeye başladı.! Rüşvet vermeyi reddettiği için!
Rüşvet Afrika'ya ne kadar zarar veriyor görebiliyor musunuz?"
***
Fransa Milli Takımı ne kadar ilginç değil mi? Tribünlere baktığınızda Fransızlar bembeyaz.
Sahaya bakınca da esmer bir topluluk.
Bunun sebebini hepiniz biliyorsunuz.
Bunu aslında başarmak zordur.
Birçok kültürden gelen futbolcularla başarmak zordur.
Fransa'nın bunu başarmasının en büyük nedeni bu futbolcuların aynı ülke disipliniyle ve çekirdekten yetişmiş olmaları.
Bizim Milli Takımımızda ise yabancı ülkelerde yetişen Türk oyuncularla bizim ülkemizde yetişen futbolcuların entegresini sağlamak zor oluyor. Sanırım futbolda son yıllardaki uluslararası başarılarımızın azalmasındaki ana etken bu olsa gerek.
Zaten biz en fazla bireysel sporlarda başarılı oluyoruz kolektif çalışma konusunda birçok eksiklerimiz var.
Örneğin doğuştan çok çok yeteneği olan bir sporcu gerek kendi çaba ve isteğiyle gerekse sonradan bulduğu bir antrenörle başarıyı yakalayabiliyor.
Ama genellikle okullarda beden eğitimi öğretmenlerinin çocuğun yeteneğini tespit edebilmesiyle oluyor.
Okullarda beden eğitimi ders sayılarını artırmalıyız.
Sadece bireysel sporlarda değil takım sporlarında da çok çok iyi ve kalıcı başarılar yakalamak için daha kolektif çalışma programları yapmalı ve yetenekleri erken keşfetmeliyiz.
Ağaç yaş iken eğilir demek bir marangozluk terimi değildir.
Onun aslı şudur:
"Ağaç (fidan) yaş iken doğrultulur."
Sağlıcakla...