Paulo Coelho ne diyor bak; "Çiçekler hiçbir şeyin kalıcı olmadığını öğretir bize; ne güzellikleri kalıcıdır ne de solgunlukları; çünkü sonradan yeni tohumlar verirler. Mutluyken de üzgünken de hatırla bunu. Her şey geçip gider, yaşlanır, ölür ve yeniden doğar."
Dünya bozdu bizi Paulo, dolap çevirmeye başladı çoğumuz. En kimsesiz olanlar onlar, etrafları çok kalabalık. Kim olduğunu kaybetmiş, etrafındaki insanlara uygun bir tecelliyata kendini kaybetmiş, kendisi kimsesiz kalmış, maskesinin dostu çok. Belki de taktir edilme çabası. Çetin bir yalnızlıktan korkup hep beklenen şarkıyı çalmış. Sönmüş şarkısı. Ne olursa olsun "Vakit çok geç" deme, hayatı bir şarkı gibi söyle, yaşın geçse de ruhu geçmeyen insanlar dan olmayı seç. Yoksa gün gelir kendi melodisinden korkan bir müzik kutusu olursun ve kapatırlar kapağını, tabure olursun milletin kıçına.
Diğer yandan da çok şey öğretti geçen yıllar Paulo. Yaşamla bağını kesmemeyi; hayatı, olgunluğu, sevinci, algıları açık olmayı, nazik ve anlayışlı olabilmeyi, enerji dolu, mızmızlanmayan, ağlamayan, hem çocuksu, hem de güçlü olabilmeyi.
Aslında biraz suskun ve sıkça kederliyim Kafka. Geceleri uyuyamıyorum. Her gece mahalledeki evlerin pencereleri gözlerini kapatıp huzurlu uykulara dalsın diye beklerim. Uzaklar bana gelmez, ben uzaklara gitmeliyim. İşte o anda kalemi kırar yürek. Vicdan feryat figan sızlanır. Azaba düşünse akıl olur. Kendi acılarımla mücadelem tam olsa da kendimden başka sorumluluklarımın bilinci varken nasıl 'başardım' derim.
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka, Berlin'de bir parkta yürürken, çok sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan küçük bir kız çocuğuyla tanışır.
Kafka, çocukla birlikte bebeği uzun süre arar ve başarısız olur. Ertesi gün onunla, bebeğini aramak için yeniden buluşmak istediğini söyler. Fakat yine bebeği bulamazlar.
Kafka, kıza bebek tarafından yazılmış bir mektup verir.
Mektupta: "Lütfen ağlama, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarım hakkında yazacağım", diyordu. Böylece, Kafka'nın yaşamının sonuna kadar devam edecek bir hikâye başlar.
Kafka, küçük kızla her buluşmasında bebeğin maceralarının yazılmış olduğu mektupları okur ve akabinde çocuğun çok mutlu olduğunu görür. Kafka, Berlin'e dönmeden önce oyuncak dükkanına uğrar ve bir tane bebek satın alır. Daha sonra kız çocuğu ile buluşmaya gider. Bebeği çocuğa uzatır.
"Ama hiç bebeğime benzemiyor," der kız.
Kafka, bebeğin yazdığı bir başka mektubu çocuğa verir:
Mektupta: "Seyahatlerim beni değiştirdi." yazmaktadır. Küçük kız yeni bebeği kucaklar ve onunla mutlu bir şekilde evine gider. Bir yıl sonra Kafka ölür. Yıllar sonra, bir yetişkin olan kız, bebeğin içinde bir mektup bulur.
Mektupta şöyle yazmaktadır: "Sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak, ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek."
İmza
Franz Kafka
* Dolap Çevirmek" değiminin anlamı:
- Hile, dalavere çevirmek, gizli kapaklı işler yapmak - olarak ifade edilebilir.
* Tecelliyat- kabul eden anlamına gelir.
Kağıtla kalın, kalemle kalın, insanlığınızla kalın