ÇOK GEZEN Mİ BİLİR ÇOK OKUYAN MI?
Şenol Babacan
(İçinde bulunduğumuz huzur ayının son günlerini yaşarken,yaklaşan Ramazan Bayramınızı tebrik ederim.)
Küba!
UNESCO’nun yaptığı bir araştırmaya göre dünya insanlarının en fazla gezip-görmek ve yaşamak istediği ülke.
Karayipler’de bir ada ülkesi olan Küba, komünist rejimle yönetildiğinden ülkenin yaşam tarzı sosyalizmdir.
Sosyalizm;Bir toplumun tüm ekonomik faaliyetlerinin özel kesimler yerine kamuya ait olması anlamına gelir.
Sosyalist düşünceye göre bir toplumda yaşayan her birey, üretim imkanlarından eşit şekilde yararlanmalıdır.
Sosyalizmi daha iyi anlayabilmek için, dünyaya hakim olan kapitalizm ilkeleri de iyi bilinmelidir.
Çünkü sosyalizm, daima kapitalist düşüncenin karşısındadır.
12 milyon insan yaşıyor Küba’da.
Kübalılar, imkanları olsa bile yeni arabaları değil klasik arabaları tercih ediyorlar. Kültür öyle.
Oysa ülkedeki en pahalı yeni araba sadece 100 Euro civarı.
Rekabet olmadığından ülkede reklam tabelaları bulunmaz.
Misafirperverdirler.
Küba sokaklarında dilenci ve evsiz insan göremezsiniz.
Çok az maaş almalarına rağmen insanlar çok mutlu. Yine, UNESCO tarafından yapılan bir araştırmaya göre dünyanın en mutlu insanları Kübalılar.
Eğitim ve sağlık sisteminin zirvede olduğu bu ülkede 16 yaşına kadar zorunlu eğitim uygulaması var.
Küba’da para mutlu etmiyor insanları. Çünkü değeri yok.
Son günlerde gerek arkadaş çevremde gerekse sosyal medyada Küba’yı gezip görmek isteyenlerin sayısı oldukça fazlalaştı.
Yaptığım bir araştırma sonucu bir arkadaşla tanıştım.
Adı; Emre Görür
Yıllar önce, Marmara Üniversitesinde yüksek lisans yaparken üniversite hocaları ile bir araştırma için Küba’ya gitmiş ilk defa.
Bu coğrafyayı çok sevince, Türkiye’ye döndüğünde sırt çantasını alıp tekrar kendini Güney Amerika’ya atmış bizim Emre.
Sırt çantalı bir gezgin olarak aylarca Meksika, Jamaika, Guatemala ve Küba’da gezmiş. En sonunda Küba’ya yerleşmeye karar vermiş.
“Ben burada yabancı olmayacağım, tam olarak Kübalılar nasıl yaşıyorsa öyle yaşayacağım’’ demiş. Bu yüzden adayı baştan aşağı didik didik etmiş, girmediği köy kalmamış.
Küba ne kadar tanınabilecekse o kadar tanımış Emre.
Dağ köylerinden bir sürü arkadaş edinmiş, bu süreçte İspanyolcasını da iyice geliştirmiş.
Yaşadığı bir dize macera ve deneyimlerden sonra birçok büyük yerli yabancı seyahat firmalarında rehberlik hizmetleri vermeye başlamış.
Hatta işini o kadar iyi yapmış ki birçok kez Küba’nın en iyi rehberi diye haber yapılmış.
Emre Görür’ün Küba’ya dair sadece tarihi ve coğrafi değil aynı zamanda siyasi, sosyolojik ve ekonomik bilgisi Küba’yı ve Küba insanını anlamada kendisini bulunmaz bir cevher yapmış.
Süregelen rehberlik hizmetlerinden sonra, Emre Görür,
Turizmde kendi işini kurmaya karar vermiş.
Küba’nın her yerinde ev kiralama hizmeti veren Yeşil Timsah şirketini kurmuş
Küba’da bir çok kiralık ev bulunmakta, bu evlerin güvenilirliği, temizliği ve kalitesini öğrenebileceğiniz (www.yesiltimsahkuba.com) bizim Emre’nin sitesi.
Bu site Küba kanunlarına bağlı olarak faaliyet yürütüyor ve Küba’ya vardığınızda Emre sizi hem Türk hem de Küba’daki Türk misafirperverliğiyle karşılıyor.
Klişeleşmiş bir soru var ya hani: Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?
Önümüz yaz.
İmkanı olan herkes değişik yaşamları ve kültürleri yerinde görüp yaşamalı.
Ben bu yaz öyle yapacağım. (Tabi ki seçimlerden sonra)
Ya siz?
Yorumlar