Seçimlere 34 gün kalsa da günü yaşamayı seven bir toplumuz. Bu bizim kötü alışkanlıklarımızdan birisi. Bilmem, seçimden sonra olabilecekleri hiç düşündünüz mü? Daha şimdiden Ali Babacan’ın, Kemal Kılıçdaroğlu için söylediği iddia edilen, bize 20 milletvekilliği sözü verildi. Şimdi 3 milletvekili verileceği söyleniyor. O zaman, ADAM BİZİ RESMEN SATTI. Sözleri acaba doğrumu? Yoksa dedikodu mu? Doğru ise 6’lı masanın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor demektir. Yazılanlara bakılırsa Kemal Kılıçdaroğlu’nun Demokrat Parti’ye 2, DEVA’ya 3, Gelecek Parti’ye 3, Saadet Parti’ye de 3 milletvekili vereceği iddiaları da 6’lı masayı ayağa kaldırdı. Bugüne kadar liste trafiği ve kulisler olanca hızıyla devam etti. Doğruysa CHP listelerde 4 partiye yüzde 30-40 arası kontenjan verip anlaşılmış. Bu satırları okuduğunuz sıralarda listeler Yüksek Seçim Kurulu’na bir gün önceden verilmiş olacak. Bakalım listeler açıklanınca, OVALARA KARLAR YAĞMIŞ ÜŞÜMEDİN Mİ, SEN BU İŞİN SONUNU DÜŞÜNMEDİN Mİ?  Şarkısı, partilerce solo olarak mı söylenecek, yoksa koro halinde mi okunacak. Düne gelinceye kadar tabela partisi olduğu iddia edilen 4 partinin toplam oylarının Yüzde 5 bile yapmadığı iddiasına, bu partilerin tepkisi nasıl olacak? Onu da göreceğiz. Siyaset uzmanları, partilerde KÜÇÜK KIYAMETİN listelerin açıklanacağı 9 Nisan’da, BÜYÜK KIYAMETİNDE 14 Mayıs’tan sonra kopacağı iddia ediyor. FELEKET TELLALLARI BÖYLE SÖYLÜYOR. Doğru çıkar mı ne dersiniz? ** İYİ PARTİ, AYDIN’DA SEÇİME HALA HAZIR DEĞİL! Siyasette adaleti yakalamak, yaşamak çok zor. Hatta mümkün değil. Rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi siyasette bir saat bile çok uzun zaman kabul edilir. Rahmetli Demirel’in, “Dün dündür, bugün bugündür” sözü de tam günümüz siyaseti için söylenmiş. İYİ Parti, Aydın’da sağlıklı teşkilatlanmayı sağlayamamış bir parti görüntüsü veriyor. Hala çalkantıları atlatamadı. Söylentilerden kurtulamadı. 2018 genel seçimlerinde Aydın’dan yüzde 14 oy oranı ile 108 bin oy almış, Bir Milletvekili çıkarmıştı. Aydın’ın doğusu olan Nazilli ve çevresinde sağ seçmen oyu yüzde 65’in üzerinde KABUL EDİLİR. Bu oranı geçmiş her seçimde görebiliriz. 14 Mayıs seçimlerinde genel beklenti, İYİ PARTİ’NİN Aydın’dan en az 2 milletvekili çıkaracağı yönünde. İYİ PARTİ Aydın’da bunu zor sağlayacak gibi görünüyor. Nedenlerin başında partide beklenen sinerji ve seçim heyecanı yaşanmıyor. Parti disiplini Aydın teşkilatlarında henüz oturmuş değil. Partili olan herkes partim değil ben ekseninde hareket ediyor. Görüntüler bu imajı yaratıyor. ** ÖNSEÇİMDE, İLGİSİZLİK DİKKAT ÇEKTİ! İYİ Parti’de işi bilenlerle işe gidenler, hala ayrışmış değil. Herkes kendini rütbeli asker görüyor.  Özellikle Nazilli’de 3 yılda 5 ilçe başkanı değişti. Parti bugüne kadar cadı kazanı haline geldi. 1100 üyesi olan Nazilli İYİ PARTİ’de 460 üyenin yani yüzde 40’ının ön seçimde oy kullanması da bunu gösteriyor. Bunları yapan, yaşayan partili oy kullanmaya da acaba gider mi? Parti nedense iktidar olma heyecanı yaşamıyor. Nazilli İYİ Parti, huzursuz bir parti izlenimi verdi. Yeteri kadar ön seçim heyecanı yaşayamadı. Aydın’da 9 bine yakın parti üyesinin yarısı ön seçime gitmedi. Oy kullanmadı. Bu ortamda İYİ Parti nasıl başarılı olabilir? İYİ Parti’nin oy ambarı olarak bilinen Nazilli’de Belediye Başkanlığını bildiğimiz gibi İYİ PARTİ kazanmıştı. Belediye Başkanı şu veya bu nedenle, özellikle parti içi huzursuzluk nedeniyle partisinden istifa etmek zorunda kaldı. Nazilli bu istifanın olumsuz etkilerini ön seçimde yaşadı. NAZİLLİ İYİ PARTİ’nin 5 milletvekili aday adayından ilk 10’da sadece bir kişi seçilebildi. Bu sonuç Nazilli İYİ Parti’ye yakışmadı. Aydın’da, İYİ Parti’nin oy deposu olarak gördüğü Nazilli’den belki de İYİ PARTİ milletvekili de çıkaramayacak. HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ KAYBEDEN YİNE NAZİLLİ OLACAK. ** 10 DÜŞÜN, BİR KONUŞ, SAYIN KILIÇDAROĞLU! Toplumu germekten MENFAAT BEKLEMEK akıllı siyasetçi işi olamaz. Hem toplumu geriyor, ayrıştırıyorlar. Hem de demokrasinin özüne uymayan bir davranışta bulunuyorlar ELİNİ, DİLİNİ, BELİNİ TUTACAKSIN sözü, siyasetçilerin ders alması gereken özlü bir söz. Sayın KEMAL KILIÇDAROĞLU, heyecanını yenemeyip hazırlıksız konuştuğunda POT KIRMAKTA MAHİR BİR LİDER. Bırakın 10 düşünmeyi, düşünmeden konuştuğu için arka arkaya çam devirip gaf yapıyor. İzleyenler hatırlar. Geçenlerde TV karşısında ki bir programda, Sayın Kılıçdaroğlu, KONYA, Hollanda’dan toprak olarak BÜYÜK BİR ÜLKE demişti. Uyarılar üzerine, arka arkaya özür dileyip ŞEHİR dese de ATI ALAN ÜSKÜDAR’ı geçmiş oluyor. Son marifeti, SECCADE üzerinde çektirdiği bir resim oldu. Nasıl olur da böyle bir hatayı yapar. Sanki kumpas kurulmuş gibi bir durum. Daha doğrusu böyle bir hata danışmanları ve korumaları tarafından neden görülmez, uyarılmaz. Bu insanlar ne iş yaparlar? Anlamak mümkün değil. Toplumun anlayış kapasitesi böyle hatayı kaldırmaz. Affetmez. Milletin, Dini konularda hassasiyetini, değerlerini hepimiz gibi sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve yakın çevireside iyi bilir. İstediğin kadar özür dilesen de yanlış algı yaratılıyor. Bir vatandaşın; “Kılıçdaroğlu bu davranışıyla dinimizi ayaklar altına alırım diyor.” sözü üzüntü verici. Namaz kılınan seccadeyi korumalar, danışmanlar görmeydi. Kılıçdaroğlu’nu böyle yanlış yapmasına izin vermemeliydi. Türkiye Cumhurbaşkanı olacak kişi, ne konuştuğunu, ne konuşacağını, nereye gittiğin, geldiğini nereye bastığını bilecek, yediğine içtiğine dikkat edecek. Eğer etmezseniz, rakiplerinize fırsat verir, dillerden düşmezsiniz. Pireyi karşınızda işte böyle deve yaparlar. Son pişmanlık fayda vermez, Sayın Kılıçdaroğlu. 10 düşünüz, bir konuşun. Kazanan siz ve sizi sevenleriniz olur. BİR LİDERE YAKIŞANDA BUDUR. ** “HÜDA” ALLAH'IN BİR İSMİ! “HÜDA” Farsça bir kelime. SAHİP HÜKÜMDAR, YARATICI, TANRI anlamı taşır.  İslam da Allah anlamında kullanılan bir kelamdır. HÜDA PAR da Allah’ın partisi anlamındadır. Parti yetkilileri da bunu böyle açıklamaktan çekinmiyorlar. İslam toplumunda Allah'ın ismi çeşit çeşit 99’un çok üzerindedir. HÜDA PAR’ı Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı olan, Türk sözünü kabul etmeyip karşı çıkan, Türk bayrağını içimize sindiremiyoruz diyen parti olarak lanse ediliyor. Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan’ı ve 8 Türk polisini pusu kurup ŞEHİT EDENLER, bunlar değil mi? Devlet arşivinde bunlarla ilgili bilgiler yok mu? HÜDA PAR VE HDP ülke güvenliğimiz için aynı çizgide olan partiler değil mi? T.C. Partileri neden bunlarla iş birliği yaparlar? Bunlarla iş birliği yapmak için verilen tavizlerin sonu nereye dayanacak? Hedeflerinin, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak bu şekilde amaçlarına ulaşacakları doğru değil mi? Neden HÜDA PAR olsun, HDP olsun teröre karşıyız diyemiyor? Bugüne kadar şehit olan, MEHMETÇİKLERİMİZİN KANI yerde mi kalacak? Partilerimiz neden? PARTİ menfaatlerini, ÜLKE menfaatlerimizin önünde tutuyor?  Atatürk ruhu, milliyetçilik bu anlayışın neresinde? Niçin bu partiler Türkiye Cumhuriyeti bizimde Cumhuriyetimiz diyemiyor? Neden içimizde suç işleyen olursa cezalarını çeksin diyemiyorlar? Bunlarla parti menfaatleri için dans etmek, oy için ilişki kurmak daha ne kadar sürecek? Daha ne tavizler vereceğiz? Bu ilişkiler, partilerimizin milli duruşuna yakışıyor mu? BU İŞTE ÇOK YANLIŞLIK VAR. BEN İÇİME SİNDİREMİYORUM BİLMEM SİZ NE DERSİNİZ?   NOT: SAYIN OKURLARIM, HEPİNİZE İYİ BAYRAMLAR. BAYRAM SONU GÖRÜŞMAK ÜZERE