"Ben Batılı bir aile hukuku profesörü olarak diyorum ki; Türk milletinin elinden aile nizamını alınız, geriye hiçbir şey kalmaz." (Prof. Gaston Jezz)
***
Siyasilerin vaatlerine bakarsanız…
Hep ekonomi...
Bilemediniz, sosyal haklar...
Haydi, bilemediniz gençlerin konforu. İşsizlik vs.
Doğrudur, Türk halkı bunları istiyor.
Politikacılar da bu taleplere yönelik projelerini sıralıyorlar.
Yerelde ve genelde yönetime geldiklerinde vaatlerini hayata geçirmeye çaba gösteriyorlar.
Peki aile?
Ülkemizin en büyük meselesi ailedir.
Çatırdayan…
Erozyana uğrayan…
Yok olması için çaba sarfedilen aile müessesesi, herkesin en büyük meselesi olmalıdır.
Ne gariptir ki müslümanların baş tacı etmesi gereken aile, her taraftan saldırıya maruz kalırken, buna çanak tutan o kadar etken var ki?
Saymakla bitiremezsiniz.
Hâlbuki aile düzenini tekrar kurmak isteyen hıristiyan âlemi çözülmeye yüz tutumuş, hatta aile diye bir kurumun kalmamış olmasını kendilerine dert edinmişler. Bu hususta topyekün bir mücadeleye giriştiklerine şahit olmaktayız.
***
Meselâ, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Aile Millî Projesi” ve “Rusya Gençliği Projesi”nde olduğu gibi…
Birkaç madde…
-Aile ulusal projesi ülkedeki doğum oranının artırılmasını hedefliyor.
Doğum oranlarının ortalamanın altında olduğu bölgeler 2030 yılına kadar en az 75 milyar ruble alacak.
Aile İpoteği programı 2030 yılına kadar uzatılacak.
Çocuklu ailelere vergi indirimi artırılacak.
***
Meselâ, Güney Koreli bir şirket, ülkenin son derece düşük doğum oranının düzeltilmesine yardımcı olmak için milyonlarca dolar ödemeye hazır olduğunu belirtmiş.
Ayrıntılar girmiyorum.
***
Batının başına gelen, bizim de korkulu rüyamıza dönüşmüş vaziyettedir. Bu konuda siyasilerimizin plan ve projeleri neler? Doğurganlık oranının gittikçe düşmesi karşısında hangi tedbirler alındı?
Bir türlü hal yoluna konulamayan eğitim meselemiz ne olacak?
Vs vs…
***
Ayrıca ifade etmekta fayda mülahaza addediyoruz: neden kadın ve aile bakanlığı?
Burada bile isimlendirmede bir sorun var.
Ayrımcılık söz konusu...
Aile denince kadın, erkek, çocuk, aile büyükleri akla gelmelidir. Müslüman aile yapısı bunu gerektirir.
Bu isimlendirme başlı başına sorunludur.
***
Ayrıca…
Sorunlu aile yapısına sahip kadın veya erkekelerin, aile bakanlığı neznizde bürokrat, il müdür vs olarak tayin edilmesinde bile büyük sorunlar varken aile müessesesini nasıl ayakta tutacağız?
Esas meselemiz budur. Bu olmalıdır.
***
Mamafih Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çabaları da olmasa işler iyice kötüye gidecek.
Bu hususta yapığı bir konuşma önemlidir (8 Mart 2024).
Özetle…
Güçlü aile sadece millet ve devlet olarak bekamızın değil, aynı zamanda geleceğimizin de garantisidir.
Kadınla aile arasına duvar ören her türlü anlayışı reddediyoruz.
Ülkemizde aile kavramına alerjisi olan bir kesim var.
Bunlar modernleşme anlayışıyla aileye yapısına adeta savaş ilan etmiş durumdalar.
Bunlar ailenin en büyük düşmanı olan 'cinsiyetsizleştirme politikaları'na karşı tek bir cümle kurmazlar.
Şurası tartışmasız bir gerçektir ki aile ne kadar güçlüyse bireyler ve toplum da o derece güçlü, muhkem ve diri olmuştur.
Aynı şekilde ailenin zayıfladığı, aile kurumunun yara aldığı dönemlerde kadın, erkek, çocuk fark etmeksizin tüm bireyler de kötüye gitmiş, toplum kan kaybetmiş, zafiyet yaşamıştır.
Bu bakımdan, güçlü aile sadece millet ve devlet olarak bekamızın değil, aynı zamanda geleceğimizin de garantisidir.
***
Ancak Cumhurbaşkanımız yalnız bırakılmaktadır. Aldığı tedbirlerin bir takım politikacılar tarafından “laiklik elden giyor, irtica geliyor” kabilinden safsatalarla engelleniyor olması ne kadar acı bir tablodur.
Mesela, “üç çocuk” tavsiyesi istiskal edililiyor. Veya başka gerekçelerle itibarsızlaşırılıyor.
Bizde bir takım tedbirler hayata geçirildiğinde böylesi maniler oluyorken; aynı tehlikeyi gören Rusya Devlet Başkanı Putin ise aldığı tedbirle karşısında aynı muameleyi görmüyor.
Mesela Putin’in, ahlaki erozyonun önlenmesi için çeşitli kanunların çıkarılması…
TikTok benzeri uygulamaların denetlenip yasaklanması…
Sosyal medyanın takibi…
LGBT gibi ahlaki çöküntünün zirvesi olan marjinal grupların tutuklanıp ve yargılanması…
Gece kulüpleri ve benzeri mekânlarda LGBT denen azgın güruh mensubu ahlaksızlar tek tek tutuklanıp götürülmesine dair aldığı kararlar ülkemizde olsa ne olur acaba?
Ne olacak?
Başta bir kısım politikacılar olmak üzere…
Bazı akademisyen kılıklı profesörler…
Bir takım şarkıcı, oyuncu ve sözde aydın ve ayak takımı görünümlü batıcılar tarafından öyle büyük yaygara koparılır ki…
Bu istemezükçüler yüzünden müslüman aile yapısı çok büyük tahriplere maruz kalmaktadır.
Yapılacak iş çok basit: Bu ilkel kafalılara itibar etmeden aile kurumunu ayakta tutacak her türlü tedbirin acilen alınıp hayata geçirmektir.
Müslüman Türk milletinin kahir ekseriyeti buna destek verecektir.
Vesselam.